İş Bankası: 93 yıllık bir başarı öyküsü

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, bankanın kuruluş yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Cumhuriyet’ten bir yıl sonra Atatürk’ün kurduğu bankanın bir asra yaklaşan tarihinin “müthiş bir başarı hikâyesi” olduğunu belirtti.

İş Bankası: 93 yıllık bir başarı öyküsü
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.08.2017 - 20:39

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, bankanın 93. kuruluş yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Cumhuriyet’ten bir yıl sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan İş Bankası’nın bir asra yaklaşan tarihinin “müthiş bir başarı hikâyesi” olduğunu belirtti. Bali, İş Bankası’nın sadece bankacılık alanında fonksiyon yüklenmediğini, sanayileşme hamlesinde, kültürel gelişmede, sosyal sorumluluk alanında çok ciddi değerler yarattığını ve yaratmaya devam edeceğini söyledi. İş Banka-sı’nın bugün 340 milyar TL’nin üzerinde bir bilanço, 40 milyar TL’lik özkaynak büyüklüğüne ulaştığını dile getiren Bali, “Bizim değişik bir iş anlayışımız var. Aslında aynı insanlar gibi kurumların da bir huyu, tarzı vardır. Bizim DNA’mız, huyumuz, tarzımız da Türkiye’nin Bankası olarak güçlü mali yapımızı ekonomimizin doğrusuna kullanmak... 93 yıldır bu şekilde çalışarak bugünlere geldik” dedi.

KOBİ’leri destekledik

İş Bankası’nın sahiplik yapısına atfen zaman zaman ortaya çıkan tartışmalar ve değerlendirmelere ilişkin Bali şunları kaydetti: “Bu miras hukuku ile ilgili bir durum. Evet, şu anda Atatürk paylarını temsilen hisse yapımızda bir politik partinin varlığı söz konusu. Politik partinin konumu da tamamen temsili, bir ekonomik fayda temini de söz konusu değil. Sonuçta politik partinin varlığı bir politik etkiye açık olduğumuz veya bir politik etkiye maruz kaldığımız anlamına gelmiyor. Politik etkiye açık olmak için, illa bir politik partinin sermaye yapınızda olması da gerekmez. Sermayesi itibarıyla bakıldığında hiç böyle bir yapısı olmayan, ama politik etkiye de açık olan kurumlar, kuruluşlar olabilir. Bu kurumun genel müdürü olarak çok açık, çok net şunu söyleyebilirim; politik etkiye açık olmayan, siyasi etkiye ne olursa olsun en uzak kurum İş Bankası’dır. Bunun altını özellikle çizmek isterim.” Banka olarak 15 Temmuz’dan sonraki süreçte, KGF kredilerinin uygulamaya alınmasından önce önemli bir duruş sergilediklerini vurgulayan Bali, “İmkânlarımızı ekonominin doğrusuna kullanmak için gayret sarf ettik. Örneğin, esnaf ve küçük işletmelere 100 bin TL’ye kadarlık bir kredi paketi sunduk. 8 haftalık süre içinde 24 bini aşkın esnaf ve küçük işletmeye 2 milyar TL üzerinde kredi kullandırdık. Yani biz KGF kefaletli kredilerden evvel aksiyon almıştık aslında” dedi.

Hedeflere ulaşıldı

Yakın dönemde ilk yarı finansal sonuçlarını açıkladıklarını hatırlatan Bali’nin verdiği bilgiler şöyle: Yüzde 14’ün üzerinde bir sermaye yeterlilik rasyosu hedefleniyordu. Şimdi yüzde 16.5 gibi gayet iyi bir noktada ilk yarı kapandı. Yine 2017 için yüzde 12-13 bandında bir kredi büyümesi, yüzde 14-15 bandında da bir mevduat büyümesi öngörülmüştü. Haziran sonu itibarıyla kredilerde yaklaşık yüzde 10, mevduatta da yüzde 8 büyüme kaydedildi. Ekonomideki normalleşmeye de katkı sağladığını düşündüğümüz bu ihraçlar ve sendikasyon, seküritizasyon gibi diğer borçlanma araçları yoluyla sağladığımız toplam kaynak 15 Temmuz 2016’dan bugüne 6 milyar doları aştı.

Kârımız Türkiye’nin kârınadır

Adnan Bali, bankaların kârlılıklarına ilişkin görüşlerini de şöyle özetledi: “Ekonomi sıfır toplamlı bir oyun değil. Biz kâr ederken, birini zarar ettiriyor değiliz. Ekonomik büyümenin olduğu yerde tarafların hepsi kazanabilir. İş Bankası’nın 40 milyar TL özkaynağı var, bunu devlet tahvilinin sunduğu getiri ile değerlendirirseniz zaten 4 milyar TL’nin üzerinde bir gelir elde edersiniz. Halbuki biz kârları buharlaştırmıyoruz. Örneğin İş Bankası olarak alıyoruz, özkaynağımızın üzerine ilave ediyoruz. Türkiye’ye yeni kredi olarak kullandırmak üzere özkaynağımızı güçlendiriyoruz. 40 milyar TL özkaynağı bu ülkede bu yolla biriktirdik. Bizim kârımız Türkiye’nin kârıdır, bizim kârımız Türkiye’nin kârınadır. Sektörde yüzde 14-15 civarında bir özkaynak kârlılığının çok makul olduğunu düşünüyorum.”

ENFLASYON 9-9.5 BÜYÜME 5

Bali’nin döviz kurları, cari açık ve enflasyon beklentileri şöyle: 4 Kurlar, son dönemde belli bir istikrar içerisinde gider gibi görünüyor. Ama yükseldiği yer itibarıyla bakıldığında, Türkiye için bir rekabet gücü de yaratmış durumda. 

-Turizmde çok ciddi bir dip yaptıktan sonra bir miktar canlanmayı görmeye başladık. Ama hâlâ cari açık açısından beklenen katkıyı gösteremiyor.

-Petrol fiyatları, yılın 5 ayında geçmiş döneme göre bir miktar daha yukarıda gerçekleştiği için yüzde 4.5 civarında bir cari açık/GSYİH oranı görüyoruz.

-Tabii burada enflasyonun seyri kritik. Biraz kurdaki istikrarlı sürecin devam etmesini, tarım ve hayvancılıkta özellikle gümrük vergilerinin indirilmesinden kaynaklanan gıda fiyatları üzerindeki olumlu etkiyi ve petrol fiyatlarındaki yükselişin sınırlı kalmasını dikkate alarak, aşağı yukarı yüzde 10’un altında, 9 - 9.5 bandında bir enflasyonun gerçekçi olabileceğini düşünüyorum.

-Kamu harcamalarının desteği ve 2016’nın sonlarında makroekonomik tedbirlerde başlayan genişletici önlemler sayesinde ekonomide yeniden hızlı toparlanma gerçekleşti. Bu yılki büyümeyi de yüzde 5 düzeyinde olabilir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler