Kartal'ın başı koparılmak isteniyor
Orgeneral Bilgin Balanlı TSK üzerinde alçakça bir oyun oynandığını, Hava Kuvvetleri'nin hedef alındığını söyledi.
Yüksek Askeri Şura (YAŞ) üyesi Hava Orgeneral Bilgin Balanlı’nın da aralarında bulunduğu çoğu üst rütbeli 28 sanıklı 2.Balyoz davasının ilk duruşmasında mahkeme heyeti reddedildi. Orgeneral Bilgin Balanlı, Hava Kuvvetleri’nin amblemine gönderme yaparak “Bu komplonun amacı, çirkin iftira kampanyası operasyonuyla 100. kuruluş yılını kutlayan kartalın başının koparılmasıdır” dedi. Sanık avukatlarından Nevzat Güleşen, davaya dayanak olan delilerin Eskişehir’de Hakan Büyük’ün evinde 21 Şubat’ta yapılan aramada bulunduğuna dikkat çekerek “Davaya dayanak olan delil klasörleri Hakan Büyük'ün evinde yapılan aramadan önce 14 Şubat tarihinde yapılmıştır. Bu bilgi davayı düşürür” diye konuştu.
YAŞ kararıyla YAŞ üyeliğine atanan eski Harp Akademileri Komutanı Bilgin Balanlı, Korgeneral Turgut Atman, Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral İsmail Taş, Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul ile çoğunluğunu askeri yargıç ve savcıların oluşturduğu 21’i tutuklu 28 sanıklı davanın görülmesine dün başlandı. Başkan Ömer Diken, üye Hakimler Ali Efendi Peksak ve Murat Üründü’den oluşan İstanbul 10 Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından Silivri Cezaevi bitişiğindeki duruşma salonunda görülen dava tartışmalı başladı.Duruşmaya hakkında yakalama kararı bulunan Tümgenerel Beyazıt Karataş ile tutuksuz sanık Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul duruşmaya katılmadı. Tutuklu 21 sanık ile Cumhur Eryüksel, Doğan Uysal, Emin Hakan Özbek, sivil memur Tülay Delibaş ve Ali Cengiz Şirin katıldı.
İddianame tartışması
Başkan Ömer Diken, sanıkların kimlik tespitlerini yaptıktan sonra iddianamenin okunmasına geçileceğini açıklamasına avukatlar itiraz etti. Tümamiral İsmail Taş, Korgeneral Turgut Atman ve bazı sanıkların avukatı, eski 12 Eylül sıkıyönetim mahkemeleri askeri yargıcı Ali Fahir Kayacan, “Heyetteki hakimlerin adını verin reddi hakim talebinde bulunacağım” dedi.Hakimlerin adını duruşmanın başında açıkladığını belirten Ömer Diken “TRT’den görevli getirdik. Önce iddianamenin okunmasını aradan çıkartalım” diye konuştu.Ömer Diken, üye hakimlerle görüştükten sonra “Talepleri sonra değerlendireceğiz. Şimdi iddianamenin okunmasına geçiyoruz” diye konuştu.İtirazlar devam ederken Balanlı’nın avukatı Şeref Dede ise “Duruşmaya devam edemezsiniz. Avukat Ali Fahir Kayacan, reddi hakim talebinde bulunacağını söyledi” diye uyarıda bulundu.
Reddi hakim
Bunun üzerine Ömer Diken, mahkemenin ara kararından döndüğünü ve sanık ve avukatların beyanlarının alınacağını söyledi. Avukat Ali Fahir Kayacan, Başkan Ömer Diken, üye hakimler Ali Efendi Peksak ve Murat Üründü hakkında “tarafsızlığa uygun düşmeyen” kararları nedeniyle reddi hakim talebinde bulundu.Avukat Kayacan, heyeti oluşturan hakimler hakkında HSYK’ye şikayet dilekçesi verdiklerini ve Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na da suç duyurusundu bulunduğunu açıkladı.
Tek tip hakim
Emekli Albay Hakan Büyük ve bazı sanıkların avukatı Celal Ülgen ise 12 Eylül’deki referandumdan sonra Türkiye yargı sisteminde önemli değişiklikler olduğunu belirterek “Hakimlerin bağımsızlığı kalmamıştır. İtiraz mercileri ile kararı veren makamların yargıçları arasında bir fark kalmamıştır. Hatta Cumhuriyet Savcıları yargıçlardan bile üstün konuma kavuşmuştur” dedi. Polisin savcı ve mahkemelere çok yaklaştığını savunan Ülgen “Kolluk gücünün hazırladığı bir talep yazısı ile mahkeme kararının birebir şekil ve içerik açısından aynı olduğunun görüldüğüne ilişkin” bir örnek sunacağını belirtti. Ülgen, ek 8. klasördeki PDF 95 ile PDF 94’te bulunan arama talep yazısı ile arama kararının birebir aynı olduğuna dikkat çekerek “Mahkeme kararında ‘Cumhuriyet Başsavcılığımızca’ gibi bir ibareyi değiştirmediği için aynen kaldığını ayrıca son cümlede ‘arama kararına ihtiyaç duyulmuştur’ sözü ile ‘arama kararı verilmesi gerekmiştir’ sözlerinin ikisi birden yer almıştır. Mahkeme birinci cümleyi silmeyi unutmuştur” dedi.
Bağımsız değiller
Ülgen reddi hakim talebini şu sözlerle açıkladı: “Mahkemeler anlaşılmaz bir biçimde askerlerin tutuklanmasında bir kararlılık göstermektedir. Bu kararlılık delillere dayanmamakta, anlamadığımız bir gücün isteğinin yerine getirilmesi şeklinde olmaktadır. Örneğin Balanlı Paşa’dan önce 6 subay savcılıkça mahkemeye sevk edilmeden serbest bırakılmış, böylece Balanlı Paşa adeta savcılığa bir an önce gelmesi için özendirilmiştir. Arkasından savcıların serbest bıraktığı bu 6 kişiyi mahkeme tensip zaptı ile tutuklamıştır. Bu organizasyonu kim yapmaktadır? Bir güç, bir otorite istediğini gerçekleştirmektedir. Mahkemeniz hakimleri siyasi iktidarın görüşüne, kendi düşünce ve inanışlarına karşı bağımsız olmadıkları için heyet halinde hakimleri reddediyorum.”
Balanlı: “Dava planlı bir komplodur”
Duruşmada söz alan Orgeneral Bilgin Balanlı, “tutuklama haksız ve hukuka aykırıdır” diyerek şöyle devam etti: “Benim de aralarında bulduğum Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu, somut delillere dayanmayan iddialar nedeniyle soruşturmalara tabi tutulmuş, tutuklanmış ve halen de yargılanmaktadır. Tutuklamalar hukuka hakka, adalet ve vicdani değerlere uygun değildir.” “Bu soruşturma ve dava planlı bir komplodur” diyen Balanlı “Sahte dijital verilerle hukuk kullanılarak TSK ve onun kahraman personeli üzerinden alçakça bir oyun oynanmaktadır. Bu komployu yapanlar şerefli TSK personeline iftira atanları, ortaya çıkarmak ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin cumhuriyet savcılarının görevidir” diye konuştu.
23 şehit devre arkadaşı
44 yıllık görevi sürsince pilot olan 80 devre arkadaşından 23’ünün şehadetine tanık olduğunu söyleyen Balanlı “Şehit olan olan arkadaşlarımın parçalarını araziden topladım” dedi.Sahte dijital verilere dayanarak tutuklandıklarını söyleyen Balanlı şöyle devam etti: “Bu durum TSK mensupları ve onunların ailelerine hukuk kullanılarak yapılan büyük bir zulüm kabul edilemez bir haksızlıktır. Bunnla birlikte bu tutuklamalarla yıllardır hayatım pahasına büyük emekler ve özverilerle çalışarak elde ettiğimiz rütbelerimiz ve makamlarımız ellerimizden alınmıştır. TSK’ye karşı yürütülen bu çirkin iftira kampanyası sonucu gerçekleştirilen tasfiye operasyonu maalesef başarıya ulaşmş gibi gözükmektedir.”
Kartalın başı
TSK’ye karşı yürütülen çirkin iftira kampanyasında son olarak Eskişehir tertibi ile büyük ölçüde Hava Kuvvetleri’nin hedef alındığının anlaşıldığını söyleyen Balanlı “Bu komplonun amacı, çirkin iftira kampanyası operasyonuyla 100. kuruluş yılını kutlayan ‘kartalın başının’ koparılmasıdır. Bölgede ve hatta Avrupa’da gücü ve başarıları kıskançlıkla izlenen Hava Kuvvetlerimizin bugün ulaşmış olduğu bu gücünden çekinen bazı güçlerin bu komploda rolünün olduğu muhakkaktır” dedi.Darbeye teşebbüs etmek suçlamalarını reddeden Balanlı şöyle devam etti:
“TSK’nin bir mensubu olarak uğruna ölmeye yemin ve ölesiye hizmet ettiğimiz yüce Türk ulusu adına karar verenlerin bizi haksız ve hukuka aykırı olarak Hasdal’da esir eden zihniyetini görmek beni ve arkadaşlarımı düşmana esir düşmekten daha fazla üzmüştür. Çünkü bilirsiniz ki savaştasınız karşısınzda bir duşman vardır ve esir düşmüşsünüzdür. İnsan savaşta düşmanına bile saygı duyar. Belki de bizim bilmediğimiz şey şerefli TSK’ye karşı kirli ve alçak bir savaşın sürdürüldüğüdür.”
TSK’nın isyanı
YAŞ öncesinde istifa eden eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’in son mesajından alıntılar yapan Balanlı şöyle devam etti: “Bu bir feryattır. Haksızlığa, hukuksuzluğa, insani ve vicdani değerleri hiçe sayan planlı bir komploya ve tertibe karşı TSK’nin isyanıdır. Bu çirkin ve insafsız komployu hazırlayan ve onlarla bu alçakça oynanan oyunda işbirliği yapanlara, Türkiye Cumhuriyeti’ne, TSK‘ye ve onun kahraman personeline zarar verenlere bunun hesabını yüce Türk ulusu, Türk yargısı bir gün mutlaka soracaktır. Bu nednele mahkemenizden adil olmanızı, sadece hukuk kuralları içinde kalarak tahliye kararı vermenizi talep ediyorum.”
Alkışlayanlara ihtar
Balanlı’nın konuşması sırasında izleyeci sıralarından alkışlar ve ıslıklar yükseldi. Bunun üzerine Ömer Diken “Islıklayanı dışarı çıkarın” dedi. Orgeneral Balanlı “Sözü niye kesiyorsunuz” diye sorunca Başkan Diken “Keserim, duruşmayı ben yönetiyorum. Konuşurken sesinizi yükseltmeyin, vurgulu konuşmayın” dedi. Balanlı “Benim konuşmam böyle. Herkesin duyması için böyle konuşuyorum” diye yanıt verdi. Diken, “Kameralardan tespit edebiliriz Islık çalan kendisi çıksın” diye talimat verdi. Bunun üzerine genç bir kadın ıslık çalanın kendisi olduğunu belirterek dışarı çıktı.
Davayı düşürecek belge
Ahmet Dikmen, Doğan Uysal, Onur Uluocak’ın avukatı avukat Nevzat Güleşen “Bir belgeye ulaştım. Bu bilgiyi açıkladığımda dava düşecek” dedi. Davanın Eskişehir’de emekli albay Hakan Büyük bulunan dijital verilere dayandığına dikkat çeken Avukat Güleşen şöyle devam etti:
“Hakan Büyük’ün evinde 21 Şubat 2011 tarihinde arama yapılıyor ve bu aramada bulunan deliller davaya dayanak yapılıyor. Delil klasörleri Hakan Büyük’ün evinde yapılan aramadan daha önceki bir tarihte yapılmıştır.”
Yüksek mühendis deniz yarbay olarak emekli olduğunu söyleyen Avukat Güleşen şunları anlattı: “Delil klasörlerini CD’sinin aramadan önce yapıldığını yanında getirdiğim 2 laptop ve açılmamış bir kutu CD ile hemen gösterebilirim. Bir bilgisayarımda hiçbir sorun yok, eski laptopumda ise polislerinki ile aynı virüs var. Bu virüs, bilgisayardan CD’ye bir dosya yüklerken istenmeyen başka dosyaları da yazıyor. 8. Delil klasöründe ‘desktop.ini’ yazılı dosya çıkyor. Bu dosya 14 Şubat tarihinde yazılmıştır. Oysa Hakan Büyük’ün evindeki arama 21 Şubat’ta yapılmıştı. Bu virüsü benim keşfedebilmem takdiri Allah’tır. Tuzağı bozan büyük Allah’ın hikmetidir.”
Duruşmadan Notlar
Duruşma salonuna erkenden gelen tutuklu yakınları, Hasdal Cezaevi’nden getirilen tutuklu subaylar saat 08.40 sıralarında duruşma salonunu bahçesine girerken alkışlarla karşıladılar. Ana Balyoz davasında yargılanan generallerin eşleri de dayanışma için duruşmaya izledi. Sanık subaylar duruşma salonuna alnırken de yakınları tarafından alkışlandı.Kimlik tespiti sırasında Orgenaral Bilgin Balanlı, aylık gelirinin 7 bin lira olduğunu belirtti. Sanıkların çoğu gelirlerini 5 bin lira civarında açıklarken Binbaşı Refik Levent Tezcan gelirin 2 bin 600 lira olarak açıkladı.Çoğunluğu askeri yargıç ve savcı olan sanıklardan Hakim Albay Ahmet Erdem, Hava Kuvvetleri Mahkeme Başkanı Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, Hava Kuvvetleri Başsavcısı Deniz hakim Ali Cengiz Şirin, Kuzey Deniz Saha Komutanlığında Askeri Mahkeme Başkanı Albay Bülent Günçal, Hava Kuvvetleri Asli Müşaviri Cumhur Eryüksel, Deniz Kuvvetleri Askeri Mahkemesi’nde Başsavcı binbaşı Doğan Uysal, Genelkurmay Adli Müşavirliği’nde idari görevli, albay Onur Uluocak, Deniz Kuvvetleri’nde Adli Müşavir Vekili olduklarını açıkladılar. Albay Hakan Özbek, Hava Kuvvetleri Komutanlığında askeri savcı iken emekli dilekçesi verdiğini söyledi Sivil Memur Tülay Delibaş ise Askeri Yüksek Mahkeme’de 1. Raportör olduğunu belirtti.
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da berber ücretlerine dev zam!
- 'Hukuki başvurular yapılacaktır'
- Kılıçdaroğlu’ndan videolu mesaj
- Anlattığı anlar ortaya çıktı!
- Kayak merkezinde korkunç anlar... 17’si ağır 30 yaralı!
- Erdoğan'dan Özel'in 'savaş ilanı' sözlerine yanıt
- Akaryakıt tankeri patladı!
- Kızılcık Şerbeti'nin 'Nilay'ı senaryoyu ifşa etti!
- 'Daha sert adımlar atacağız'
- İşte 500 bin liranın aylık getirisi!