İşkence toplantısında Çeber protestosu
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı tarafından düzenlenen “İşkence ve Kötü Muameleyle Mücadele” konulu toplantıya işkence sonucu öldüğü ileri sürülen “Engin Çeber” protestosu damgasını vurdu. Toplantıya CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, Çeber’in avukatı Taylan Tanay ve babası Ali Çeber de katıldı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Tanay’ın sorusunu dinlemeden kürsüden indi.
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı tarafından düzenlenen “İşkence ve Kötü Muameleyle Mücadele” konulu toplantıda TAYAD’lı bir grup protesto işkence sonucu öldüğü ileri sürülen Engin Çeber olayını protesto etti. BİHB tarafından düzenlenen “İşkence ve Kötü Muameleyle Mücadele” konulu bir toplantı Hakimevi’nde başladı. Toplantı CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, işkence sonucu yaşamını yitirdiği ileri sürülen Engin Çeber’in avukatı Taylan Tanay ve Çeber’in babası Ali Çeber de geldiler. Toplantı öncesinde gazetecilere açıklamada bulunan Özdemir, İnsan Hakları İnceleme Komisyonu olarak olayın incelenmesi amacıyla bir alt komisyon kurduklarını ve olayın yaşandığı İstanbul'da incelemelerde bulunduklarını belirtti.
Çeber’in ailesinin ve avukatının olayla ilgili yayın yasağı konulmasından dolayı endişe duyarak kendisine başvurduğunu ifade eden Özdemir, TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi olmasına karşın toplantıdan haberi olmadığını kaydetti. Çeber’in avukatı Tanay ise toplantıyla ilgili kendilerine resmi bir davet ulaşmadığını belirterek, şöyle dedi: “Her ne kadar Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığını yapan Hasan Fendoğlu, bizim de ailenin de avukatların da burada olmasının iyi olacağını ifade etmişse de bize herhangi bir davet ulaşmadı. Ama biz kendimizi davetli saydık. Bu meselenin konuşulduğu yerde, elbette ki Engin Çeber'in konuşulması gerektiğini düşünüyoruz. Çok yakında 29 yaşında gencecik bir insanı yitirdik. Soruşturma, adil, tarafsız sürdürülmüyor. Bu konuda endişelerimiz söz konusu. Ölümünden 20 gün geçmesine rağmen, elimizde olanlar bir yayın yasağı, bir gizlilik kararı ve henüz hiç kimsenin suçlanmamış oluşu”.
“Özür yeterli değil"
Olayla ilgili yayın yasağını da eleştiren Tanay, durumu endişeyle takip ettiklerini kaydetti. “İşkenceye sıfır tolerans temasıyla yapılan bu toplantıda, sıfırdan değil 1'den haberliyiz, Engin'den haberliyiz” diyen Tanay, “Bunu burada can kulağıyla dinlemeye geldik. Adalet istiyoruz. Engin'i işkencede katledenler, ona 10 gün boyunca kesintisiz işkence yapanlar mutlaka cezalandırılmalıdır'' diye konuştu. Engin Çeber'in babası Ali Çeber de "Sayın Adalet Bakanı'nın bana telefon edip özür dilemesi yetmiyor. Suç işleyenlerin, benim oğlumu katledenlerin muhakkak cezalandırılmasını istiyorum" dedi. Çeber, Adalet Bakanı Şahin'in sözlerinin yeterli olup olmadığı yönündeki bir soruya ise Çeber, yeterli olmadığı karşılığını verdi. Çeber, “Adalet Bakanı kadar suçlu olan bir de İçişleri Bakanı var” dedi.
Çiçek soruyu beklemeden kürsüden indi
Toplantıda konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, işkenceyle mücadelenin en önemli gündemleri olduğunu belirterek, bir ülkenin işkenceyle anılmasından daha kötü bir şey olamayacağını söyledi. Bir mesleki dayanışma içinde ‘kol kırılır yen içinde kalır’ anlayışıyla hareket edilmemesi gerektiğini belirten Çiçek “Bunu yapanlar derhal cezalandırılmalı ve sonuna kadar gidilmeli dedi. Çiçek’in konuşması bittikten sonra Çeber’in avukatı Tanay, Çiçek’e soru yöneltmek istedi ancak Çiçek soruyu beklemeden kürsüden indi. Bunun üzerine salonda bulunan bazı kişiler “Özür Değil Adalet İstiyoruz, TAYAD'lı Aileler” yazılı dövizler açarak Çeber olayını protesto etti. Protestoculardan Tuncel Gümüş adlı birinin slogan atması üzerine polisler müdahale etti ve dövizler protestocuların ellerinden alındı. Bu sırada Gümüş, “Beni de terörle mücadele şubesine götürecekler, bana işkence yapacaklar” diye bağırdı. Bunun üzerine polisler müdahale etmekten vazgeçti.
“Yargının işini bana niye soruyorsunuz"
Çiçek, toplantı çıkışında, basın mensuplarının protestoyla ilgili değerlendirmesini sorması üzerine soruşturmayla ilgili yayın yasağı bulunduğunu hatırlattı. “Benim söyleyeceğim bir şey yok. Herkes gibi biz de yargı makamlarından işlenen bir suç varsa bunun bir an evvel ortaya çıkarılmasını istiyoruz” diyen Çiçek, “Bu türlü taleplerin, provokasyonların da bir an evvel sona erdirilmesi lazım. Hükümet adına ne denmesi gerekiyorsa Sayın Bakan söyledi. Kendi yönünden alması gereken tedbirleri aldı. Bundan sonraki kısım, yargıya aittir ve süratli yargılamaya tabii bir iştir. Biz de yargı makamlarından, herkes gibi bir an evvel bu işin neticelenmesini istiyoruz” diye konuştu. Çiçek, soruşturmaya getirilen yayın yasağıyla olayın üzerinin örtülmeye çalışıldığı şeklindeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine, “Yargıya düşmüş bir iş varsa yargının işini bana niye soruyorsunuz. Ben de onu söylemeye çalışıyorum. Yargı görevini yapacak. Biz şimdi yargıyla ilgili bir şey söylediğimiz zaman 'Yargının işine müdahale ediliyor' diyenler de siz oluyorsunuz. Ben yargının işine müdahale etmem” dedi.
En Çok Okunan Haberler
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Araştırma: Olası bir savaşta Türkiye'nin kaybı ne olur?