"İşten çıkarma tehdididir"

Türkiye Kamu-Sen'e bağlı çeşitli sendikaların Aydın, Muğla, Denizli, Manisa ve Uşak'tan gelen üyeleri İzmir Basmane Meydanı'nda toplanarak çeşitli sloganlarla Konak Meydanı'na kadar yürüdü.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından basın açıklaması yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, artık herkesin memurların toplu sözleşme ve grev hakkının olduğunu kabul ettiğini, Türkiye'nin onayladığı uluslararası sözleşmeler, Danıştay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği kararların da bu konuda yasal düzenleme yapılması için iktidarı yükümlülük altına soktuğunu söyledi.

Akyıldız, yıllardır hükümetin, kamu görevlilerinin sendikal haklarıyla ilgili iç hukuk düzenlemelerini yapmamakta direndiğini öne sürerek, şöyle konuştu:

''Hükümetin bu tutumu, hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır. Yetkililere düşen; var olan hakları tartışmak değil, gerekli hukuki düzenlemeleri biran önce yapmaktır. Ancak sorunu çözmek yerine işi yokuşa sürmeyi tercih edenler, bir memur konfederasyonunun da desteğiyle çalıştay yaptılar. Çalıştayda havanda su dövüldü ve malumun ilanı olarak bir bildirge açıklandı.
Bizler toplu sözleşme ve grev hakkımızın olduğunu 1989 yılında dile getirdik ve bu amaçla yola çıktık. Türkiye Kamu-Sen olarak diyoruz ki; grev hakkı ve iş güvencesinin bir arada olamayacağı söylemi, grev yapan çalışanların işten çıkarılacağı tehdididir. Grev, çalışanların, haklarının korunması ve geliştirilmesi için başvurduğu araçtır. Grev yapan çalışanın işten çıkarılması zaten kanunlara aykırıdır. Grev hakkı ve iş güvencesi arasında bir çelişki yoktur. Aksine kanun, grev yapan çalışana iş güvencesi sağlamıştır. İş güvencesini yok etmek, memuru yok etmek demektir.''

Sendikal haklar, toplu sözleşme ve grev hakkının birbirinden ayrılmaz kavramlar olduğunu anlatan Akyıldız, ''Bu dönemde iş güvencesi, çalışanlar açısından hayati önem içeren bir konudur. Çalışanların iş güvencesini yok etmek için her türlü kirli oyun sahnelenmektedir. Hükümetin en büyük arzusu, kanunla memurlara tanınan hakları kaldırarak, istediği gibi yönlendirebildiği iktidar uşağı bir memur kitlesi yaratmaktır'' iddiasında bulundu.
Yürüyüş ve basın açıklamasına, Türkiye Kamu-Sen'e bağlı çeşitli sendikaların genel başkanları ile sendika üyeleri katıldı.
Basın açıklamasının ardından grup dağıldı.