"Kuraklık korkusu insanlara ders olmalı"

Çukurova Üniversitesi'nden Prof. Dr. Atabay Düzenli, "Son 3-4 ay içerisinde mevsim normallerinin de üzerinde gerçekleşen yağışlar, Türkiye ve dünya genelinde 'kuraklık' söylemlerini çürüttü. Buna karşın, yaşanan kuraklık korkusu insanlara ders olmalı; doğal kaynaklar kullanılırken iyi hesaplanmalı, yıpratılıp tüketilmemeli"

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.03.2009 - 09:51

Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atabay Düzenli, 2008 yılında dünya genelinde yağışların ve barajlardaki su düzeylerinin çok azalmasıyla, önümüzdeki yıllarda çok ciddi kuraklık olacağı söylemlerinin gündeme geldiğini hatırlattı.

Bazı bilim insanlarının, bunun küresel bir ısınma sürecinin ve kuraklığın başlangıcı olduğunu savunduğunu kaydeden Prof. Dr. Düzenli, ''Ancak, bazı bilim insanları ise bu düşünceyi kabul etmeyip, dünyanın geçmişine bakıldığında, böyle değişimlerin belirli periyotlarla olduğunu ve eski haline döneceğini savundular'' dedi.

İkinci gruptaki bilim insanlarının haklı çıktığını ve son 3-4 ay içerisinde mevsim normallerinin de üzerinde gerçekleşen yağışların, Türkiye ve dünya genelinde kuraklık gerçekleşeceği söylemlerini çürüttüğünü belirten Prof. Dr. Düzenli, şöyle devam etti:

''Yağışlar tüm Türkiye ve dünyada beklenin üzerinde oldu. Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre ocak ayında Türkiye genelinde ortalama yağış miktarı santimetrekarede 97,9 milimetre gerçekleşti. Yani, önceki yıla göre yüzde 109 artış gerçekleşirken, mevsim normallerine göre de yüzde 16 fazla. Barajlarımız yüze 80'e kadar dolmuş durumda ve biriken kapasiteyle, Türkiye'nin 2 yıl kadar daha yetecek suyu mevcut. Bunlara, ilkbaharda dağlarda eriyecek karları ilave etmiyoruz.''

 

Yağış ideal düzede

Gerçekleşen yağışın, miktar ve şiddet olarak ideal düzeyde olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Atabay Düzenli, ''Canlılar, yağan sudan faydalanma imkanı buldu ve bulacaklar. Su sıkıntısı olmayacak, su mücadelesine girmeyecekler ve göç etmeyecekler. Göç etme imkanı olmayanlar bulundukları yerlerde kuraklığa adaptasyon sıkıntısı yaşamayacaklar. Çok ideal şekilde nesillerini devam ettirip, ürün verecekler'' dedi.

Yağış, mevsim normallerinin üzerinde olduysa da önceki dönemlerdeki yetersiz yağış sonucu kuruyan toprağın bunu emdiğini ve sel gibi afetlerin yaşanmadığını belirten Prof. Dr. Düzenli, ''Şu anda toprak ve yer altı su kaynakları doydu. Bundan sonra yağışlar aşırı devam ederse, toprak ememeyecek ve su yüzeyden kalkmaya başlayacak. Yani sel felaketleri, barajların taşması gündeme gelecek. Sonuçta erozyon olacak, canlılar zarar görebilecek'' diye konuştu.

Yaşanan kuraklık korkusu ve ardından gelen mevsim normallerinin üzerindeki yağışın, insanlara bir gerçeği gösterdiğini ve ders olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Düzenli, şunları kaydetti:

'Bu bize, doğanın bir döngüsü ve sistemi olduğunu gösteriyor. Doğadan faydalanmamız için bu denklemi çok iyi anlamalı, doğal kaynakları kullanılırken iyi hesaplamalı, yıpratıp tüketmemeliyiz. Çok yıpratırsak ve kullanırsak, doğa silkeleniyor önceki haline dönmeye çalışıyor. Bunu yaparken de bize zarar verebiliyor. Bunu bilmeliyiz.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler