Kılıçdaroğlu: Ekmel bey bozkırın tezenesi gibidir

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu için, " Bozkırın tezenesi gibidir. Tıpkı Neşet Ertaş gibi" derken, "Bir büyük uzlaşmayı sağladık. Adı Ekmeleddin İhsanoğlu, hayırlı uğurlu olsun" dedi.

"HALKIN CUMHURBAŞKANI OLACAKTIR"

Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, MHP ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na değinerek özetle şöyle dedi:
"Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez halk cumhurbaşkanı seçecek.
Baştan beri tavrımız şu oldu; seçilecek cumhurbaşkanı CHP'nin cumhurbaşkanı olmayacaktır. Peki kimin cumhurbaşkanı olacaktır, halkın cumhurbaşkanı olacaktır. Bir siyasal partiye endekslenen cumhurbaşkanının sağlıklı görev yapamayacağını ve anayasadaki tarafsızlık ilkesini zedeleyeceğini düşünüyorduk.

Kılıçdaroğlu: Ekmeleddin İhsanoğlu Bozkırın Tezenesi gibidir, tıpkı Neşet Ertaş gibidir - VİDEO

 "TARAFSIZLIĞI TARTIŞILMAYACAK BİRİSİNİ İSTİYORUZ"

Siyasi kimliği öne çıkan birisinin cumhurbaşkanı adayı olmasının da doğru olmadığını söyledik. Hatta dediler ki, olur mu öyle şey, 'ben de adayım' diye Erdoğan söylemişti, adaylığını dolaylı yollardan açıklamıştı, siz de aday olun diye. Ben CHP'liyim. CHP'nin Genel Başkanıyım. Benim tarafsızlığım her zaman tartışılır. Biz ne istiyoruz, tarafsızlığı tartışılmayacak birisini istiyoruz. Bu çerçevede sendikaların, sivil toplum örgütlerin, meslek kuruluşlarını gezdik, siyasal parti liderlerini gezdik, ziyaret ettik, sanatçılarla bir araya geldik ve onlarla cumhurbaşkanının nitelikleri konusunda, beklentiler konusunda görüştük.

"KİM CUMHURBAŞKANI ADAYI OLAMAZ" DEDİ, 10 MADDE SIRALADI

Kim cumhurbaşkanı adayı olamaz. Bütün görüşmelerde size 10 madde halinde kimin cumhurbaşkanı adayı olamayacağını sıralayayım.
Madde 1: Kuvvetler ayrılığı ilkesine inanmayan kişinin cumhurbaşkanı adayı olmaması lazım.
Madde 2: Vatandaşına tokat atan, vatandaşları benden sizden diye ayıran kişinin cumhurbaşkanı adayı olmaması lazım.
Madde 3: Kin ve öfkeyi politik dil haline getiren kişiden cumhurbaşkanı adayı olmaması lazım.
Madde 4: Hukukun üstünlüğüne inanmayan, adalet duygusu gelişmemiş birisi cumhurbaşkanı adayı olamaz.
Madde 5: Kadın erkek eşitliğine inanmayan kişiden cumhurbaşkanı adayı olmaz.
Madde 6: Yalan söyleyen, ahlaki değerleri yüksek olmayan kişiden cumhurbaşkanı adayı olmaz.
Madde 7: Dünyada saygınlığı olmayan ve sürekli saygınlık yitiren birisi cumhurbaşkanı adayı olamaz.
Madde 8: Demokratik laik sosyal hukuk devletine inanmayandan cumhurbaşkanı adayı olmaz.
Madde 9: Bilgi birikimi yetersiz, sanatı ve sanatçıyı düşman belleyen birisi cumhurbaşkanı adayı olamaz.

"ADALET ÖNÜNDE KİRLİLİKTEN ARINMAMIŞ BİRİSİ CUMHURBAŞKANI ADAYI OLAMAZ"

Madde 10: Geçmişi şaibeli olmayacak. Geçmişi şaibeli olan, adalet önünde kirlilikten arınmamış birisi cumhurbaşkanı adayı olamaz.
Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Söylediğim 10 madde sadece bizim için geçerli olan maddeler değil. İster gidin Rusya'ya, ister Fransa'ya gidin 10 maddeyi koyun, hepsi 'evet cumhurbaşkanı adayı olamazların maddesidir' der.
Söylediğim 10 madde evrensel maddelerdir. Ahlaki yücelten bir toplum 10 maddenin arkasında durur. Bu topraklar bereketli topraklardır.
Bu topraklardan Fatih Sultan Mehmet de çıktı. Bu topraklar Mustafa Kemal Atatürk'ü de yetiştirdi. En sıkıntılı olduğumuz zamanlarda elbette kahramanlar çıktı, elbette önderlerimiz çıktı.

"ÖNYARGILARI BİR TARAFA BIRAKACAĞIZ"

Biz çok nitelikli insanlar yetiştirdiğimiz halde çoğu kez birbirimizi tanımayız. Önyargılarımızla davranırız, önyargılarımızla hareket ederiz. Önyargıları bir tarafa bırakacağız. Ne diyordu Einstein; atomu parçalamaktan daha zordur önyargıyı ortadan kaldırmak. Ama biz bilinçliyiz, neyin ne olduğunu bilmek zorundayız.

Kılıçdaroğlu: Bayrağı seviyorum diyorsan bu adamları görevden alacaksın - VİDEO

 "AKLIMIZIN TERAZİSİNE KOYACAĞIZ ADAYLARI"

Doğruları bulma konusunda da aklımızın terazisine koyacağız adayları. Aklımızın terazisinde ölçeceğiz onları.
Siyaset sorun üreten bir alan değil, sorun çözen bir alandır.
Siyaseti kişisel kariyer üzerine inşa ediyorsanız, siyaseti kendi beklentileriniz üzerine inşa ediyorsanız, siyaseti bir zenginleşme aracı olarak görüyorsanız bizim kitabımızda o yok. Bizim siyasetimizde kavga yoktur, bizim siyasetimizde barış var. Biz bir gelecek umudu yaratmak istiyoruz. Demokrasilerde dayatma olmaz. Demokrasinin olmazsa olmazı uzlaşmadır. Her dediğimiz olmaz ama uzlaşabiliriz. Uzlaştığımız zaman demokrasinin kalitesini artırırız. Evet bu ülkede farklı görüşteki siyasal partiler bir araya gelip uzlaşabiliyorlar.

"BİR DEVLET BAŞKANI SEÇMİYORUZ, BİR CUMHURBAŞKANI SEÇİYORUZ"

Anayasada ne diyor, cumhurbaşkanı tarafsız olmalı diyor. Siyasi kimliği olmasın diyor. Siyasi kimliği olan cumhurbaşkanlarının orada noter görevi yaptığını da çok iyi biliyoruz. Cumhurbaşkanı yeri geldiğinde dik ve onurlu duruşunu sergilemelidir. İktidara teslim olan bir cumhurbaşkanı zaten istemiyoruz. Gücünü halktan ve anayasadan alan bir cumhurbaşkanı istiyoruz. Bir devlet başkanı seçmiyoruz, bir cumhurbaşkanı seçiyoruz, yetkileri anayasada yazılı olan bir cumhurbaşkanı seçiyoruz.

"BİR BÜYÜK UZLAŞMAYI SAĞLADIK ADI EKMELEDDİN İHSANOĞLU"

Evet birden fazla aday vardı. Daha iyileri mi, daha kötüleri mi, onu bilemeyiz ama bir şey var, o bir gerçek. Bir devlet adamı, bilgi birikimi olan, saygın olan, saygınlığı olan bir aday üzerinde uzlaştık. Bir büyük uzlaşmayı sağladık. Adı Ekmeleddin İhsanoğlu, hayırlı uğurlu olsun.

EKMELEDDİN İHSANOĞLU'NU ANLATTI

Ekmeleddin Bey kimdir? Ekmeleddin Bey Yozgatlıdır. Buradan bütün Yozgat'a selam gönderiyorum. Öyle bir evlat yetiştirdiğiniz için.
1943'te babasının görevi nedeniyle Mısır'da doğuyor. 57 ülkeyi çağdaş bir düşünce ile yönetiyor. 57 ülkeyi büyük bir başarıyla yöneten kişiye diyoruz ki; gel Türkiye Cumhuriyetine cumhurbaşkanı ol diyoruz. Önemli bir tercih. İlk kez Türk Bilim Tarihi Kurulunu kuruyor.
Sadece bizde tanınmıyor, belki en az Türkiye'de tanınıyor. Dünya çapında tanınmış bir bilim tarihçisidir.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından bakanlar kurulu kararıyla 2000 yılında yani bu iktidardan önce devlet üstün hizmet madalyası veriliyor.

