Madenciler isyan etti

Madenciler, Şili'de mahsur kalan 33 işçiye 2 ayda ulaşılmasına rağmen, Zonguldak Karadon'da göçük altında kalan iki madencinin cesedine 5 aydır ulaşılamamasına isyan etti.

Madenciler isyan etti
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.10.2010 - 11:40

Maden sendikaların başkanları, Karadon'da göçük altında kalan iki işçinin cesedine ulaşılamamasını eleştirdi. Sendika başkanları iki işçinin cesedinin çıkarılması konusunda geç kalındığını ifade ederken, Türkiye'nin bu insanları göçük altından çıkarabilecek kapasiteye sahip olup olmadığı konusunda ise ikiye ayrıldı.

Türkiye Devrimci Maden Arama ve İşletme İşçileri Sendikası(Dev Maden-Sen) Genel Başkanı Çetin Uygur, Türkye'de işçilerin sağ olarak kurtarılmasının söz konusu olmadığını belirterek, "Ülkemizde işçilerin sağ olarak kurtarılması zaten söz konusu değil, onu bırakın cesetlere ulaşılması konusunda bile ne denli aciz kalındığı görünüyor" dedi.

Türkiye Maden İşçileri Sendikası(Maden-İş) Genel Başkanı İsmail Aslan, göçük altında kalan cesetleri çıkarmaya yetecek ekipmanın Türkiye'de olmadığını belirterek, "Bu işçilerin çıkarılması için çok geç kalındı. Bu süre kabul edilemez bir süredir. Bu nedenle bir an evvel harekete geçilmeli" dedi.
 

İşçiler ihale sonrası çıkarılacak

Şili'de yerin yaklaşık 700 metre altında mahsur kalan işçilere 2 ayda ulaşılmasına karşın, Zonguldak'ta grizu patlamasında kuyuya düşen iki işçinin cenazesi yaklaşık 5 aydır çıkarılamadı.

Türkiye Taşkömürü Kurumu(TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında 17 Mayıstaki patlamanın ardından kuyuya düştüğü tahmin edilen iki madencinin cesetlerinin çıkarılması için hasarlı kuyuda çalışma yapması beklenen Çinli firmanın işi üstlenmekten vazgeçmesi üzerine, uluslararası ihale hazırlıkları tamamlandı.

0Maden ocağının eksi 540 kodunda meydana gelen patlamayla oluşan göçüklerde Engin Düzcük ve Dursun Kartal'ın cesetlerine rastlanılmaması üzerine 735 metre derinliğe kadar ulaşan kuyuya düştüğü tahmin edilen işçilerin cenazesinin çıkarılması için 18 Ekim tarihinde ihaleye çıkılacak.

"O işçileri bizler de çıkarabiliriz ama buna müsade edilmiyor"

Türkiye Devrimci Maden Arama ve İşletme İşçileri Sendikası(Dev Maden-Sen) Genel Başkanı Çetin Uygur, işçilerin hayatının kaybetmesini Başbakan'ın kadere bağladığını belirterek, "Akıl almaz derece de bir tanımlamayla işçilerin hayatını kaybetmesini kadere bağlayan Başbakan'ın tutumu durumun vehametini zaten gösteriyor. Ülkemizde işçilerin kurtarılması zaten söz konusu değil, onu bırakın cesetlere ulaşılması konusunda bile ne denli aciz kalındığı görünüyor" dedi.

Hayatını kaybeden işçilerin cesetlerinin bulunması arkasında gizli bir gerçeğin olabileceğini belirten Uygur, "Hükümet 'cesetleri çıkaracağız' diyor ama aceleci davranmıyor, çünkü arkadaşlarımız o enerjinin içinde bütünüyle yok olmuş olabilirler bunu söylemekten çekiniyorlar. Çok uzun bir süredir kendi çevrelerine dağıttıkları ihaleler ve taşeron sistemi ile kamuya olan ihtiyacı azaltıyorlar. İhaleye çıktıklarını söyleyerek kendilerince sorumluluklarını yerine getiriyorlar. Kaybedilen iki işçinin hayatını kaybetmesi üzerinden bile hala birilerine para kazandırmak istiyorlar" dedi.

Türkiye'deki maden mühendislerinin ve ekipmanlarının iki madenciyi göçük altından çıkarabilecek kapasiteye sahip olduğunu belirten Uygur, "İki işçi arkadaşın ciddi anlamda çıkarılmalarının sorumsuzlukları anlamında işi birilerine ihale ediyorlar. Bu kendi kadrolarında kendi mühendislerinin ve ekipmanının yapacağı bir şeydir. Ancak hükümet kendi arkasında bir sınıf yaratmak ve buradan bile birilerine para kazandırmak için işi ihale ediyor" diye konuştu.
 

"İşçileri çıkaracak kapasiteye sahip değiliz"

Türkiye Maden İşçileri Sendikası(Maden-İş) Genel Başkanı İsmail Aslan, herkesten empati yapmasını isteyerek, göçük altında kalan insanların herkesin yakını olabileceğini ifade etti. Aslan, "İnsanlar tabii ki çıkarılmalı, o çocuklar bizim çocuğumuz olsa, aile düzeni nasıl olur bu insanların cesedinin çıkarılması bu vakite kalmamalıydı. Şili'de insanlar tek tek çıkarılmaya başlandı. Bu mutluluğu biz de yaşamak istiyoruz" dedi.

Göçük altında kalan iki işçinin yaşama şansı olmadığını, ancak insanların bir an önce çıkarılmasının devletin görevi olduğunu dile getiren Aslan, "Bz bu insanları çıkaracak kapasiteye sahip değiliz. Genellikle iş kazalarının olması özel sektöre verilen ocaklarda oluyor. Bu insanlar biran önce kömürü çıkarmak istiyor bu nedenle önünü göremiyor. Ben buraya yatırım yapayım 10 sene sonra parasını alırım mantığı yok. O teknoloji bizim ocaklarda yok. Olsa ben neden başka ülkelere ihale vereyim. Ölünün üzerinde ben ihale yapayım para kazanayım" diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon