Kategorize edilmekten hoşlanmam

İlkini 2003 yılında aynı adı taşıyan televizyon programı kayıtlarından gerçekleştirdiği 'Damlalar' albümünün üçüncüsünü çıkaran Gülay, farklı tarzdaki albümleri için 'Yorumcuyum, dilimin döndüğü her şeyi söylemek istiyorum. Kategorize edilmekten hoşlanmam' diyor. Damlalar 3, ozanların deyişleri ve yöresel ezgilerin harmanlanması ile oluşmuş.

Kategorize edilmekten hoşlanmam
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.04.2013 - 15:55

Gülay, 10 yıllık aradan sonra ozanların deyişleriyle yüklü “Damlalar” albümlerinin üçüncüsünü çıkardı. Bu 10 yılda da boş durmayıp, farklı albümler de çıkardı. Bu araya televizyon programları ve üniversite eğitimini sığdırdı. Ve tabii besteler ve şarkı sözü yazarlığı da tüm hızıyla sürdü.

Halk müziği ezgilerinin yer aldığı ve aynı adı taşıyan bir televizyon programının kayıtlarından oluşan Damlalar albümünün ilkini 2001 yılında çıkaran sanatçı, Damlalar 2’yi ise 2003 yılında türküseverlere ulaştırdı. İki yıl sonra “Adı Yok” albümünü farklı bir tarzda hazırlayan Gülay, 2006’da “Dalgalar” adlı bir halk müziği albümü daha çıkardı. 2011’deki “Aşkhane” albümünde ise biraz caza yakın bir tarzda müzikleri yorumladı: “Damlalar 3’ün bir özeliği var. Ben kendi istediğim şeyleri rahat yapabilmek adına GNP adında kendi şirketimi kurdum. İkinci senesindeyiz ve bu albüm, kendi şirketimden çıkardığımı ilk Damlalar albümüm oldu. Tamamen geleneksel yaptık.”

Gülay, albümüne müziğe başlamasında etkili olan babası Eyüp Ercan Sezer’in “Zalim Dünya” adlı eserine de yer veriyor: “Bu eseri Onur Şan farklı bir düzenleme ile seslendirmişti. Biz tamamen babamın yazdığı notalara, orijinaline sadık kalarak yaptık. Babam iki yıl önce rahmetli oldu. Aslında ben çocukluğumda babamdan öğrendiğim, dinlediğim türküleri seçtim. Babam çok iyi bir bağlama üstadıydı. İlk müzik derslerimi babamdam aldım. ‘Gelin Ayşe’ ile başladım. Gerçi sonradan müzik konusunda biraz ayrıldık. Babam aynı zamanda tornacıydı. Çok uzun süre sendikacılık yapmış, işsiz kalmayı, çok sefil hayatı göze alarak işinden ayrılmıştı. Kendini sazına vermiş, gerçekten virtüöz seviyesine gelmişti.”

Gülay, son albümün repertuvarını ağırlıklı olarak ozanların eserlerine ayırmış. Sümmani’den Muhlis Akarsu’ya, Nesimi’den Âşık Veysel’e ve Karacaoğlan’dan Mahzuni’ye kadar birçok ozanın eserlerini seslendiriyor albümde. Damlalar 3 albümünün kartonetine, eserlerini seslendirdiği ozanların fotoğraflarının yer aldığı mini bir foto albümü de koymuş. Karacaoğlan’ın da resmedildiği bir çizimine yer verdiği kitapçığa kendisine eşlik eden müzisyenlerin fotoğraflarını da unutmamış. “Özellikle gençler için yaptım. Gençlerin emeğe daha saygılı olduklarını düşünüyorum. Sümmani’nin ismini belki duyan çoktur, ama yüzünü bilen yoktur. Albüme eklenen şey pahalıya mal olduğu için genellikle kaçınılıyor öyle şeylerden ama bunu yapmanın çok gerekli olduğunu düşünüyorum. Aksi takdirde vicdani yükü, daha pahalı oluyor. Fotoğrafları bulmak için çok araştırma yaptık.”

Damlalar 3’te Sümmani’den “Ervah-ı Ezelde”, Muhlis Akarsu’nun “Gurbeti Ben mi Yarattım” ve “Yokluk Beni Mecbur Etti”, Nesimi Çimen’in “Şifa İstemem”, Âşık Veysel’in “Murat Dünyada Tükenmez İmiş”, Mahzuni’nin “Alamanya Gardaşımı Geri Ver” eserleri dışında günümüz ustalarından, Musa Eroğlu’nun “Bulut Bulut Üstüne” ve Erdal Erzincan’ın “Esti Seher Yeli” türkülerine de yer veriyor. Albüm tümüyle deyişlerden oluşmuyor elbette. Sevilen yöresel ezgiler de sepriştirilmiş.

Duygudan feragat etmeyen albümler

Gülay’ın 1995’te ilk çıkışını yaptığı “Cesaretin Var mı” şarkısı Betül Demir’in sesinden bugünlerde yeniden popüler oldu: “Betül Demir, çok iyi bir şarkıcı, şansı bol olsun, çok başarılı yorumladı. Bu şarkıyı 1994’te yapmıştım. Epey bir zaman geçmiş. Biz büyüdük artık, o da bizimle beraber... Türküler benim başımın tacı, çok değerli yeri var ama türkü olmayan ama duygudan hiç feragat etmeden yapılmış albümler. Çok kategorize edilmekten hoşlanmıyorum. Yorumcuyum, dilimin döndüğü her şeyi söylemek isterim eğer içimde patlayan bir şey varsa. Hayattaki duruşum da, yorumculuğum da böyle. İnsan neyse her alanda aynı şeyi yapıyor. İçinizde söyleyecekleriniz varsa söylüyorsunuz. ‘Cesaretin Var mı’ albümündeki şarkılar tamamen benden, özgün çalışmalardı. 1997’deki çok daha başka bir albüm. Bakalım daha sonra neler gelir, bilmiyorum, Ömrüm yettiği sürece içimden ne geliyorsa yapmaya da devam edeceğim.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler