"Memuru enflasyona ezdiren" anlayışı terk edin

Memur-Sen yaptığı açıklamada, 2010 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmeye başlanacağı hatırlatılarak, "2010 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'na, IMF ile stand-by anlaşması yapılmamasına rağmen, IMF'nin bildik 'kemer sıkma' politikaları, yani dar ve sabit gelirli kesimlerin maaşlarının dondurulması, enflasyonun altında zam yapılması ya da bu kesimlerin gelirlerinden yapılan kesintilerin artırılması politikaları aynen yansımıştır. 2010 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nda kamu görevlilerinin maaşlarında enflasyonun altında artış yapılmış ve büyümeden pay alması öngörülmemiştir. Bu yönüyle 2010 bütçesi, sosyal yönü olmayan ve kamu görevlilerini gözetmeyen bir bütçedir" denildi.

2010 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ve Orta Vadeli Mali Program'da TÜFE'nin yıl sonu itibariyle yüzde 5.3 olarak gerçekleşmesi hedeflenirken, kamu görevlilerine bu rakamın altında, yüzde 2.5 artı 2.5 oranında zam öngörüldüğü ifade edilen açıklamada, hükümetin 2010 yılı büyüme hedefini yüzde 3.5 olarak planlamasına rağmen kamu görevlilerine büyümeden pay vermeme yolunu tercih ettiği kaydedildi.


"İçinde memur, emekli, işçi olmayan bütçe"

Açıklamaya, şöyle devam edildi:
"Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2010 yılı Merkezi Bütçe Kanunu Tasarısı'nı kamuoyuna açıklarken 'ekonomik krizden çıkış' ve 'küresel ekonomide rekabet gücünü arttıracak bütçe' olarak tanımlamış, benzer ifadeler Orta Vadeli Mali Program'da da yer almıştır. Burada şu soru akla gelmektedir: 'Ekonomik krizden çıkış kimin için?' Kriz çıktığından bu yana ekonomiyi canlandırma paketleri adı altında 73 tedbir uygulamaya konulmuş, bu tedbirler kapsamında sermayeye 54.3 milyar TL aktarılmıştır. Bu süreçte kamu görevlilerine ise tek kuruş verilmezken, tedavi katılım payları artırılarak yeni külfetler yüklenmiştir. Sonuç olarak bu bütçe zam bütçesidir, borç bütçesidir, özeleştirme bütçesidir. Elektrik dağıtımı ve şeker üretimini tamamen özelleştirecek, telekomünikasyon ve liman işletmelerinde de devlet payını azaltacak ve yeni özelleştirme mağdurlarının ortaya çıkmasına yol açacak bir bütçedir.
İçinde memur, emekli ve işçi olmayan bir bütçedir."

Açıklamada, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kamu görevlilerini enflasyona ezdiren ve büyümeden pay öngörmeyen anlayışın terk edilmesini istenilirken, "Kamu görevlilerinin maaşlarında öngörülen yüzde 2.5 artı 2.5 artış yerine Uzlaştırma Kurulu'nun belirlediği yüzde 4 artı 4 rakamının bütçeye yansıtılması, bunun yanında 16 TL aile yardımı ve 25 artı 25 TL ek ödemenin yapılması yerinde olacaktır. Aksi takdirde Memur-Sen olarak, 3 Ekim'de başlattığımız eylemlilik sürecini artırarak ve geniş kitlelere yayarak, başta memurlar olmak üzere halkın tercihlerini yansıtmayan bu ekonomi anlayışına karşı çıkmaya devam edeceğiz" denildi.