Japonya'daki Doğal Felaket
Son on beş yılda Japon nükleer endüstrisi, Amerika’da son otuz yılda ABD nükleer denetim kurumu (NRC) tarafından sertifika ve inşaat lisansı verilen dört nükleer reaktörün sahibi olan General Electrik ve Westinghouse şirketlerini satın alması sayesinde; ilki 1997 yılında General Electrik ABWR tipi, ikincisi 1999 yılında Westinghouse AP600 tipi, üçüncüsü 1997 yılında Westinghouse System 80 + tipi ve dördüncüsü 2006 yılında yine Westinghouse AP1000 tipi reaktörlere verilen bütün tasarım-lisans-işletme haklarına Hithachi ve Toshiba şirketleri sahip olmuştur. Böylece Japonya iki hafta öncesine kadar küresel nükleer endüstri piyasasında ilk sıraya geçmişti.
Soğuk savaş sırasında Batı’da Amerika ve Avrupa, Doğu’da Sovyetler, Pakistan, Çin, Hindistan, Güney Kore, Kuzey Kore ve Japonya’ya uzanan ülkelerde iki-üç sene gibi kısa zamanlarda kurulan bütün sivil ve askeri nükleer tesislerin gerçek-bilimsel Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporları yoktur. 1980 yıllarında dünyadaki nükleer başlıklı silahların sayısının 74 bine ulaşması ve soğuk savaşın sona ermesi ile doğada bulunmayan fakat nükleer santralların çalışması sırasında zincirleme nükleer reaksiyonlar sonucunda yaratılan Plutonyum-239 stoklarının 160 tona ulaşmasından sonra, yaklaşık 400 sivil nükleer santralın askeri görevleri sona ermiştir.
Son otuz yılda, nükleer santralların kurulmasında kapsamlı ÇED raporlarının ilk koşul olarak gerekliliği Batı ülkelerinde gündeme gelmesi ile örneğin Amerika’da 30 yıldır yeni bir nükleer santral yapılmamıştır ve Avrupa’daki nükleer santralların sayısında büyük bir artma olmamıştır.
‘Nükleer Rönesans’
Soğuk savaş sırasında gelişen ve büyük kârlar kazanan Avrupa ve Amerikan nükleer enerji endüstrisi iflas etmemek için Uluslararası Atom Enerjisi Komisyonu’nun desteği ile son yirmi yılda başlattığı “Nükleer Rönesans” programında öngörülen ve bu yüzyılda kurulması düşünülen 200-700 yeni nükleer reaktörün bir ütopyadan ileri gidememesinden sonra, nükleer endüstri kendi içinde global ölçekte gruplaşarak, Avrupa’da Fransız, Alman ve İngiliz yarı-devlet şirketleri yeni bir konsorsiyum kurmuştur. Finlandiya’da üçüncü nesil reaktörlerin ilki olan Olkiluoto-3 dört senelik bir gecikmeye rağmen inşasına devam edilmektedir. Rusya Batı nükleer endüstrisi ile yarışabilmek için yeni ve basınçlı suyla çalışan VVER-1000 tipi reaktör geliştirerek Bulgaristan, Tayvan, İran ve son alarak Türkiye’de kurulacak Akkuyu Nükleer Santralı ile küresel nükleer enerji marketinde payını almak için Rusya devletinin kredi imkânlarını kullanıyor.
Fakat Rus nükleer endüstrisi Doğu ülkelerinde sertifika, lisanslama ve VVER tipi reaktörün teknolojik ve inşaat standartlarına uygulanan kolaylıkları hem Bulgaristan-Belene hem de kendi ülkelerinde Rusya-Balakovo’da bulamadı.
Bölge halkının direnişi
Türkiye’de kurulması onaylanan VVER-1200 tipi nükleer santralın bir küçük kardeşi olan VVER-1000 (tek farkı reaktör kazanının biraz daha büyük olmasıdır) Balakova’da kurulması için başlatılan proje, bölge halkının 15 yıl süren referandumlu direnişi, Rusya’nın en deneyimli ve bağımsız nükleer bilimcileri/mühendisleri tarafından hazırlanan rapor sayesinde 2005 yılında iptal edilerek Rusya’nın nükleer enerji programından çıkarıldı. Ayrıca İran’da kurulan VVER-1000 tipi reaktör son altı ayda yapılan deneme operasyonlarında, ana sirkülasyon pompalarında kontrol edilemeyen titreşimler neticesinde geçici olarak kapatılmıştır.
Japonya’da yaşanan doğa felaketinden sonra büyük kayıplara uğrayan Japon nükleer endüstrisinin küresel nükleer marketteki yerini hangi ülkenin dolduracağı sorusu gündeme gelmiştir.
Japonya’nın geçici de olsa kaybettiği nükleer enerji teknolojisi boşluğunu, Rusya, Fransa, Güney Kore ve Çin, yeni geliştirdikleri nükleer reaktörlerle önümüzdeki yıllarda Ortadoğu’da Arap Emirlikleri ve Türkiye üzerinden dolduracaklar.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi