"Kurultaydan fırsat bulup halkın içine giremiyorlar"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, heyetiyle birlikte geldiği Muş'ta, CHP kurultayına göndermede bulunarak," Ankara'da, kurultaya gitmekten fırsat bulup da halkın içine giremeyenleri siz Muş'a çağırın" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 18.12.2010 - 10:30

Erdoğan'ı, Muş Havaalanı'nda İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Devlet Bakanları Zafer Çağlayan, Cevdet Yılmaz, Muş Valisi Erdoğan Bektaş, Belediye Başkanı Necmettin Dede, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Fuat Kömürcü, AKP Muş Milletvekilleri Seracettin Karayağız, Medeni Yılmaz, İl Emniyet Müdürü Süleyman İlhan Acaröz ve diğer ilgililer karşıladı.

Başbakan Erdoğan ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, kızı Sümeyye Erdoğan da Muş'a geldi.

 

"Kurultaydan fırsat bulup halkın içine giremiyorlar"

Muşlulara seslenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Ankara'da, kurultaya gitmekten fırsat bulup da halkın içine giremeyenleri siz Muş'a çağırın. Ellerine geçirdikleri aslı astarı olmayan belgeleri sallamak suretiyle benim Kayseri belediye başkanımı zan altında tutmak isteyenler önce kılavuzlarını değiştirsinler” dedi.

Başbakan Erdoğan, Belediye Meydanında düzenlenen Toplu Açılış Töreninde bir konuşma yaptı. Muşluların, 'eğer taş yuvarlandı, çömleğe deydi, vay çömleğin haline/ eğer çömlek yuvarlandı, taşa deydi, vay çömleğin haline' sözünü hatırlatan Başbakan

Erdoğan, ''İnkar politikaları benim Muşlu kardeşime kaybettirdi, terör benim Muşlu kardeşime kaybettirdi, ihmal, yatırımsızlık, işsizlik, yoksulluk benim Muşlu kardeşime kaybettirdi. Taş her zaman kazandı, ama çömlek her zaman kaybetti. Gençler kaybetti, analar, babalar kaybetti, nice nesiller kaybetti ama fesat odakları kazandı, silah tüccarları her zaman kazandı. İşte bu dönemler sona ermiştir. Bu dönemler, bizim Hükümetimiz tarafından bir daha açılmamak üzere kapatılmıştır. İnkar politikaları sona ermiştir. Kardeşliğimizi zedeleyecek her türlü girişim, elimizin tersiyle itilmiştir'' dedi.

AKP hükümetinin 8 yıl önce yeni bir dönem, yeni bir süreç başlattığını anlatan Erdoğan, 8 yıl önce kollarını sıvadıklarını, ''ya bismillah'' ve ''ayrım olmayacak'' dediklerini anlatarak Türkiye'nin 81 ilini bir şantiyeye dönüştürdüklerini söyledi. İstanbul'a ne yapıyorlarsa, aynı oranda Muş'a da onu yaptıklarını kaydeden Erdoğan, Ankara'ya hangi yatırımı yapıyorlarsa, aynı oranda Bitlis'e de onu yaptıklarını dile getirdi. Edirne'yi Van'dan, Muğla'yı Diyarbakır'dan, Hakkari'yi Tekirdağ'dan ayrı tutmadıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin doğusunda farklı, batısında farklı konuşmadıklarını, herkesi kucakladıklarını ve herkese eşit mesafede durduklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Kimsenin diline, inancına, etnik kökenine, zenginliğine, fakirliğine bakmadan, iline, ilçesine, bölgesine bakmadan, yaradılanı biz Yaradan'dan ötürü seviyoruz. Bir şey değişir, her şey değişir. Bir kapı aralanır, her yer aydınlanır. Bir küçük adım atılır, o adım büyüyerek atılıma dönüşür. Biz bir kapı araladık, biz bir adım attık, biz gönlümüzü açtık. Biz, yaptığımız kamu yatırımlarıyla, okullarla, hastanelerle, yollarla, konutlarla, şehirlerimizin geleceğini değiştirecek adımları attık.

Muş'ta bugüne kadar 1.292 yeni derslik inşa ettik. Muş'a anaokulları, ilköğretim okulları, liseler açtık. Muş'a pansiyonlar yaptık, yurtlar yaptık. En önemlisi de Muş'a, 2007 yılında Muş Alparslan Üniversitesi'ni kurduk. Burslarla, kredilerle, ücretsiz kitaplarla, şartlı nakit transferiyle, yurtlarla, pansiyonlarla eğitime çok güçlü destek veriyoruz. Muş'un çocukları bu okullarda okuyacak, Muş'un kızları okuyacak. Anneler, kızlarımızı okutacağız. Hiçbir bahane yok. Başım gözüm üstüne anacığım, başım gözüm üstüne. Biz size efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Muş'un gençleri liselerde, üniversitede eğitim görecek. Öbür yandan yaptığımız yollar Muş'a yatırım taşıyacak, hizmet taşıyacak, turist taşıyacak, öğrenci taşıyacak. Göreceksiniz, tüm bu yatırımlarla Muş'un artık çehresi köklü şekilde değişecek.

Biz, yıllardır devam eden bir kısırdöngüyü kırıyoruz. Biz, Muş'un gençlerini, Muşlu kardeşlerimi istismar edenlerden, tek tek o istismar araçlarını çekip alıyoruz. Eğitimsizliği istismar edenler şimdi okullardan korkuyorlar. Yoksulluğu istismar edenler şimdi yatırımlardan korkuyorlar. Yol yok, su yok, okul yok, hastane yok diyerek benim bu bölgedeki vatandaşlarımı aldattılar. Bir yerde diyelim ki bir okul... Bir sıkıntı var, özellikle onu arayıp bulup televizyonlarında ekran ekran dolaştıran biliyorsunuz malum medya var. Bir hastanede, bir ya da iki odada sıkıntı yaşandığı zaman 1-2 saatlik aksama olduğu zaman onun yaygarasını koparan medya var. Ama yapılanları görmüyor aynı medya. Bütün hastaneleri birleştirmek suretiyle benim vatandaşlarıma bu hastanelerin yolunu açan bu iktidarı görmeyen bu medya bir iki hatayı bakıyorsun haber yapıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar benim halkım gerçeği görüyor.

Sizler bizim arkamızda durdukça, bu can bu tende durdukça durmak yok yola devam diyoruz. Şimdi bu hizmetlerin gelmesinden korkuyorlar. Ben Muşlu kardeşimden rica ediyorum... Türkiye'deki değişimi birlikte gerçekleştireceğiz, Muş'taki değişimi birlikte gerçekleştireceğiz. Türkiye'yi demokrasi üzerinde birlikte inşa edeceğiz. Türkiye'nin ufkunu birlikte açacak, Türkiye'nin umudunu birlikte çoğaltacağız. Evvelallah sizin bu gayretlerinizle, bizler de inançla, azimle, gayretle yeniden büyük Türkiye'yi kuracağız. Bize inanın, bize güvenin. 8 yıl boyunca sizlere mahcup olmadık. Hamdolsun hayalkırıklığı yaşamadınız. Allah'ın izniyle sizlere bundan sonra da hayalkırıklığı yaşatmayacak, el ele, gönül gönüle hep birlikte geleceğe koşacağız.''

 


''Beradayi beradayi kanuşmasınlar"

Muş'un, 12 Eylül tarihinde yapılan halkoylamasında, bütün tehditlere rağmen yüzde 54,1 oranında sandık başına gittiğini ve yüzde 92,2 gibi çok yüksek bir oranda ''evet'' dediğini belirten Başbakan Erdoğan, bu nedenle Muşlulara teşekkür etti. Bu yüksek oranın, esasında Muş'un değişime ne kadar susadığını, milli birliği, kardeşliği ne kadar hasret kaldığını gösterdiğini, demokrasiye ne kadar özlem duyduğunu ve demokratik bir anayasanın hasretini nasıl içinde taşıdığını açık açık gösterdiğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Biz, sizin bize yüklediğiniz bu emanetin takipçisi olacak, onu şerefimiz, onurumuz bilecek ve her şart altında muhafaza edeceğiz. Nasıl ki bugüne kadar çetelere karşı durduysak, nasıl ki bugüne kadar milli iradeyi gaspetmek isteyenlerin karşısında durduysak, aynı şekilde sizin emanetinizi korumaya devam edeceğiz. Bizim gelemediğimiz yerde, eserlerimiz geliyor, hizmetlerimiz geliyor, yatırımlarımız geliyor.

Bu başbakan sizi ihmal eden bir başbakan değil. Sadece seçimden seçime değil, şu an olduğu gibi bu yatırımların açılışına geliyoruz. Bu meydan bundan önce de sizlerle kucaklaşmamıza şahit oldu. Ankara'da, kurultaya gitmekten fırsat bulup da halkın içine giremeyenler var. Siz onları Muş'a çağırın. Ellerine geçirdikleri aslı astarı olmayan kağıt parçalarını sallamak suretiyle benim Kayseri Belediye Başkanımı zan altında tutmak isteyenler önce kılavuzlarını değiştirsinler, kılavuzlarını.

Yabancı diplomatlardan duydukları dedikodularla siyaset yapanları Muş'a çağırın. Hani, Muşlular'ın dediği gibi, 'beradayi beradayi konuşmasınlar'. Bunlar hep beradayi beradayi konuşuyorlar. Gelsinler, Muş'un nasıl değiştiğini görsünler, nereden nereye geldiğini görsünler, Muş'taki umudu, Muş'taki heyecanı hissetsinler.''

 

"Onlar sürekli tornistan yaparlar, u dönüşü yaparlar"

Bugünkü toplu açılış töreninde özel sektörün yaptığı 35 farklı yatırımın açılışının da yapılacağını hatırlatan Erdoğan, çimento fabrikasından süt fabrikasına, bisküvi fabrikasından mermer fabrikasına kadar 35 farklı özel sektör yatırımı ile diğer kamu yatırımlarının Muş'a hayırlı olmasını diledi. Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Muş bizim canımız, Muş bizim gözbebeğimiz, Muş bizim, hepimizin, adeta bir millet olarak doğum yerimiz. 1071 yılında, burada, Muş Malazgirt'te, Alparslan'ın ordusunda biz birbirimize kardeş olduk. O orduda biz bir olduk, iri olduk, diri olduk, beraber olduk, ebediyyen devam edecek kader ortağı olduk.

Nasıl ki Alparslan'ın ordusunda omuz omuza verdiysek ondan sonraki 939 yıl boyunca da her zaman omuz omuza verdik. Nasıl ki Malazgirt'te birlikte şehit olduysak, Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Zazasıyla birlikte şehit olduysak, aynı ufka beraber baktıysak yine beraber bakıyoruz. Ondan sonraki tüm savaşlarda, ondan sonraki her vatan savunmasında birlikte şehit, birlikte gazi olduk. Malazgirt'te başlayan kardeşlik Niğbolu'da, Kosova'da, Mohaç'ta, İstanbul'un fethinde, Kut-ül Amare'de, Çanakkale'de devam etti. Malazgirt'te ortaklaşan kaderimiz, Kurtuluş Savaşında adeta zirveye ulaştı. Selçuklu devletini, Osmanlı devletini, Cumhuriyeti yine birlikte kurduk, yine beraber kurduk.

Şundan hiç kuşkunuz olmasın; bizim bu topraklarda nasıl tarihimiz birse, kaderimiz birse, kültürümüz, medeniyetimiz birse geleceğimiz de bir olacak, geleceğimiz de beraber olacak, geleceğimiz de yine kardeşlik üzerine bina edilecek. Hiç kimse, ama hiç kimse bizim aramıza nifak sokamaz, hiç kimse bizim aramıza fitne tohumları saçamaz, hiç kimse bizim kadim kardeşliğimizi bozamaz. Zira bu kardeşlik, 10 yıllık, 20 yıllık değil, bin yıllık bir kardeşlik.

Ben, bu ülkenin bir evladı olarak, Başbakanınız olarak, şunu kabul ediyor ve samimiyetle ifade ediyorum; ben sizi makam mevki için sevmiyorum. Ben sizi Yaradan'dan ötürü seviyorum. Birileri bizim aramızı açmak istiyor. Birileri bizim aramıza nifak tohumları atmak istiyor. Bizi kimse birbirimizden ayıramayacak.''

Erdoğan, meydandaki vatandaşların ''vur vur inlesin, CHP dinlesin'' sloganları üzerine, ''Nice kulağı olanlar var ki duymazlar. Nice gözü olanlar var ki hakikati, gerçeği görmezler. Nice dili olanlar var ki hakkı, hakikati konuşamazlar. Onlar sadece hedef saptırırlar. Akşam söylediklerini sabah inkar ederler. Onlar sürekli tornistan yaparlar, U dönüşü yaparlar'' dedi. Türk milletine sadece doğruluk ve dürüstlüğün yakışacağını vurgulayan Başbakan Erdoğan, bölgenin ve Muş'un yıllarca ihmal edildiğini, yıllar boyunca yeterli hizmet alamadığını, meselelerinin yıllarca görmezden gelindiğini, ihmal ve inkar edildiğini söyledi.

 

Erdoğan, Muş Alpaslan Üniversitesi'nde

Erdoğan, Muş Alpaslan Üniversitesi Fen-Edebiyat fakültesini ziyaret ederek, öğrencilere hitap etti.

Eğitim alanında yaptıkları icraatı anlatan Başbakan Erdoğan, iktidara geldiklerinde Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olmak üzere 4 temel alt yapı üzerinde yükselteceklerini söylediklerini anlattı.

"'Biz de oraya katılacağız' diyorlar. Davetsiz yere gidilmez"

İstanbul'da rektörlere bir araya geldiklerinde öğrencilerin protesto gösterisi yaptığını anımsatan Başbakan Erdoğan, ''Üniversitelerin sorunlarını konuşuyoruz. 'Biz de oraya katılacağız' diyorlar. Davetsiz yere gidilmez. Bu milletin medeni değerleri içinde bu vardır. Ama herkese açık bir toplantıysa oraya girersin. Kaldı ki bizim bu program akışımızın içinde rektörlerden sonra gençlerle de konuşmalarımız var. Aynı yerde gençlerle de bir araya geleceğiz'' dedi.

"Kıyamet mi koptu?"

''Bakın şimdi Muş Üniversitesi'nde buyurun başı örtülüsü başı açığı burada ne var? Kıyamet mi koptu? Yok. Ama tüm akademisyenlerimiz, gösterdikleri anlayışla, bu yavrularımızın geleceğini aydınlattılar'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Ama yine aynı şekilde şu anda öyle üniversiteler var ki halen bakıyorsunuz direniyorlar. Ben de katılıyorum aslında suç işliyorlar. Ama suç işlediğinin kararını verecek olan merciler, onlar da milletin maşeri vicdanında suç işliyorlar. Çünkü bugüne kadar onlar da ne yazık ki hakkı teslim etmediler. Hep yanlış kararlar verdiler.
"


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon