"Kıbrıs'ta dini, dili ve kültürü birbirinden farklı iki halk var"

KKTC Emekli Astsubaylar Derneği üyeleriyle yemekte bir araya gelen KKTC Başbakanı ve Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu, herkesin bu topraklarda özgürce yaşamak için mücadele ettiğine ve bir devlet kurulduğuna işaret ederek, asli görevinin bu devleti yaşatmak olduğunu belirtti.

Hükümetlerin esas görevinin de kendi devletinin çatısı altındaki insanları huzur, mutlu ve refah içinde yaşatmak olduğunu kaydeden Eroğlu, yıllardır bu anlayışla hükümette bulunduklarını dile getirdi.

''Cumhurbaşkanlığı makamında bu devlete sahip çıkan ve bu devletin kuruluşunu ayakta alkışlayanların oturması gerektiğini'' ifade eden Eroğlu, ''O makama Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletine sahip çıkanlar gelmelidir. Eğer Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni yok sayarsanız, 'Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurulması tarihi bir hatadır' diye sağda solda konuşursanız, siz bu devleti ve bu ülke insanlarının menfaatlerini koruyamazsınız'' dedi.

Derviş Eroğlu, şöyle devam etti:
''Kıbrıs Türk halkı kendi devlet çatısı altında yaşıyor ve bu devlet gerçeğinden müzakereleri sürdürüp haklılığını müzakere masasında dünyaya tescil ettirme gayretindedir. Eğer biz haklarımızı bilmezsek, haklarımızı savunmaz, anlaşma olsun da nasıl olursa olsun anlayışı içerisinde hareket edersek karşınızdaki hep sizden taviz bekler. Hele Rumların işgal ettikleri 'Kıbrıs cumhuriyetine' dört elle sarıldıkları bir zamanda bizim temsilcimiz müzakere masasında kendi devletini inkar ederse bize o masadan azınlık hakları çıkar.''

Rumların Kıbrıs Türkü'ne ''imtiyazlı ortaklık'' önerdiğini kaydeden Eroğlu, bunun hem devletten olmak hem de ''Kıbrıs cumhuriyeti''ne yama olmak anlamına geldiğini söyledi.
Derviş Eroğlu, çapraz oy gibi uygulamaların da zaman içinde kimlik zafiyeti doğuracağını, bu noktada çok dikkatli ve hassas olunması gerektiğini kaydetti.

Kıbrıs'ta dini, dili ve kültürü ile birbirinden farklı iki halk ve iki ayrı devlet bulunduğuna işaret eden Başbakan Eroğlu, bu gerçeklerin müzakere masasına taşınması gerektiğini vurguladı.

Müzakere masasında gerektiğinde dikleşerek, dik oturmak gerektiğini belirten Eroğlu, ''Önemli olan bu dünyaya haklılığımızı göstermektir; dünyanın bizim varlığımızı kabul etmesi yönünde müzakere masasında zaman zaman dikleşerek, dik oturmaktır. Yoksa esnedikçe karşı tarafın iştahını artırırsınız. İştahı arttıkça da sizi dünyaya ezilmiş bir halk olarak 'Kıbrıs cumhuriyeti'nden ayrılmış teröristler olarak göstermeye devam ederler. Kıbrıs Türk halkı namusu ve şerefi ile bir mücadele vermiş, bir bedel ödeyerek bu günlere gelmiştir. Ve bir devlet çatısı altında oturuyor'' dedi.

Dernek Başkanı Esen Ömürlü de Eroğlu'na, üzerinde Atatürk'ün ''Özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de dayanak noktası milli egemenliktir'' sözünün yazılı olduğu bir tablo hediye etti.