MEB'de mülakat torpili

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) şube müdürü atama notlandırması, liyakatın hiçe sayıldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Bakanlığın yazılı sınav puanları düşük olmasına karşın yüksek mülakat puanları ile bir çok ismi şube müdürü olarak atadığı ortaya çıktı. 600’e yakın adayın yer aldığı listede, sadece iktidara yakınlığı “tescilli” 4 isme tam puan verildi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un atamalar öncesinde gerçekleştirilen mülakatlarda, yazılı sınava denk puan talimatı havada kaldı. Bakanlığın 2018 sonunda başlattığı atama sürecinde iktidara ve yandaş sendikaya yakın insanların “özel” notlandırma ile il milli eğitim müdürlüklerine şube müdürü atandıkları tespit edildi. MEB’in taşra teşkilatıda 513 şube müdürü için görevde yükselme sınavına ilişkin sonuç belgelerine Cumhuriyet ulaştı.

Sözler unutuldu

MEB’in il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri 1. derece 513 şube müdürü kadrosuna görevde yükselme suretiyle atama yapılabilmesi için yazılı sınav Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Nisan 2018’de gerçekleştirildi. Yazılı sınav sonuçlarına göre 2032 aday sözlü sınava girmeye hak kazandı. Eylül ayında gerçekleştirilen mülakatların ardından da yıl sonundaki bakanlık kararnamesi ile atamalar tamamlandı. Sınav sonuçları incelendiğinde, Bakan Selçuk’un “Yönetici atamalarıyla ilgili sınav yapacağız, adamı olan değil, işin ehli olanı atayacağız. Güvenlik araştırmasında sıkıntı yoksa, yönetici atama mülakatlarında herkese sınav puanının aynısını vereceğiz” sözleri ise unutuldu.

Yandaşa tam puan

Bakanlığın yazılı sınav puanları düşük olmasına karşın yüksek mülakat puanları ile bir çok ismi şube müdürü olarak atadığı ortaya çıktı. Onlarca isim yazılı sınavları 85 olmasına karşın sözlü sınavda 97 puan verilerek tercih ettikleri milli eğitim müdürlüklerine atandı. Bir çok aday ise yazılı sınav puanları altında notlandırılarak devre dışı bırakıldı. 600’e yakın adayın yer aldığı listede sadece 5 adaya “100” tam puan verildi. Tam puan alan adayların yazılı sınavlarının düşüklüğü, üçünün 84, birinin de 89 olduğu görüldü. MEB mülakatında tam puan alan isimlerden birisinin 2015’te AKP’den milletvekili adayı, birinin MEB’in resmi sitesinde “15 Temmuz Kitabesi” görselle yer alan fotoğraflı profili, birinin yandaş Eğitim Bir Sen’e yakınlığı, birinin “Türkiye’nin ilk devlet başkanı tüm milletimize, vatanımıza ve bilcümle ümmete hayırlı olsun” paylaşımı dikkat çekti.

Puan adaletsizliği

MEB’in yazılı sınavında sadece 2 aday tam puan alırken, ikisinin notu da mülakatta düşürüldü. Yazılıda tam puan adaylardan biri ilk tercihine, diğeri ise notu düşürüldüğü için ikinci tercihine yerleşebildi. Bakanlığın mülakatında bir çok isme yazılı sınavda aldığı notun 10-15 puan fazlası verilerek yüksek tercihlerine yerleştirildiği tespit edildi. Yazılı sınav notları düşük olan bir çok adaya tam puana yakın sözlü notu verilse de yerleşemediği belirlenirken, 14 aday notları mülakatla düşürüldüğü için atanamadı. Onlarca şube müdürü adayı ise diğerlerinin notları mülakatta arttırılırken, kendilerine aynı düzeyde yüksek not verilmediği için alt sıradaki tercihlerine yerleşebildikleri görüldü. Notları yükseltilen adayların sosyal medyada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz, dinci dernek ve vakıflar, Kutül Amare ve Eğitim Bir Sen paylaşımlarında ortaklaşması dikkat çekti.

‘İşlerin düzelmesine imkan yok’

MEB’in yönetici atamalarında mülakat sürecini Cumhuriyet’e değerlendiren Eğitim İş Genel Özlük-Hukuk ve TİS Sekreteri Maksut Balmuk, “MEB’de işlerin düzelmesine imkan yoktur. Dünyanın en iyi kadrolarını getirin, tepeden siyasal müdahaleyi engellemediğiniz sürece her şey nafile. Herkes günü kurtarır, koltuğunu korumanın mücadelesini yapar. Oysa ki gerçek yönetici koltuktan itibar kazanmaz, o makama itibar kazandırır. Bunun için de makama geliş liyakate göre mi, siyasete göre mi bakmak lazım” dedi. Balmuk, “Bakanın yazılı sınava eşdeğer puan verilmesi sözü de doğru değildir. Listeler göstermektedir ki bazı kişilere sözlü sınavda çok yüksek puanlar verilerek yazılı sınav puanı yüksek olanların elenmişlerdir. Ya da daha iyi yerlere atanmaları engellenmiştir. Siz sözlü sınav yapıyorsanız yazılı sınava eşdeğer puan verilmesi talimatı da sakattır. O zaman sözlü sınav gibi subjektif uygulamaları kaldıracaksınız. Aksi halde sınavı adil yapıp insanlara hakettiği puanı verecekseniz” diye konuştu.

‘Bakanlık fişleyemez’

Bakan Selçuk’un TBMM’de “Sadece güvenlik soruşturması olumsuz olanlara düşük veriyoruz” sözlerini anımsatan Balmuk, “Ne MEB ne de bir başka kurum kişileri fişleyemez. Bir kişinin suçlu sayılabilmesi ancak ve ancak bağımsız yargı kararı ile mümkündür. Oysa ki çok iyi biliyoruz ki geçmişte bir eyleme katılmış hatta resmî tatil olan 1 Mayıs’ta yürüyüşe katılmış insanlar fişlenmektedir. Akrabası tutuklanmış ya da hüküm giymiş diye kişiler fişlenmektedir. Masumiyet karinesi de suçun şahsiliği de hiçe satılmaktadır” ifadelerini kullandı.