"Maraş, Kıbrıs konusunun bir unsuru"

KKTC Dışişleri Bakanı Özgürgün, "Kıbrıs Rum tarafının, kentin kendilerine iadesi için uluslararası arenada yapacağı girişimler, geçmişte olduğu gibi adada gerginliği artırmak dışında bir katkı sağlamayacaktır" dedi

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.08.2010 - 10:09

KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Rumların iadesini talep ettiği Maraş'ın, Kıbrıs konusunun bir unsuru ve iki taraf arasında müzakereler yoluyla çözümlenebilecek bir konu olduğunu vurgulayarak, "Kıbrıs Rum tarafının, kentin kendilerine iadesi için uluslararası arenada yapacağı girişimlerin, geçmişte olduğu gibi, adada gerginliği artırmak dışında bir katkı sağlamayacağını" bildirdi.

Özgürgün yaptığı yazılı açıklamada, "Güney Kıbrıs Rum yönetimi (GKRY) liderliğinin, siyasi eşit ortağı Kıbrıs Türk tarafıyla görüşme masasına ciddiyetle oturup müzakere etmek yerine, Kıbrıs konusunun çözüm unsurlarını müzakere masasının dışında, 3. taraflar nezdinde yaptığı girişimlerle, KKTC ve Türkiye üzerinde baskı yaratmaya çalışarak kendi lehine çözümleyebileceği yanılgısına devam ettiğini" kaydetti.
Son olarak, Kıbrıs Rum yönetimi Dışişleri Bakanı Markos Kiprianu'nun katılmış olduğu bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Maraş konusunu gündeme getirerek, Kıbrıs Rum halkına konuyu müzakere masası dışında girişimlerle halledebilme sözü verdiğini belirten Özgürgün, şöyle devam etti:

"Maraş konusu, Kıbrıs konusunun bir unsuru olup, kapsamlı görüşmelerde ele alınacak ve iki taraf arasında müzakere yoluyla çözümlenebilecek bir konudur. GKRY liderliği, bu gerçeği ya unutmuşa benzemekte ya da gözardı etmeye çalışmaktadır. Kıbrıs Rum tarafının kentin kendilerine iadesi için uluslararası arenada yapacağı girişimler, geçmişte olduğu gibi adada gerginliği artırmak dışında bir katkı sağlamayacaktır."
Rum liderliğinin, Maraş konusunu Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız ambargoların kaldırılması yönünde bir adım olacak olan Doğrudan Ticaret Tüzüğüyle ilişkilendirmeye çalışmasının kabul edilmez olduğunu vurgulayan Özgürgün, şunları kaydetti:

"Rum tarafı, Doğrudan Ticaret Tüzüğünü Maraş konusunun da içinde bulunduğu bir paket haline getirmeye çalışarak, Türk tarafının hiçbir surette kabul etmeyeceği bir pazarlık sürecine itmeye çalışmakta ve bu surette çözümsüzlüğün sorumluluğunu Kıbrıs Türk tarafının üzerine yıkmayı hedeflemektedir. Doğrudan Ticaret Tüzüğünün kabulü, AB'nin vermiş olduğu sözlerin gereğidir. Kıbrıs Türk tarafının bu tüzüğün kabulü amacıyla herhangi bir tavizde bulunması beklenemez ve böyle bir beklenti içinde olunması kabul edilemez. Bu çerçevede vurgulamakta yarar vardır ki, AB, Doğrudan Ticaret Tüzüğünü Rum baskılarına boyun eğmeyerek hayata geçirmek suretiyle, Kıbrıs Türküne vermiş olduğu sözleri bir nebze olsun yerine getirmiş olacak ve ayrıca Rum tarafına Kıbrıs sorununun müzakere masası dışında çözümlenemeyeceği yönünde açık bir mesaj vererek, Rum liderliğini anlaşma yönünde motive edebilecektir."


"Müzakereleri anlamsız hale getirme çabası"

KKTC Dışişleri Bakanı Özgürgün ayrıca, Rum liderliğinin, Maraş'ı da içine alan bir öneri paketini müzakere masasında gündeme getirdiği şeklindeki açıklamalarının müzakereler sürecinde muhafaza edilmesi gereken olumlu atmosferi zehirlediğini kaydetti.
Bakan Özgürgün, şöyle devam etti:

"Söz konusu önerilerin müzakere masasına getirilmeden basın yoluyla duyurulması, ardından Rum liderliğinin muhatabı Kıbrıs Türk tarafıyla görüşmeden önce önerilerini anlatmak üzere AB ve BM nezdinde girişimlerde bulunması, daha da ötesinde, herkesçe bilinen uzlaşmaz Rum tutumunun unsurlarını yeni önerilermiş gibi yansıtılmaya çalışılması, müzakereleri anlamsız hale getirme çabasıdır, ciddiyetsizliktir.

Maraş gibi kapsamlı görüşmelerin bir parçası olan konuların, Kiprianu'nun talep ettiği şekilde ayrı bir süreç olarak ele alınmaya çalışılması ve bu şekilde gerek AB zeminine gerek diğer uluslararası platformlara taşınması, müzakereler sürecine zarar vermektedir. Rum tarafı, iddia ettiği şekilde kapsamlı bir anlaşmayı arzu ediyorsa, kapsamlı anlaşmaya varmanın yerinin müzakere masası olduğunu, kapsamlı anlaşmaya da ancak ve ancak Kıbrıs'taki eşit siyasi ortağı Kıbrıs Türk tarafı ile müzakere masasında varabileceğini anlamalı ve bu anlayışla hareket etmelidir.

Rum yönetimini, bu tür boş girişimlere son vermeye ve adada kalıcı ve yaşayabilir bir anlaşmaya vakit kaybetmeksizin varılabilmesi için üzerine düşeni yaparak, ciddiyetle müzakere etmeye davet ederiz."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler