Kadınlar çaresiz ve yapayalnız

Dünyanın önde gelen psikiyatrlarından Dr. Brian Jory, aile içi şiddet konusunda konferans için Türkiye’deydi. Buradan edindiği gözlemleri gazetemizle paylaşan Jory, “Türk kadını kendisini çaresiz ve yardımsız hissediyor. Devlet yetkililerinin kendilerine yardım edebileceğine yönelik inançları kalmamış” ifadelerini kullanıyor.

Kadınlar çaresiz ve yapayalnız
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.08.2013 - 10:51

 

- Dünyada aile içi şiddeti yaratan temel nedenler nelerdir?

Aile içi şiddetin farklı türleri vardır ve her biri farklı bir nedene bağlıdır. İlk tür -ki bu en yaygın türdür- eşlerin birbirine uyguladığı şiddettir. Bu şiddet türü genellikle çalışma hayatının gün içerisinde yarattığı stres ve gerilimin sonucu olarak ortaya çıkar. İkinci tür “ılıman şiddet”tir. Bu, bir erkeğin eşi ya da sevgilisi olan kadını kontrol etme isteği olarak kendini gösterir çünkü geleneksel düşünce ve inançlar, erkeğin evin reisi olması gerektiğini söyler. Bu tür şiddet, erkeğin sevgilisi ya da eşini farklı biçimlerde istismar etmesine de neden olabilir.

Üçüncü tür şiddet “erkek terörizmi” olarak adlandırdığımız türdür. Silah, bıçak kullanma ya da dayak da dahil, tüm sosyal ilişkilerinde şiddet uygulamaya alışmış erkek modeli, eğer sorunlarını bu şekilde çözdüğüne inanmışsa, evde de şiddete başvuracaktır. Bu tür erkeklerin amacı, evdeki kadın ve çocuklar üzerinde sınırsız baskı ve hâkimiyet kurmaktır.
Diğer açıdan bakarsak, kadınlar da aile içinde şiddet eğilimlerine sahip olabiliyorlar ama kadınların yöntemleri genellikle daha az fiziksel, daha çok sözel ve manipülatif oluyor.
 

- Neden bazı ülkelerde kadına yönelik şiddet vakaları gerilerken bazılarında artış gösteriyor? Örneğin Türkiye’de bu alanda son 10 yılda yaşanan yüzde 1400’lük artış nasıl açıklanabilir?

Aile içi şiddetin çözümü öncelikle, adil bir biçimde uygulanacak tavizsiz yasalardır. Polise, hâkime, sosyal hizmet uzmanlarına verilecek eğitim de çok önemli ve tabii ki bütün bir topluma, kadına yönelik şiddetin bir suç olduğunun çok iyi anlatılması lazım. Bunun için medya öncülük yapabilir, aile içi şiddeti konu alan birtakım televizyon şovları etkili olabilir bence. Türkiye’de yaşanan artışa gelince... Bazı ülkeler, erkeklerin haklarını kadınların haklarından daha ön planda tutuyor ve bu ülkelerdeki yasa uygulayıcılar, aile içi şiddete yönelik cezaları çok yumuşatıyor. Bu durum da şiddeti önleme konusunda yetersiz kalıyor, hatta şiddeti yaygınlaştırıyor.

İnançları da yitik...

- Konferans için geldiniz. Türkiye’de şiddete uğrayan kadınlara yönelik gözlemleriniz ne yönde?

Türk kadınının kendini çaresiz ve yardımsız hissettiğini gördüm. Erkek şiddetine maruz kalan Türk kadınlarında, devlet yetkililerinin kendilerine yardım edebileceğine yönelik inanç kalmamış. Bu nedenle yaşadıkları olayları ihbar etmeyi bile gerekli görmüyorlar. Dahası, aynı çaresizlik Türkiye’de psikolog ve psikiyatrlarda da kendini gösteriyor.

Önce ekonomik bağımsızlık

Dr. Jory, “Erkek şiddetine maruz kalan bir kadın ne yapmalı” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Aile içinde istismar edilen bir insan öncelikle duygularını anlayabilecek bir uzmandan destek almalı. Sonrasında otel gibi, güvenli olabileceği bir yerde barındırılmalı. Hukuken gerekli tedbir alındıktan sonra kendine yetebileceği bir işe yerleştirilmeli. Çünkü ekonomik olarak bağımlı bir kişi her zaman çaresiz ve
çözümsüzdür.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon