İran'daki protestolar nereye gidiyor?

İran'da seçimleri Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın büyük farkla kazanmasının ardından başlayan protesto gösterilerinin, 1999 ve 2003'teki gösterilerden farklı olarak, olayları başka bir yöne kaydırabilecek özellikler gösterdiği belirtiliyor.

İran'daki protestolar nereye gidiyor?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.06.2009 - 08:52

BBC'nin eski Tahran muhabiri Jim Muir'in değerlendirmesine göre, Tahran'ı sarsan gösteriler görünüşte o yıllardaki sokak çatışmalarına benziyor.

O zaman olduğu gibi, kızgın ve hayal kırıklığına uğramış, değişiklik umutları boşa çıkmış binlerce kişi sokaklara döküldü ve güvenlik güçleriyle çatışıyor.

1999 ve 2003'teki olaylara, İslami rejimi ciddi olarak sarsacak milyonlarca kişi değil, binlerce kişi katılmıştı. Ancak olaylar 10 gün sonra tavsamış ve sert baskı altında hiçbir şey elde edilememişti.

Şimdiki gösterilerin akıbetinin de aynı olup olmayacağı sorusunu ortaya atan BBC'nin eski Tahran temsilcisi, belki de aynı olacağını, ancak son gösterilerin olayları başka bir yöne kaydırabilecek temel farklılıklar gösterdiğini belirtiyor.

Muir'in değerlendirmesine göre, değişim ve reform isteğindeki çok sayıdaki İranlının genelde duyduğu hayal kırıklığı aynı olsa da, o zamanki gösteriler siyasi tabakayla bağlantısı olmayan, tabandan gelen sınırlı olaylardı. Birbiriyle bağlantısı pek yoktu ve kendilerini destekleyecek siyasi bir araçtan mahrumdu.

1999 ve 2003'teki her iki olay da, gösteriler Tahran Üniversitesi'ndeki olaylarla başlamış ve sokaklara taşmıştı. Bunlar o zamanki ABD yönetimi tarafından açıkça teşvik edildiğinden, reformcu İranlı siyasiler "hain" olarak damgalanmaktan korktukları için gösterilerden uzak durmuşlardı.

Ancak son protestolarda durumun çok farklı olduğu tespitinde bulunan Muir'e göre, bu gösteriler İran sistemi içindeki üst düzey politikacıları kapsayan belli haksızlıklara tepki olarak doğdu.

Pazartesi günkü gösteri, önceki gösterilerden farklı olarak, hükümetin yasağına rağmen yüz binlerce kişinin katılımıyla yapıldı. Bu gösteri, yetkililerin ciddi sonuçlara yol açmadan dağıtamayacakları kadar büyüktü.

Son gösteriler tabanın hissiyatını ve siyasi kademeyi bir araya getiriyor, bu özelliği onu önceki protestolardan ayırıyor ve bu da muhalefeti İslami sistemin kalbine taşıyor.
 

Protestoların lideri

Bu seferki protestoların lideri 1999'un reformcu öğrenci liderleri değil, başbakanlık yapmış deneyimli bir politikacı. Çatışmanın merkezindeki adam, önemsiz bir kimse değil, 1981-1989 arasında başbakanlık yapmış Mir Hüseyin Musevi...

Musevi'nin destekçilerinden biri de kuruluşundan beri İslam Cumhuriyeti'nin temel direklerinden olan, 1980-1997 arasında iki kez cumhurbaşkanlığı yapmış olan Ali Ekber Haşimi Rafsancani.

Musevi ayrıca, iki dönem cumhurbaşkanlığı yapmış reformcu Muhammed Hatemi tarafından da destekleniyor.

Seçimlerin yenilenmesi talebi Musevi'nin yanı sına Hatemi ve seçimde kaybeden diğer aday, yine rejimin temel direklerinden biri olan Muhsin Rızai'den de geldi.

Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, Kum'daki ulema da dahil, katı muhafazakarların tümü tarafından da desteklenmiyor. Ahmedinejad'ın büyük destek aldığına inanılan kurumlar Devrim Muhafızları ve gönüllü milis kuvvetleri Besic. Ancak Ahmedinejad popülist ekonomik ve siyasi politikalarla yoksullar arasında büyük destek sağladı.
 

Olayların gidişatı

BBC'nin eski Tahran muhabirine göre, yine de neler olup biteceği gösterilerin tırmanıp tırmanmayacağına, yetkililerin bunlara sert karşılık verip vermeyeceğine, Anayasayı Koruyucular Konseyinden ne sonuç çıkacağına bağlı.

Dini lider Ayetullah Hamaney, olayların tırmanmasını engellemek için, sonuçların gerçek ve adil olduğu konusunda kaybedenlerle onların destekçilerini ikna etmenin yolunu arayabilir veya belki de Ahmedinejad'ı frenlemek ve bir şekilde politikalarını sulandırmak suretiyle muhalifleri yatıştırma yoluna gidebilir.

Associated Press'in değerlendirmesine göre de, son gösterilerin yönetim değişikliğine yol açabilecek ciddi bir harekete dönüşmesi olasılığı bulunuyor. Daha imkan dahilindeki bir olasılıksa, böylesi bir sonucu bertaraf etmek için, mollaların şimdiye kadar destekledikleri Ahmedinejad'ı saf dışı etmeleri veya zayıflatmaları. Ancak bunun olması için protestoların sürmesi ve daha da önemlisi diğer şehirlere de yayılması gerekiyor.

Musevi'nin bizzat İslami rejime meydan okuyup okumayacağı veya bunu isteyip istemeyeceği bilinmiyor. Kendisi devrimin bir ürünü ve geçmişte reformcu olarak bilinmiyordu. Şu anda ise birçok kişinin beklediğinden çok ileri gitti.

Oyların bir kısmının tekrar sayılmasını kabul etmek suretiyle mollaların taviz vermesinin, mollaların en azından bir kısmının protestoların tırmanmasını engellemek istediğini gösterdiği belirtiliyor.

Musevi şimdiye kadar İslami rejime doğrudan tehdit oluşturmasa da, gösteride halka hitap ederken, "Bu şaşırtıcı maskaralığa son verilmesi, aksi halde halkın hükümete ve sisteme güveninin kalmayacağını" söylemişti.

İran'ın devrim sonrası tarihinde protestocuların hiç bu kırmızı hattı geçip iktidardaki mollalara karşı gösteri yapmadıklarına dikkat çekiliyor.

Bu yapılırsa, mollaların, reformculara siyasi tavizler vermek veya kargaşanın daha tehlikeli bir safhaya gelmesini izlemek arasında güç bir karar vermeye zorlanacağı belirtiliyor.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler