Malta Sürgünleri'ni Okumanın Zamanı
“Tarih tekerrürdür” diye boşuna dememişler. Bir süredir acı deneyimlerle buna tanık olmaktayız. Emekli Org. Çetin Doğan, “Ateşi ve İhaneti Gördük” kitabında, “Koşullar, Mütareke yıllarının sanki yirmi birinci yüzyıl versiyonu” diyor.
Kitabının sunuştan sonraki bu ilk yazısını, bugün değil 5 Ocak 2004 tarihinde kaleme almış. Silivri’de yargılanacağını aklının ucundan bile geçirmediği bir tarihte yazdığı bu makalesinin üzerinden altı yıl geçmiş; söz, güncelliğini tüm kötü koşullarıyla ne yazık ki doğruluyor. Aynen değerli araştırmacı yazar, eski büyükelçi Bilal Şimşir’in “Malta Sürgünleri” adlı kitabında aktardığı gerçeklerde olduğu gibi.
Evet tarih tekerrürdür!.. Değişen sadece tarihi yazan oyunculardır, (ülkemiz bağlamında) oyun yeri ve gerçekler aynı, sadece oyuncular farklıdır. Şöyle ki: Dün Mondros Mütarekesi’nden sonra Osmanlı topraklarının sahnesinde İngilizler vardı, bugün Cumhuriyetin Türkiyesi’nde Amerika. Dün Osmanlı toprakları, askeri işgal ve kuşatma altındaydı, bugün silahsız, ekonomik kuşatmaya teslim olmuş durumdadır.
Hiç değişmeyen oyun dün olduğu gibi bugün de aynen sahneleniyor. Dün, zayıf gördükleri Osmanlı Türkiyesi’ni parçalamak isteyen güçler vardı; bugün, AB, demokrasi ve darbe söylemlerinin arkasına sığınan yeni bölücüler... Dün, İngilizle işbirliği içinde olan devlet erkânı, (Padişah Vahdettin, Damat Ferit Paşa gibi) bugün AB’ye Amerika’ya boyun eğen bir hükümet. Dün, işgalci İngilizlerle, Yunanla işbirliği içinde olan gazeteciler, yazarlar ve basın vardı… Bugün, isim vermeme gerek yok, birileriyle işbirliği aynen sürmekte. Dün, yanar döner örneği büyük isimler vardı… Bir İngilizden yana, sonra sözde özüne dönen Sadrazam Sait Halim Paşa örneğinde olduğu gibi… Bugün, soldan sağa, sağdan sola, ortadan tepeye dönen, dünü aratacak çoklukta zatı muhterem..
Ve geliyoruz Malta Sürgünleri’nden Silivri sürgünlerine.. Dün, Mondros Mütarekesi’ne ve İngiliz işgalcilerine karşı kim varsa, ordu mensupları, subaylar, generaller, paşalar, yazarlar, akademisyenler, gazeteciler, devlet memurları, mebuslar “insan ve subay avı” operasyonlarıyla hepsi soluğu Malta’da almıştı.
Dün, amaç, işgale ve kuşatmaya ve tehlikeye düşen bağımsızlığa karşı başlatılan Kurtuluş Savaşı’nı “boğmak” sindirmekti. Bugün, iktidara karşı olan, Cumhuriyet kazanımlarına, rejime sahip çıkan kim varsa Silivri’de sürgünde. Subaylar, generaller, askerler, yazarlar, akademisyenler, bilim adamları.
Dün, Malta’ya sürülenlerin, sorgusuz sualsiz özgürlükleri elinden alınmıştı. “İnsanlar keyfi olarak tutuklanmışlar, bir iki yıl yargılanmadan cezaevlerinde tutulmuşlardır. Sorguya çekilmemişler, mahkeme önüne çıkarılmamışlardır. Suçlu idiyseler yargılanmaları, suçsuz idiyseler salıverilmeleri gerekirdi.” (Malta Sürgünleri, s.523) Bugünü ise hepimiz biliyoruz. Silivri sürgünlerinin yargılanmadan uzun süredir cezaevinde tutuklu olduklarını... Dün, “Malta olayı hukuksal değil, siyasal bir olaydı. İngilizler adalet peşinde değil, çıkarlar peşinde koşmuşlardı.” (Malta Sürgünleri sayfa 524) Bugün de sorunun adalet değil, siyaset olduğunu artık bilmeyen kalmadı.
Dün, Malta sürgünleri için üç sınıf suç söz konusu edilmişti: “İngiliz savaş tutsaklarına kötü davranmak, Ermeni kırımı ve Mondros Mütarekesi’ni çiğnemek.” Ama ne subayların suçlandığı birinci grupta, ne Ermeni kırımında suç delili bulunabildi. Türk Kurtuluş Savaşı, ulusal nitelik kazanınca da “Mütareke anlaşmasına karşı direnmek” suçuyla yargılanmanın da bir anlamı kalmadı. (Malta Sürgünleri s. 523) Sonuçta İstanbul hükümetine karşı Ankara’da kurulan milli Meclis’in zorlu ve uzun girişimleriyle Malta sürgünleri özgürlüklerine kavuştu.
Bugün, karmaşık bir suçlama ağı içinde mahkemeleri devam eden Silivri sürgünleri için de hemen hemen hiçbir suçlamanın kanıtı bulunamıyor. Onların da özgürlüklerine kavuşmalarının zamanı giderek yaklaşmaktadır.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Esad'a ikinci darbe
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- ABD basınından Esad iddiası