"BOZKIRIN TEZENESİ GİBİDİR"

Yeri geldiğinde dik durması bilen birisi. İnandıklarından ödün vermeyen birisi. Çünkü o bir Anadolu toprağının insanı, bizim insanımız, Yozgat'ın bozlağı gibidir. Şanlıurfa'nın hoyratı gibidir, bozkırın tezenesi gibidir. Tıpkı Neşet Ertaş gibi. Neşet Ertaş'ın tezenesi sazını çalardı, duygusunu, aşkını onunla ifade ederdi, bunun tezenesi elinde kalem.
Tevazu sahibi, bilgi sahibi, zaten çok bilgili insanlar tevazu sahibi olurlar. Eğer bilgi yoksa kabalaşırlar.
Oturmasını bilen, kalkmasını bilen, gezmesini bilen, konuşmasını bilen, yabancı bir devlet adamıyla yan yana geldiğinde onunla rahatlıkla görüşebilen, onun altında ezilmeyen tam tersine dik duran, onurlu duran.Biz böyle bir adayı önerdik. Böyle bir aday üzerinde mutabakat sağladık. Biz hiçbir zaman cumhuriyetin değerleriyle çatışan, halkını değerleriyle çatışan bir kişiyi cumhurbaşkanı olarak ne önerdik, ne de aklımızın köşesinden geçti.
Ekmeleddin Bey'i gidin sorun, en az bizim ülkede tanınır. Gidin Fransa'ya sorun, Amerika'ya sorun, Ortadoğu'ya sorun, Rusya'ya sorun. 57 ülkeyi yöneten bir insanı biz seçtik.

"BİR CUMHURBAŞKANI SEÇİYORUZ, BİR SİYASAL PARTİYE LİDER SEÇMİYORUZ"

Bir cumhurbaşkanı seçiyoruz, bir siyasal partiye lider seçmiyoruz. Oturacak orada, yetkilerini bilecek. Sabah akşam Başbakan'a müdahale etmeyecek, az konuşacak, öz konuşacak, halkın arasına girebilecek, halktan birisi olacak, rahat konuşabilecek, düşünmesiyle tartışmasıyla dünyaya bakışıyla bütün bunların hepsini değerlendirecek. Biz onu daha iyi tanıyacağız, daha güzel tanıyacağız, göreceksiniz. Son derece saygın, son derece kibar, gerçek bir beyefendi, gerçek bir devlet adamı, noterlik görevini yapmayacak, adım gibi eminim. Anayasaya sahip çıkacak. Kadın erkek eşitliğine sahip çıkacak. Demokrasimize sahip çıkacak. Özgürlüklere sahip çıkacak, gençlere kadınlara sahip çıkacak.

"BOZKIRIN TEZENESİNİ SİZLERE EMANET EDİYORUM"

Bugüne kadar toplumun hiçbir kesimini incitici hiçbir açıklaması yoktur. Çünkü o bütün toplumu kucaklamak istemektedir. O bir bilim adamı. Öyle bir insan bizim için kazanımdır. Türkiye için kazanımdır.
Ben bozkırın tezenesini sizlere emanet ediyorum. Sizleri de Allah'a emanet ediyorum."

KILIÇDAROĞLU: BESLEDİN KARGAYI OYDU GÖZÜNÜ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Irak'ta yaşananlara işaret ederek, "Şimdi besledin kargayı oydu gözünü. Besledin, büyüttün, eline silah verdin, oraya gönderdin, o da geldi bizim yurttaşlarımızı aldı götürdü, rehine, şimdi elinde tutuyor. 'Efendim bunları serbest bırakacaklar'. Elbette serbest bırakacaklar. Biz onların hepsini biliyoruz. Bir kahramanlık hikayesi yaratmak istiyorlar" dedi.

"SEN ORAYI BATAKLIĞA ÇEVİRDİN"

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı, Irak'ta yaşanan gelişmelere işaret ederek şöyle dedi:
"Türkiye bir ateş çemberinin içinde. Yanlış yapıyorsunuz dedik. Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına sürüklemeyin dedik. Bugün bu diktatör bozuntusu demiş ki, 'Ortadoğu bataklık değil'. Ortadoğu bataklığından kastettiğimiz oradaki bir bataklık değil, sen orayı bataklığa çevirdin, biz onu anlatıyoruz.

"BEDELİNİ ÖDEMEYE BAŞLADIK"

Tarihini bilmiyor, tarihten ders almıyor çünkü, yakın tarihini de bilmiyor. 15 Kasım 2003 El Kaide İstanbul'da bombalı eylemler yaptı. Ortadoğu'ya El Kaide militanlarını gönderdik, pek çok ülkeden geldiler, Türkiye'den gönderdik Suriye'ye. Bedelini ödemeye başladık, ne zaman, 11 Şubat 2013 Cilvegözü, 13 ölü, 26 yaralı. Sonra Reyhanlı'da 11 Mayıs 2013'te 52 ölü, 146 yaralı. El Kaide militanları. Sonra Niğde'de kendilerini gösterdiler. IŞİD teröristleriydi.

"EL KAİDE UNSURLARINI GETİRDİK, TÜRKİYE'DE EĞİTTİK"

El Kaide unsurlarını getirdik, Türkiye'de eğittik. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti kendi tarihinde terör örgütlerine destek veren bir kimlikle ortaya çıktı.

"TÜRKİYE'DE RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN SİLAHIYLA ÖLDÜRÜYORLAR"

Komşu ülkeye göndermek için kendi topraklarımızda terörist yetiştireceğiz, cebine para koyduk, eline silah verdik, 'git komşuya' dedik, 'kardeşini öldür' dedik, orada Müslümanlar biri birbirlerini öldürüyorlar, kimin silahıyla Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan'ın silahıyla öldürüyorlar.

"DİKTATÖR BOZUNTUSU"

Diyorlar ki bu konuları konuşmayın, bu konuları yazmayın diyorlar. Bütün dünya görecek Türkiye'deki vatandaşlar görmeyecek. Neden, diktatör bozuntusu bozulacak diye. İstediği kadar bozulsun, bunları anlatacağız.

"BESLEDİN KARGAYI OYDU GÖZÜNÜ"

Şimdi biz terör örgütleri aracılığıyla Ortadoğu'yu kan gölüne çeviriyoruz. Musul'da konsolosluk görevlilerimiz rehin. 'Hiç ses çıkarmayın' diyorlar. Efendim 'IŞİD'e terör örgütü demeyin'. Terör örgütü dersek, belki orada bizim vatandaşlarımızı kurşuna dizerlermiş. O da diyemiyor terör örgütü. Onun dememesini ben çok iyi anlıyorum. Neden, eline silahı veren o, besleyen o, getirip oraya gönderen o, yaralandığı zaman getirip Türkiye'de tedavi ettiren de o. Der mi terör örgütü, demez. Onu baş tacı ediyor. Şimdi besledin kargayı oydu gözünü. Besledin, büyüttün, eline silah verdin, oraya gönderdin, o da geldi bizim yurttaşlarımızı aldı götürdü, rehine, şimdi elinde tutuyor.
Efendim bunları serbest bırakacaklar. Elbette serbest bırakacaklar. Biz onların hepsini biliyoruz. Bir kahramanlık hikayesi yaratmak istiyorlar. Sen kim kahramanlık kim.

"ŞİMDİ O SİLAHLAR BİZE DÖNDÜ"

2. Dünya savaşı belgesellerinde gördüğümüz filmler vardı, insanları dizerler, kurşuna geçirirler, aynı tablo şimdi Ortadoğu'da yaşanıyor. O silahlar kimin silahı? TIR'larla kim silah gönderdi? Bu adam yolladı. TIR'ları yükledi, bir değil, onbeş değil. Silah olduğunu hepimiz biliyoruz. Şimdi o silahlar bize döndü. Onun hesabını veriyoruz.

"TÜRK HAVA YOLLARI YÖNETİMİ BU HÜKÜMETTEN DAHA SAĞDUYULU, MUSUL'A OLAN SEFERLERİNİ YENİDEN DÜZENLEDİ"

Dünyanın en çapsız Dışişleri Bakanı. Geçen konuşuyor diyor ki, Irak'ta kaos varmış gibi yansıtılıyor. Pes.Ne kaosu, kaosun ötesinde bir durum var. İnsanları öldürüyorlar. Irak üçe bölünüyor, adamın haberi bile yok. Emin olun Türk Hava Yolları yönetimi bu hükümetten daha sağduyulu, daha dikkatli çalışıyor. Çünkü o Musul'a olan seferlerini Musul'un gerçeğini görerek yeniden düzenledi. Bunlar gerçeği göremediler, okuyamadılar. Hani senin vizyonun vardı?
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bizim dış politikamız bu kadar zavallı bir konuma düşmemiştir.
Diktatör bozuntusunu hiçbir devlet başkanı kabul etmiyor.
Bir aşiret reisi bile Ortadoğu'da Başbakan'a kafa tutuyor.

FOTOĞRAFLAR GÖSTERDİ

Senin bayrağa saygı duyduğun konusunda çok endişem var.
Şu Kırkpınar güreşlerinin son günü. Büyük bir stadyumda Türk bayrağı geçiyor. herkes ayakta. Ama bazıları oturuyor. Şunlar AKP'li bakanlar. Sen de bayrak sevgisi varsa senin bakanların ayağa kalkmadı, sen o bakanlar için ne yaptın? Sen bana bayrak sevgisini öğretemezsin."