Lieberman mı planladı?

İsrail'in ünlü siyasi yorumculardan Aluf Ben, Haaretz gazetesindeki köşesinde Türkiye'de yayınlanan "Kurtlar Vadisi" dizisinde İsrail karşıtı mesajlar işlendiği gerekçesiyle İsrail yönetiminin tepkisine yer verdi.

Ben, makalesinde, "Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın yabancı medyada İsrail'e yöneltilen iftiralara karşı 'agresif karşılık' politikasını Pazartesi günü bir kez daha sergilediğini" belirtti.

Lieberman hakkında daha önce, Başbakan Netanyahu'nun "Lieberman'dan kurtularak", ülke için "çok önemli bir görevi yerine getirmesi" tavsiyesinde bulunan Ben, "Lieberman'ın ülkeye ve yabancı ülkelerle ilişkilere verdiği zararın daha da ağırlaştığı" görüşünü dile getirmişti.

Ben, "Netanyahu kendine gelmeli ve bu duruma bir son vermelidir" derken, söz konusu yazısında şöyle demişti:

"Lieberman, demeç peşinde koşturan medya ve milletvekilleri için her gün bir şov sunuyor. İsveç'i dövüyor, Norveç'i eziyor, Dışişleri Bakanlığını Araplardan ve Haredim'den (aşırı dinci kesim üyelerine verilen ad) temizliyor, Başbakanı bir aptal durumuna düşürüyor ve temsilcilerine ya yukarıdan dikte edilen resmi politikayı kabul etmek ya da kapı dışına konmak seçeneğini sunduğu anlamsız bir diplomasi modeliyle vakit kaybediyor."
 

Irkçı mesajlar

Lieberman, geçen yıl Nisan ayı başında Likud lideri Binyamin Netanyahu'nun kurduğu 4 partili koalisyonun aşırı milliyetçi görüşleriyle bilinen partisi Evimiz İsrail'in lideri.

İsrail'de geçen yılki seçim kampanyaları sırasında ülkenin yaklaşık beşte biri Arap olan nüfusuna karşı dillendirdiği ırkçı mesajlarla dikkatleri çeken Lieberman'a hükümet pazarlıkları sırasında Dışişleri Bakanlığının verilmesi tepkilere neden oldu.

Lieberman'ın mesajları, Gazze savaşının ortaya çıkardığı sağa kayma ortamında, kendisine 120 üyeli parlamentoda 15 milletvekilliği kazandırdı.

Parlamentoda 28 üyeyle en fazla milletvekiline sahip Kadima'nin lideri Tzipi Livni koalisyon kuramayınca, 27 üyeli Likud'un lideri Binyamin Netanyahu, İşçi Partisi, Evimiz İsrail ve aşırı dinci toplumun temsilcilerinden Şas ile koalisyona gitmeyi başarmıştı.

Halihazırda, 30 bakanın yer aldığı İsrail kabinesinde Likud'dan Netanyahu dahil 15 bakan bulunurken, diğer partilerin tümü 5'er bakanlığa sahip. Kabinenin parlamentodaki desteği ise 66 üyeyi buluyor. Habayit Hayehudit gibi bazı sağ partiler de hükümete dışarıdan destek veriyor.

Yine de hükümet pazarlıklarından Avigdor Lieberman'ın Dışişleri Bakanı olarak çıkması, ülkenin liberal kamuoyunda da öfke yaratmış ve Lieberman'a bu görevin verilmesi tepkilere neden olmuştu.

İsrail'in haşin politikacısının henüz bakan olmadığı sırada Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek hakkındaki hakarete varan sözleri hala hatırlarda ve bugün de başını ağrıtmaya devam ediyor.

Parlamentoda yaptığı bir konuşmada Lieberman, Mübarek'in İsrail'e hiç resmi ziyarette bulunmamasını sert sözlerle eleştirerek, "Cehenneme kadar yolu var" demişti.
Lieberman'ın bu sözleri nedeniyle İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve dönemin Başbakanı Ehud Olmert resmen özür dilemişti.

Ülkesinin yeni dış politikasını bir süre diplomatlarına aktaran Lieberman, bundan önce İsrail diplomasisinin İsrail devletinin onurunu yeterince koruyamadığını savundu. Lieberman, bu dönemin bittiğini, artık her şeyin bir cevabı olacağını ve "öteki yanaklarını çevirmeyeceklerini" söylemişti.

Bu toplantıda Lieberman, Türkiye ile ilişkilerde gerilimin bitmesi yönünde çaba gösteren ve bu amaçla Türkiye'ye giden Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanı Binyamin Ben-Eliezer ile önümüzdeki hafta sonu yine Elieser ile birlikte Türkiye'ye gitmesi beklenen Savunma Bakanı Ehud Barak'a meydan okumaktan geri kalmamıştı.

Lieberman, Ben-Eliezer ve Barak'a hitaben, "Kabinede yer alan bazı marjinal bakanlar Türkiye'nin arabuluculuğuna yer olduğunu söylüyor. Onlar kendi bakanlıklarının işleriyle uğraşsınlar" demiş ve "Ben bakanken, Türkiye İsrail ile Suriye arasında arabulucu olamaz" sözleriyle dikkati çekmişti. 

İlgili haber için tıklayınız

İSRAİL, TÜRKİYE BÜYÜKELÇİSİNİ ALÇATTI