İstanbul’un göbeğinde öz yönetim

Öz yönetim ilan edilen Hakkari, Batman, Muş, Şırnak’a olayların eksik olmadığı, duvarlarını öfkeli yazıların süslediği, gökdelenlere tam karşıdan sinirli sinirli bakan İstanbul’un göbeğindeki Gazi Mahallesi de eklendi. 1970’lerde İstanbul’a yönelen Kürt ve Alevi göç dalgasıyla kurulan Gazi Mahallesi yaklaşık 30-35 yıllık geçmişinde yaşadığı 1995 Gazi Olayları, Gezi Parkı direnişi gibi gelişmelerden sonra sonra önemli kırılmalardan birini daha yaşıyor. Mahallede öz savunma temelinde öz yönetim ilan eden Gazi Halk İnisiyatifi’ne “Öz yönetimde karşılanmadığını düşündüğünüz eksiklikler neler ve bunları ne şekilde tamamlayacaksınız?” diye sorduk. İnisiyatif üyesi, “Öz savunma denince insanlar ‘Hendek, silah nerede’ diye soruyor. Biz bundan bahsetmiyoruz. Sivil itaatsizlikle sağlayacağız bunu” diyor. İnisiyatif, öz yönetimde sağlık, eğitim ve ulaşım hakkının bedava karşılanacağını bunun yanı sıra anadil hakkının da gözardı edilmeyeceğini ifade ediyor.

Acı deneyimler

Bu satırları Gazi Mahallesi’nde yalnızca bir gününü geçirerek ortamı koklayan bir muhabir olarak değil aynı zamanda 21 yıllık bir mahalle sakini olarak kaleme aldım. Gazi Mahallesi’nde aslında uzun zamandır bir öz yönetim söz konusu. Mahalle halkının muzdarip olduğu birçok konuya devlet tarafından çözüm getirilmeyince bu boşluğu mahallede etkili olan siyasi fraksiyonlar doldurdu.

Mahalle halkı öz savunma gerekliliğini ise 1995’teki Gazi olaylarından başlayarak günümüze kadar gelen süreçte anladı. Gazi olayları sırasında devlet tarafından kendine çevrilen silahlara karşı yine devletin kendilerini korumayacağını elbette biliyordu mahalleli. İnsanların polis tarafından ‘öldü’ sanılarak çöp konteynerine atıldığını gören mahalle halkı haliyle polisin, devletin kendini korumayacağını acı bir şekilde deneyimledi.

O dönem çocuk yaşta olan neslin polise güvenmesini beklemek ‘saflık’ olurdu. O dönem mahallenin göbeğinde, evlerin arasındaki karakolda işkence yapılan insanların seslerini duyan çocuklar olarak, sivil polis sokak arasında kovaladığı kişiyi sorduğunda haliyle kaçan kişiyi koruma içgüdüsüyle ‘kimseyi görmedik’ diye yanıtlıyorduk.

Her akşam eylem

90’lı yıllardan bu yana sadece müdahale aracı olarak kullanılan panzer ve silahın değiştiği, orantısız müdahalesinden bir şey kaybetmeyen polise karşı öz savunma geliştireceklerini söylüyor Gazi Halk İnisiyatifi üyeleri. “Herkes öz yönetim ilan edilince ‘Hani hendek, silah’ diye soruyor. Biz bundan bahsetmiyoruz. Öz savunmamızı sivil itaatsizlikle ortaya koyacağız. Her akşam ses çıkarma eylemleri, yürüyüşler yapacağız” diyorlar.

Örnekleri Ovacık!

Röportaj sırasında bir akrep yanaşıyor sokağın başına. Ellerinde tahta sopa olan 5-6 çocuğa güpegündüz sayısız plastik mermi saydırıyor. Üstelik sokakta oyun oynayan birçok çocuk varken. İnisiyatif üyesi tam bu sırada, “Polis bunu yapamasın diye ‘öz savunma” diyor. Tunceli’nin TKP’li Ovacık Belediyesi’ni örnek gösteren inisitayif üyesi, “Buraya neden uygulanmasın? Sağlık, eğitim ve ulaşım haktır. Halkın bunlardan ücretsiz yararlanacağı bir model istiyoruz” diyor ve öz yönetimin mahalle halkının talepleri doğrultusunda şekilleneceğini kaydediyor.