"İşsiz sayısı kriz öncesinin üzerinde"
DİSK Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), işsizlik rakamlarındaki 2.5 puanlık düşüşe rağmen krizin yarattığı olumsuz tablonun hala sürdüğünü vurgulayarak, işsiz sayısı kriz öncesine göre 454 bin fazla. Yani Türkiye teğet geçen krizin etkilerini yüksek büyüme oranlarına rağmen hala telafi edebilmiş değil" dedi.
DİSK-AR 2010 Haziran Ayı Dönemi İstihdam Raporu'nu yayımladı. Raporda, TÜİK tarafından açıklanan Mayıs, Haziran ve Temmuz ayları için işsizlik oranlarının geçtiğimiz yılın aynı ayına göre 2.5 puanlık düşüşle yüzde 10.5 olarak gerçekleştiği anımsatıldı. İşsiz sayısının ise 518 bin kişilik azalma ile 2 milyon 751 bin olduğu hatırlatılan raporda, "Buna karşı krizin yarattığı olumsuz tablo izlerini hala sürdürüyor. Mevsimsel nedenlerle artan istihdam, işsizlik verilerine yansırken, işsizlik oranı kriz öncesinin 1.5 puan üzerinde. İşsiz sayısı ise kriz öncesine göre 454 bin fazla. Yani Türkiye teğet geçen krizin etkilerini yüksek büyüme oranlarına rağmen hala telafi edebilmiş değil" ifadeleri kullanıldı.
İstihdamdaki artışa, köye dönüş, geçici çalışma ve kayıtdışındaki artışın eşlik ettiği belirtilen Raporda, artan istihdamla, kayıtdışı istihdamın hemen hemen aynı oranda büyüdüğü vurgulandı.
İşsizlik rakamlarındaki düşüş vahim tabloya rağmen bir başarı olarak sunulyor
İstihdamda geçen yılın aynı dönemine göre yaşanan artışın 1 milyon 541 bin iken, bu rakamın yüzde 32'sinin işgücüne kayıtdışı olarak dahil olduğu kaydedilen Raporda, yaratılan istihdamın yüzde 8.8'inin eksik ve yetersiz olarak istihdam edilenlerden, yüzde 17'sinin ise geçici bir işe başlayanlardan oluştuğuna dikkat çekildi. Ayrıca geçici işlerde çalışanların sayısı da artış görüldüğü belirtilen Raporda, işe başlamaya hazır olup iş aramayanların dahil edildiği geniş tanımlı işsizlik rakamının yüzde 16.4 oranla 4 milyon 608 bin olduğu ifade edildi. Raporda, eksik ve yetersiz istihdam edilenlerle birlikte işsizlik oranın yüzde 20'ler düzeyine yükseldiği belirtildi. Raporda, "Bu vahim tabloya karşın, işsizlik rakamlarında ki düşüş, kamuoyuna büyük bir başarı olarak sunulmaktadır" denildi.
İşsiz sayısı 2 yıl öncesine göre yüzde 20 fazla
Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre işsiz sayısının 518 bin kişi azaldığı belirtilen Raporda, "Hükümetin çok büyük bir başarı olarak sunduğu durum budur. Halbuki 2009 yılında emekçilere yaşatılan işten atılma ve işsiz kalma kabusu sürmektedir. Resmi işsiz sayımız 2 yıl önceye göre yüzde 20 artış göstermiştir. Bu, sayı olarak 454 bin kişiye denk düşmektedir. Dolayısı ile krizin yarattığı 454 bin ilave işsiz gerçeği ortada durmaktadır" ifadelerine yer verildi.
Hükümet kayıtdışı ile mücadele konusunda karnesi zayıf
Hükümetin kayıtdışı ile mücadele konusunda karnesinin oldukça zayıf olduğu vurgulanan Raporda, şöyle denildi:"Kayıtdışı ile mücadele, cezai yaptırımlarda, sendikal örgütlenmenin önünün açılmasında değil, özel sektörü teşvikte aranmaktadır. 'Ne kadar az vergi alırsak, istihdam 'maliyetlerini' ne kadar aşağı çekersek, patronlar da o oranda kayıtdışı işçi çalıştırmaktan vazgeçer' anlayışı ile kayıtdışı ile mücadele daha en başından sakatlanmaktadır. Oysaki kayıtdışı ile mücadele aktif bir biçimde, sendikaların örgütlenmelerinin yaygınlaşması, sıkı denetimler ve cezai yaptırımların etkinleştirilmesi ile verilebilir. Türkiye'nin kanayan yarası haline gelen, taşeronlaşmanın yaygınlaştırılması gibi kayıtdışını teşvik eden uygulamalar kaygı vericidir. Kriz öncesi döneme göre kayıtdışı çalışanların sayısı haziran ayı dönemi için 593 bin artışla 10 milyon 519 bin kişiyi bulmaktadır. Bu sayı haziran ayı dönemi için son 5 yılın en yüksek rakamını oluşturmaktadır. İstihdamla, kayıtdışı istihdam hemen hemen aynı oranda büyümektedir."
Güvencesiz çalışma yaygınlaşıyor
Güvencesiz çalışmanın yaygınlaştığına dikkat çekilen Raporda, "Herkese insan onuruna yaraşır bir iş talebi dikkate alındığında, krizden güvencesiz ve geçici işlerle çıkmanın çözüm olmadığı görülecektir" denildi. Geçici bir işte çalışanların sayısının bu dönmede 1 milyon 863 bin düzeyine ulaştığı kaydedildi.
Çalışıyormuş gibi görünenlerin sayısı da arttı
TÜİK verilerine göre, eksik istihdam rakamlarında da artış göründüğü belirtilen Raporda, "Buna göre esas işinde ve diğer işinde veya işlerinde toplam olarak 40 saatten daha az süre çalışmış olan ve 1 saat çalışmış olsa bile istihdam da sayılanlarla, aynı nedenlerle istihdamda görünen ancak iş bakanların yani gizli işsizlerinde sayısında 135 bin kişilik artış gerçekleşmiştir. Dolayısı ile istihdamdaki artış nitelikli ve insan onuruna yaraşır bir çalışma yaşamına işaret etmemektedir" ifadesi kullanıldı.
Tarım çalışanların sayısı 5 yıl öncesine döndü
İşsizlik verilerinin düşük görünmesinin nedenlerinden biri de, çaresizlik nedeniyle kentten kırsal alana işgücündeki kayılması olduğu kaydedilen Raporda, tarımda istihdam edilenlerin sayısının 6 milyon 233 bin ile son 5 yılın rekorunu kırdığı vurgulandı.
Sevinç çığlıklarına değil, kalıcı çözüme ihtiyaç var
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'ın, yaptığı yazılı açıklamasında önümüzdeki dönemde işsizlik rakamlarında tek haneyi görmenin mümkün olduğunu ifade ettiği anımsatılan Rapor şöyle devam etti:"Türkiye'de işsizlik sorununun yüzde 9'ları görerek çözülmesi mümkün değildir. Bugün tek haneli işsizliği hedeflemek ümidi olmayanlarla birlikte 5 milyon işsizin, güvencesiz ve kayıtdışı çalışan milyonların durumunu benimsemek anlamına gelmektedir. Ancak zaten ümidi olmayan milyonlar düşünüldüğünde işsizlik oranlarının tek haneli rakamlara düşmesi mümkün görünmemektedir. Açıktır ki Türkiye, büyüme oranlarında dibe vuruşun etkisi ile yüksek oranları yakalamıştır. Hatta Türkiye son çeyrek ile birlikte Çin ile karşılaştırılmaktadır. Ancak bu karşılaştırma yapılırken Türkiye'nin yaklaşık yüzde 6 küçüldüğü ve küçülme oranıyla dünya çağında ön sıralarda yer aldığı 2009 yılında, Çin'in yüzde 9'a varan bir yükseliş gösterdiği dikkate alınmalıdır. Yine 2009 yılında çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerden 30'a yakın ülkede büyüme oranları yüzde 5 ve üzeridir. Dolayısı ile büyüme rakamlarında gözlenen artışlar, gerçekte kaybın telafisinden ibarettir. Bu konuda ki tek somut gerçek, Türkiye ekonomisinin kriz döneminde 2 senesini kaybetmesidir. Nitekim büyüme oranları 2 yıl öncesine dönüş yaparken, işsizlik oranları hala kriz öncesi değerlerine çekilememiştir. Çünkü işsizlikle ilgili kriz yapısaldır ve sistem işsizliğin belli oranlarda seyretmesini desteklemektedir. Bu yüzden hükümet işsizlikte tek haneli rakamları hedeflerken psikolojik bir eşiğe oynamaktadır. İşsizlikle mücadele, bu konuda kararlı adımların atılması ile mümkündür. Ancak anlaşılan o ki, hükümette ne bu niyet ne de irade bulunmaktadır. Milyonların umudu, piyasanın insafına bırakılmıştır."
İşsizlikle mücadele için alınması gereken tedbirler
İşsizlikle mücadele için atılacak pek çok adım, yapılacak pek çok düzenleme bulunduğu kaydedilen Raporda, İşsizlik mücadele için acil alınması gereken tedbirler şöyle sıralandı:
"-Haftalık çalışma süresi gelir kaybı yaşanmaksızın 40 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
-Herkese en az 1 ay ücretli izin hakkı tanınmalıdır.
-Herkes için iş güvencesi ayrımsız bir biçimde uygulanmalıdır.
-Sendikal hak ve özgürlükler güvence altına alınmalı, sendikal barajlar, noter şartı kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
-Kamu yatırımcılığı ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalıdır.
-Kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
-Taşeronlaşma ve kayıtdışı istihdam engellenmelidir."
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza