Mehmet Ali Şahin'den CHP'ye çağrı

Adalet Eski Bakanı Mehmet Ali Şahin, CHP'nin, kabine değişikliğinden bir gün önce, "Almanya'daki Deniz Feneri davasında delilleri kararttığı" gerekçesiyle kendisi hakkında verdiği gensoru önergesinin düşmesiyle ilgili çağrıda bulundu.

Mehmet Ali Şahin'den CHP'ye çağrı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.05.2009 - 13:55

Adalet eski Bakanı Mehmet Ali Şahin, CHP'ye yaptığı çağrıda, "Gensoru önergesini soruşturma önergesine çevirin ben de destek olacağım. Keşke kabine bir hafta sonra değişseydi, ben de hakkımda verilen gensoru ile ilgili iddialara açıklık getirseydim" dedi.

Şahin, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Star TV'de katıldığı, Gazeteci-Yazar Ruhat Mengü'nün sunduğu "Her Açıdan" programına, telefonla katıldı.

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu da, sözkonusu televziyon programında Alman savcıların Deniz Feneri e.V davasının asıl suçlularının Türkiye'de olduğuna yönelik taleplerini hatırlatarak, Adalet Bakanlığı'nın söz konusu taleple ilgili, Cumhuriyet Savcılarına baskı yaptığını ileri sürdü.

Kılıçdaroğlu, Almanya Deniz Feneri Derneği davasının 17 Eylül 2008'de sonuçlandığını, Türkiye'deki ilişkilere ışık tutacak dosyanın 24 Şubat 2009'da Türkiye'ye getirtilebildiğini, ancak 2 ayı aşan bir süre geçmesine rağmen hâlâ tercümesinin tamamlanmadığını söyledi. Almanya savcılarının, dava ile ilgili Türkiye'den asıl failleri istediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, Kanal 7 hesaplarının, Almanya dışında iki ayrı ülkede de olduğunun tespit edildiğini de öne sürdü.

Kılıçdaroğlu konuşmasını sürdürürken, programa Adalet eski Bakanı Mehmet Ali Şahin telefonla katılarak hakkında çıkan iddialara yanıt verdi.

Şahin ilk önce CHP'nin kendisi hakkında TBMM Başkanlığı'na sunduğu ve bu hafta Genel Kurul'da görüşülecekken, kabine dışı kalmasıyla düsen gensoru önergesini hatırlatarak, "Keşke kabine bir hafta sonra değişseydi, verilen gensoruda kendimi savunabilseydim. Dava ile ilgili konuşma imkanım olsaydı" dedi.


Deniz Feneri dosyası

Şahin, Almanya'da ki davada suçlu bulunan, Türk vatandaşlarının yargılandığını ve hüküm giydiklerini söyledi. Bu davanın varsa Türkiye'deki uzantılarının cezalandırılması gerektiğine işaret eden Şahin, Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın dava açtığını hatırlatarak, dava dosyası ile ilgili daha önce yaptığı açıklamaları yineledi.

Almanya'dan dava dosyasını talep ettikten 5 ay sonra geldiğini söyleyen Şahin, "Ama bu dosya gelene kadar muhalefet sözcüleri bizi suçladılar. Adalet Bakanlığı olarak bu dosyayı bir an önce göndermelerini istedik. Dosya gelince da bakanlıktan içeri sokmadan Cumhuriyet Başsavcılığı'na ilettim" iddiasında bulundu.

Dosyanın tercümesini bakanlık değil, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığını dile getiren Şahin, "İlk dosya 25 Şubat tarihinde geldi. Üç klasör halinde gelen dosyanın Türkçe tercümesi yoktu. Yaklaşık 10 gün önce de başka bir dosya geldi. Dosya gelmeden önce Vatan Gazetesi 'Adalet Bakanlığı'na ikinci bir dosya daha geldi' diye haberler yaptı" dedi.

Bakan Şahin, "Dosyanın Türkçe tercümesi yok" şeklindeki açıklamalarına da şöyle yanıt verdi:
"Cuma günü geldi. Genel Müdürümüz, 'Arkadaşlar dosyayı inceliyor, tercümesi yapılıyor' diye bana bilgi verdi. Ben de aynı gün basın mensubu arkadaşlarıma Genel Müdürümüzün verdiği bilgileri aktardım. Bu açıklamamdan sonra Genel Müdürümüz bana, 'dosyanın Türkçe tercümesi içinden çıktı' diye bilgi verdi. Ben de Vatan Gazetesi yetkililerini arayarak bir gün önce verdiği beyanatı düzeltim. Beyanlarımdan dolayı sanki dava ile ilgili delilleri karartıyorum gibi haberler yazıldı çizildi."

Şahin, bu tür tercümeleri Adalet Bakanlığı'nın yaptırmadığını kaydederek, "Bu tercümeleri Cumhuriyet savcılığı yapıyor. Dolayısıyla Adalet bakanları Cumhuriyet savcılarına talimat vermez, bu yasayı da biz değiştirdik" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon