'Kader mi, iş cinayeti mi?'

DİSK/Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bunlar madencinin kaderidir" sözünü eleştirerek, Erdoğan'ın sorumluluğu üzerinden atma telaşında olduğunu ileri sürdü. Beysülen, bu yaşananların kader olmadığını, temsil edilen ideolojinin sebep olduğu cinayetler olduğunu söyledi.

'Kader mi, iş cinayeti mi?'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 20.05.2010 - 11:51

DİSK/Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Taş Kömürü Genel Müdürlüğü(TTK) karadon müessese müdürlüğünün yer altı ocağında 17 Mayıs Pazartesi günü meydana gelen patlamanın ardından madende mahsur kalan 30 işçiden 28'inin cesetlerine aradan üç güne yakın zaman geçtikten sonra bugün sabah ulaşılabildiğini ve iki işçinin aranmasının ise halen sürdüğünü kaydetti.

Böylece Türkiye'de son zamanlarda artan iş cinayetlerine bir yenisinin daha eklendiğini ifade eden Beysülen, bunun nedeninin 1980'lerden itibaren uygulamaya konan özelleştirme taşeronlaştırma politikaları sonucu kamunun madencilik alanından çekilmesini, kurumlarda yıllarca yapılan çalışmalarla kazanılmış olan madencilik bilgi ve deneyiminin kenara itilmesi olduğunu söyledi.

Bilgi ve birikime sahip olan kamu kurumlarının yerine, örgütsüz ve sosyal haklardan yoksun işçilerin emeği üzerindeki sömürüyü arttırmak ve bu yolla aşırı kar elde etme olan özelleştirme sonucu taşeron şirketlerle üretim yapılmaya başlandığını ifade eden Beysülen şöyle devam etti:
"Dolayısıyla teknik donanımı ve alt yapısı yetersiz olan madencilik alanında deneyimi olmayan şirketlere iş verilmiştir. Tek amacı kar etmek olan bu şirketler tarafından maliyet arttırıcı unsur olarak görülen iş sağlığı, iş güvenliği tedbirleri alınmadığından, meydana gelen kazalarla madenlerde çalışan emekçiler hayatlarını kaybetmektedirler."

İnsan hayatı önemsenmiyor

Türkiye'nin yıllardır kalkınmak ve gelişmek için insan hayatının bir öneminin olmadığını düşünen bir zihniyetle yönetildiğini ileri süren Beysülen, "Bu nedenle insan hayatı önemsenmiyor ve kaybedilenlere üretim zayiatı olarak bakılıyor" dedi.
 

Denetim yok

"Sosyal devletin tasfiye edilmesi ve çalışma hayatının günden güne kuralsız ve güvencesiz hale getirilmesi sonucu, bugün ülkemizde her alanda olduğu gibi madencilik alanında da denetimsiz, mühendislik bilim ve tekniğinden uzak, teknik elemanların gözetim ve denetiminin olmadığı, ilkel koşullarda işçi çalıştıran bir çok firma üretim yapmaktadır" diyen Beysülen şöyle devam etti:
"Ne yazık ki, amacı birikim yaratmak olan bu ekonomik faaliyet biçimi rejimin temel karakteri haline gelmiştir"

TTK büyük bir kurum olduğundan tamamı özelleştirilmemiş, bunun yerine hazırlık, üretim, nakliye, aydınlatma, havalandırma gibi sistemlerin parça parça taşeronlaştırıldığını kaydeden Beysülen, "Üretimde bütünselliğin ve koordinasyonun yok olmasına neden olan bu uygulamalar dolayısıyla iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin koordinasyonu da ortadan kalkmıştır. Son zamanlarda Türkiye'de yaşanan iş cinayetlerinin tamamında bu politikanın izleri vardır" dedi.

"Bütün bunlar yaşanır ve insanlar kar hırsı uğruna can verirken, Sayın Başbakan 'bunlar madencinin kaderidir' diyerek sorumluluğu üzerinden atma telaşındadır" diyen Beysülen, yaşananların kader olmadığını, temsil edilen ideolojinin sebep olduğu cinayetler olduğunu söyledi.

SENDİKALAR TEŞERON SİSTEME KARŞI YÜRÜDÜ


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler