"Kentlerimizin öz güveni yok"

Türkiye Genç İşadamları Derneği'nce düzenlenen toplantıya katılan CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'un dünyanın en güzel metropollerinden biri olduğunu, ancak bu güzelliğe layık yönetilemediğini savundu ve 'kentlerimizin öz güveninin olmadığını'' söyledi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.02.2009 - 09:11

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Genç İşadamları Derneği'nce (TÜGİAD) düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada metropollerin öz güveni olması gerektiğini, bunun için de mali olanaklara ihtiyaç duyulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''kentlerimizin öz güveninin olmadığını'' söyledi.

İstanbul'da yüz yıllardır metronun konuşulduğunu, ancak henüz kentin 12,5 kilometre metrosu bulunduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, ulaşımın İstanbul'un en ciddi sorunlarından biri olduğunu anımsattı.

Kılıçdaroğlu, 5 yılda 100 kilometre metro yapmanın mümkün olduğunun araştırmalarla belirlendiğini, kendilerin de 5 yılda 80 kilometre metro yapma iddiasıyla yola çıktıklarını, ulaşım sorununu çözmek ve İstanbul'a rahat nefes aldırmak için yönetime talip olduklarını ifade etti.

İstanbul'un kültürel anlamda da tanıtılamadığını savunan Kılıçdaroğlu, bu alanın mutlaka özel sektöre açılması gerektiğini kaydetti.

Kılıçdaroğlu, İstanbul'un uluslararası bir kongre merkezine ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak, ''Haydarpaşa Limanı'nı boşaltabilirsek, aşağıya doğru geliştirip Selimiye'nin de siluetini koruyarak burada uluslararası bir kongre merkezi yapmak mümkün. Benzer bir olay Rumeli Hisarı'nda veya Anadolu Hisarı'nda da geliştirilebilir'' diye konuştu.

Türkiye'nin cam sanayindeki başarısını hatırlatan Kılıçdaroğlu, Beykoz'da bulunan büyük kamu alanında cam el sanatlarını geliştirmenin mümkün olduğunu, böylelikle pek çok kişiye iş alanı yaratılabileceğini anlattı.

 

Göç sorunu vize ile çözülemez

İstanbul'un göç sorununun vize ile çözülemeyeceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, emek yoğun sanayi İstanbul dışına çıkarılırken, düşün yoğun sektörlerin kent içine alınmasıyla nitelikli iş gücünün metropole çekilebileceğini aktardı. Kılıçdaroğlu, dünyadaki diğer metropollerin bu anlayışla yönetildiğini söyledi.

İstanbul'da yeşil alanların azaldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bunun İstanbul'a yakışan bir manzara olmadığını dile getirdi.

Halkın yönetime katılmasında yerel yönetimlerin etkinliğine işaret eden Kılıçdaroğlu, yeşil alanın imar planını değiştirirken bölgede yaşayanların bilgisine başvurmanın önemli olduğunu, ancak bunun Türkiye'de gerçekleştirilmediğini bildirdi.

Haliç'te şu anda kullanılmayan çok sayıda alan bulunduğunu, buraların İstanbul'un hizmetine açılabileceğini anlatan Kılıçdaroğlu, Haliç'in eski günlerine kavuşturulabileceğini kaydetti.

 

"İstanbul iki parçaya ayrılmış"

İstanbul'un iki ana parçaya ayrılmış durumda olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Şişli, Teşvikiye, Nişantaşı, Kadıköy gibi yerlerde oturanlar, ama bir de bunun dışında kentin çeperlerinde oturanlar var. Asıl yöneticileri belirleyenler o kitleler. Peki onları kazanmak, onlara bir kent kültürü vermek ve İstanbul'da yaşamanın nasıl olduğunu öğretmek nasıl olacak? Olağanüstü zor bir alan. Bu alana girdik. Bu alanda çalışıyoruz. 20 yıldır İstanbul'da yaşayıp deniz görmeyen, sinemaya gitmeyenler var. O halde biz, kenti kendi içinde yaşanabilir, gelir dengeleri olabildiğince birbirine yakın, kültür düzeyi yüksek bir kent haline nasıl dönüştürebileceğiz ve o insanları nasıl kazanacağız? Bu bana göre İstanbul'un önündeki en ciddi sorunlardan biridir. Bunu çözmek İstanbul'un temel sorununu çözmekle eş anlamlıdır.''

 

Kaynaklar arasında denge

İstanbul'da yüzlerce sokak çocuğu bulunduğunu, bunların bir süre sonra suç örgütlerinin elinde maşa olabildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, gönüllüler aracılığıyla bu çocukların eğitilebileceğini, 1 yıl içinde bu sorunun çözülebileceğini aktardı.

Kılıçdaroğlu, İstanbul'da ciddi bir engelli grubunun da bulunduğunu, bu kişilerin sosyal projelerle yaşama döndürülmesi gerektiğini kaydetti.

İstanbul'un 10 milyar dolardan fazla bütçesi bulunduğunu, ancak önceliklerle kaynaklar arasında sağlıklı bir dengenin oluşturulamadığını savunan Kılıçdaroğlu, belediyenin saydam olmadığını ileri sürdü.

Belediye şirketlerinin bilançolarının kamuoyuna açıklanması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''İstanbullular olarak Büyükşehir Belediyesi'nin gelir kaynaklarını sağlıklı görmemiz gerekiyor. Denetim yetkimizi kullanamazsak bu para bizim beklentilerimizin ötesinde harcanabilir. Eğer siz işçilerin aylığını ödemek için kredi alır duruma geldiyseniz, orada sorun var demektir'' diye konuştu.

 

"Hayalimdeki İstanbul.."

TÜGİAD üyelerinin sorularını da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, hayalindeki İstanbul'un sorulması üzerine, ''Siz burayı bir finans merkezi, önemli bir kültür kenti yapabilirsiniz. İstanbul üreten bir kent olmak zorundadır. İstanbul'u uluslararası kongrelerin merkezi yapabilirsiniz. İstanbul turizm açısından da cazip bir kent. Bu zengin kültürü yaşatabilirsek, gerçekten de pek çok alanda İstanbul dünya markası olabilir. Bir alana hapsedilecek kadar yoksul değil, zengin bir kent'' şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, son seçimlerin yaz ayına denk gelmesi nedeniyle birçok kişinin sandığa gitmediğini hatırlatarak, ''29 Mart'taki seçimde sandığa daha fazla kitlenin gideceğine inanıyorum. Eğer biz İstanbul'u gerçek anlamda İstanbul yapmak istiyorsak, sandığa gitmek zorundayız'' dedi.

''Kaç oyla belediye başkanı seçileceğinizi düşünüyorsunuz?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, ''Arkadaşların tahmini yüzde 40'' yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, kendisinin diğer adaylardan farklı ne yapacağının sorulması üzerine de ''Saydam bir yönetim kurmak... Saydamlığı sağlarsanız, hesap veren bir belediye ruhunu oluşturursunuz. Saydamlık sorgulama sürecinin başlangıcıdır'' dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon