KAFFED'den CHP'li ve HDP'li Çerkesleri hedef alan Fuat Uğur'a kınama

Kafkas Dernekleri Federasyonu, Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur'un bugünkü yazısına tepki göstererek bir açıklama yayınladı.

KAFFED'den CHP'li ve HDP'li Çerkesleri hedef alan Fuat Uğur'a kınama
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 12.04.2018 - 19:35


Fuat Uğur bugünkü yazısında (12 Nisan 2018) AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Beştepe'de Çerkeslerle bir araya geleceğini belirterek, Kafkas Dernekleri Federasyonu'nun (KAFFED) 'CHP tandanslı bir federasyon' olduğunu, Çerkesler adına federasyon başkanı Yaşar Aslankaya’nın konuşma yapacak olmasının 'risk' olduğunu kaleme aldı.

KAFFED tarafından yapılan açıklamada, Fuat Uğur'un federasyonu hedef tahtasına oturttuğu vurgulanarak, "Ne KAFFED ne de Federasyon üyesi derneklerimiz hiçbir partinin uzantısı, arka bahçesi veya düşmanı, karşıtı diye kategorize edilemez.

Toplumsal barışı ve ahengi bozmaya, pişmiş aşa su katmaya, fitne çıkarmaya, kendince suçlu veya potansiyel suçlu yaratmaya dönük, kendince bir yerleri legal veya illegal, cici veya tu kaka ilan etmeyi hak ve reva gören sakil anlayışı ve bunun kalemşoru olan Fuat Uğur’u şiddetle kınıyoruz" denildi.

KAFFED'in açıklaması şöyle:

"Fuat Uğur Türkiye Gazetesindeki 12 Nisan 2018 Perşembe köşesinde Sayın Cumhurbaşkanı ile Çerkeslerin bir araya geleceği buluşmanın seyrini değiştirmeye, süreci zehirlemeye yönelik, satır aralarına konuyla ilişkisi olmayan etik dışı yöntem ve iddialarla bezenmiş bir “proje” yazı kaleme almıştır.

Yazı “çalışmanın Çerkes bir işadamı tarafından yürütüldüğü ve Çerkes dernekleri ile Akparti’li Çerkes milletvekillerinin işe karışması ile herkesin birbirine girdiği” şeklinde tabansız, gerçeğe aykırı ve nezaketsiz bir iddia ile başlamaktadır. Sorunun başlangıç noktası tam da buradadır. Çerkesler Türkiye’de yaygın ve örgütlü bir toplumdur. Devlet ile olan ilişkilerini, hiçbir demokratik ve toplumsal temsil yetkisi ve görevi olmayan bir “İş adamı” tarafından karar verilip yürütülmesini beklemek en hafif deyimiyle hadsizliktir. Gerek devletin gerekse Çerkeslerin bu süreci yürütebilecek mekanizmaları ve birikimleri elbette ki mevcuttur. Şu anda da Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki’nin koordinasyonunda yürüyen ve konunun tarafları olan Dernek ve Federasyonlar tarafından üzerinde anlaşılmış bir mekanizma çalışmaktadır. Pek çok federasyon ve örgütün işbirliği ve koordinasyonunda düzenlenmekte olan bir süreçte kimi teknik konuların, görev ve rol bölüşümlerinin konuşulması, kimin hangi görevi icra edeceğinin birlikte karar altına alınması son derece doğaldır. Bu duruma sürecin tarafları ve temsiliyet ehliyeti olan kurumların bir itirazı olmamasına rağmen Fuat Uğur’un durumdan adeta vazife çıkararak devam etmekte olan çalışmaya yeni istikamet vermeye çalışması dahası satır aralarına siyasi aktörlere tehditkâr cümleler sıkıştırması ne ahlaki ne de siyasi açıdan kabul edilemez.

KAFFED halen Türkiye Çerkeslerini temsiliyet noktasında en yaygın örgütlülüğe ve tarihsel geçmişe sahip kurum olup süreci açık, şeffaf ve ilkeler doğrultusunda suhuletle yürütmüş, tarafların onay ve rızası ile organizasyonda üzerine düşeni yapmak üzere çalışmalara başlamıştır. Konuşmanın kim tarafından yapılacağına dair tutum kişisel değil kurumsal bir tavır olup yazıda aktarıldığı gibi Yaşar Aslankaya’nın kişisel talebi değildir. Bu süreçte yapılacak olan konuşmayı Federasyon Başkanı Yaşar Aslankaya’nın yapmasına Fuat Uğur’un kişisel bir itirazı olabilir. Ancak itirazını dile getirirken koyu harflerle “CHP tandanslı bir federasyon” ile başlayıp iktidar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı diye hedef tahtasına koyarak süreci baltalamaya çalışmak iyi niyetten yoksundur. Ne KAFFED ne de Federasyon üyesi Derneklerimiz hiçbir partinin uzantısı, arka bahçesi veya düşmanı, karşıtı diye kategorize edilemez. Sivil toplum kuruluşları olan bu yapılar Çerkes sorunsalına dair çözüm ve çalışmalar çerçevesinde Türkiye siyasi yelpazesinde yer alan her yasal parti ile ilişki ve temas halindedir ve bu son derece doğaldır. Küçük bir çalışma ile görülebileceği gibi on yıllardır Çerkesler ve kurumları tüm siyasi partiler ile iktidar veya muhalefet ayırımı yapmaksızın karşılıklı saygı çerçevesinde çalışmış ve ilişki tesis etmişlerdir.

Seçim sathına girmiş olduğumuz bu günlerde kurumumuz ve temsilcilerinin Türkiye’nin meşru siyasi örgütlenmeleri ile temasta bulunmasını bir suç, bir kabahat gibi yansıtmaya çalışmak yakışıksız ve kötü niyetli bir girişim hatta provokasyondur. Bu gün Çerkesler, devlet ile doğrudan ve kurumsal manada bir temas kurmak, sorunlarını, çözüm ve beklentilerini dile getirmek için ortak bir çalışma yürütmektedir. KAFFED de bu süreçte tüm paydaşları ile koordineli bir çalışma yürütmeye gayret etmektedir. Diğer yandan Türkiye’deki tüm siyasi oluşumlar ile doğru bir ilişki yürütmektedir. Biraz iyi niyet ve araştırma ile kurumumuzun ve Genel Başkanının yıllardır gerek AKP, gerek CHP ve gerekse diğer legal siyasi partilerle kanunların çizdiği çerçevede temas ve çalışmalarının olduğunu, AKP milletvekili hemşerilerimizle, Bakanlarımızla birlikte pek çok başarılı işe ve programa imza attığını, acı-tatlı tüm günlerimizde, genel kurullarımızda birlikte olduğumuzu bilir. Ancak bir gazetecinin kişi ve kurum isimlerini, açıkça suçlayarak toplumun mütedeyyin kesimlerinin dışlandığını, sadece CHPlilerin bir kısmını ve HDP’li seçmeni temsil ettiği gibi hiçbir mesnede dayanmayan akıl dışı bir iddiayı köşesine taşımak açıkça haysiyetsizliktir. En çok da Federasyonumuz ve üye derneklerimiz içerisinde yer alan çok sayıdaki muhafazakar insanı ve onlarla birlikte çalışmaktan büyük mutluluk duyan dost ve akrabalarını rencide eden bu yalanı ile zaten geçmişi ile kendini itibarsızlaştırmış olan yazar bir kez daha toplumunun nezdinde itibarsızlığını teyid etmiştir.

Fuat Uğur, Külliye’de yapılacak olan toplantıda 15 Temmuz şehidi Erol Olçok’un alesine onur ödülü verileceğinden hareketle “doğru” derneklerle yapılasını istemiş. Kendince bir “doğru derneği” var ve ismini telaffuz edememiş olması üzüntü verici. Ama daha garabet olan KAFFED ve yöneticilerini “yanlış” adres olmakla itham etmesidir. Ayrıca basın etik ilkelerine uygun şekilde araştırıp yazmış olsaydı toplantıyı düzenleyen şirketin merhum Erol Olçok’un şirketi olduğunu ve aile bireylerinin organizasyonun içerisinde yer aldığını bilirdi ve belki bunca çarpıtmayı yapmaktan utanırdı. Şehit olmuş bir insanın ismini, kendi kişisel hesaplarına ve dar dairedeki ilişkilerine ve çıkarlarına alet etmekten çekinmeyen birisinden utanmasını beklemek her ne kadar zor olsa da…

Dahası niyet okuyuculuğu ile “sahneye çıkacak kişinin trollük yapabileceği” konusunda sözüm ona endişesini dile getirmiş, bunun altından kimsenin kalkamayacağına ilişkin uyarı ile korku salmayı da ihmal etmemiş. İşte ahlaksızca olan, trollük olan budur. Zira “kişi kendinden bilir işi” derler…

Toplumsal barışı ve ahengi bozmaya, pişmiş aşa su katmaya, fitne çıkarmaya, kendince suçlu veya potansiyel suçlu yaratmaya dönük, kendince bir yerleri legal veya illegal, cici veya tu kaka ilan etmeyi hak ve reva gören sakil anlayışı ve bunun kalemşoru olan Fuat Uğur’u şiddetle kınıyoruz. Bu yazı, Çerkeslerin toplumsal uzlaşma zeminini bozmaya ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenecek Çerkes Buluşması Toplantısını sabote etmeye dönük kötü niyetli ve iftiracı bir zihniyet olup bu artniyetliliği deşifre etmek, boşa çıkarmak ve hukuk önünde hesaplaşmak için her türlü çaba gösterilecektir."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler