İstanbul'un martılarını, vapurlarını biriktiriyor

Fotoğraf sanatçısı Ali Sina Özüstün’ün “Benim İstanbul’um” adlı dijital fotoğraf sergisi, 15 Ocak 2010 Cumartesi günü saat 17:00’de, Kozyatağı-Kozzy Alışveriş Merkezi’ndeki Kadıköy Belediyesi Kültür Merkezi Sergi Salonu’nda açılıyor. Sanatçının 50 fotoğrafını sanatseverlerin beğenisine sunacak olan sergi, 31 Ocak 2010 tarihine kadar açık kalacak.

 

İstanbul’un ayrıntıları

Serginin teması İstanbul. Söze “İstanbul’u biriktiriyorum” diye başlayan sanatçı Ali Sina Özüstün, şöyle devam ediyor:

“Martılar, güvercinler, vapur bacaları, trenler, siluetler, gölgeler, duvarlar ve ötesi… Daha binlerce sembol olabilecek ayrıntısı var İstanbul’un. Bu ayrıntıları biriktiriyorum. İçlerinden seçtiklerimi birbiriyle harmanlıyorum ve yine İstanbul’a ait ‘doku’lara işliyorum. Eskimiş, sıvası dökülmüş duvarlar, taşlar, çöp bidonları, kapılar, eski evlerin ahşap pencereleri… Gözüme çarpanı, gönlüme değeni sepete atıyorum hemen. Pürüzsüz fotoğraflardan hoşlanmıyorum. Dokulara giydirilmiş görüntülerde, yaşanmışlığı daha yoğun hissediyorum. Biriktirdiğim İstanbul’un yaşanmışlığını.”

 

Ara Güler’in İstanbul’una hayran

Ali Sina Özüstün’ün etkilendiği fotoğraf ustası Ara Güler. “Özellikle belgesel fotoğraftan ve bu fotoğraf türünün ülkemizdeki önemli temsilcisi Ara Güler’den etkilendiğimi, onun İstanbul’undan çok şey öğrendiğimi belirtmeliyim” diyen Özüstün’ün, “Fotoğrafın ve dijital dünyanın sağladığı olanakları, kurmak istediğim dünyayı oluşturmak için araç olarak kullanmaya çalışıyorum. İstanbul’u İstanbul yapan herşey ve herkesten beslenmeye gayret ediyorum” diyor.

 

Dönüm noktası dijital

Ali Sina Özüstün, 25 Kasım 1962'de İstanbul, Süleymaniye'de doğdu. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü’nden 1985 yılında mezun oldu. Fotoğrafa 1996 yılında, dijital fotoğraf makinesi kullanmaya ise 2004 yılında başladı. 2004, onun sanatı için dönüm noktası oldu.

Çoğunlukla İstanbul'u çekti. Çektiği görselleri fotoğraf işleme programlarında manüple etmeye, farklı renk ve kompozisyonlar oluşturmaya başladı. Bunları yaparken kullandığı yazılımların standart filtre ve efektlerini kullanmadı. Daha sonra doku ve yakın plan yüzey çekimlerine önem verdi, bundan büyük zevk aldı. Çektiği dokuları bu fotoğraf çalışmalarında kullandı. Çalışmalarının ana konusu İstanbul, İstanbul'a dair her şey. “Benim İstanbul’um”, sanatçının ilk kişisel sergisi.