'Menajerlik sınavının cevaplarını aldım'
'Futbolda Şike' davasının 1 numaralı sanığı Olgun Peker savunması sırasında şu itirafı yaptı: "Menajerlik sınavının cevaplarını aldım". Mahkeme sırasında şekeri yükselen Aziz Yıldırım, salondan çıkarılarak revire götürüldü. Revirde kısa bir süre tedavi gören Yıldırım, şekeri normal seviyeye getirilince salona geri gönderildi.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda faaliyet gösteren özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Olgun Peker, Aziz Yıldırım, Mecnun Odyakmaz, İlhan Ekşioğlu, Şekip Mosturoğlu ve Tamer Yelkovan'nın da aralarında bulunduğu 22 tutuklu sanık katıldı. Tutuklu sanıklardan Bülent İbrahim İşçen'in raporlu olması nedeniyle katılmadığı duruşmada, bazı tutuksuz sanıklar da hazır bulundu.
Mahkemenin duruşma salonunun darlığı yüzünden büyük salonda yapılacak yargılama kapsamında İstanbul Adalet Sarayı'nın içi ve çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı.
Salona, sadece ana bloktan giriş sağlanabiliyor. Salona geçiş yapılan diğer koridor ve geçişler güvenlik gerekçesiyle kapatılırken, asansörlerin de bu katta durması engellendi.
Salon kapasitesinin az olması nedeniyle duruşmaya, CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Fenerbahçe Kulübü Başkanvekili Nihat Özdemir, Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Ali Koç, Aziz Yıldırım'ın kardeşi Acar Yıldırım ile bugün savunması alınması beklenen 6 tutuklu sanığın yakınları ile sınırlı sayıda basın mensubu alındı.
Yıldırım rahatsızlandı
Duruşmada tutuklu sanık Olgun Peker'in avukatının savunma yaptığı sırada rahatsızlanan Yıldırım, dışarı çıkartıldı.
Kan şekerinin çıktığı öğrenilen Yıldırım'a, adliyede görevli sağlık ekipleri tarafından müdahale ediliyor.
Görevsizlik talebi
Savunmalara geçilmeden önce sanık avukatları, dosyanın özel yetkili mahkemede yargılanması için, cebir ve şiddet unsurunun oluşması gerektiğini belirterek, bu dosyada herhangi bir cebir ve şiddet unsurunun bulunmadığını savundular.
Cebir ve şiddet unsurlarının oluşmaması nedeniyle mahkemenin ''görevsizlik'' ve ''yetkisizlik'' kararı vermesini talep eden sanık avukatları, hiçbir sanık arasında bağlantı olmadığını belirterek, dosyanın bazı sanıklar yönünden de ayrılması gerektiğini öne sürdüler.
Sanık avukatlarının taleplerine ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Ufuk Ermertcan, görevsizlik, yetkisizlik ve dosyanın bazı sanıklar yönünden ayrılması taleplerinin, iddianamede yer alan suçun niteliği, suçların bağlantısı ve Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca reddedilmesini istedi.
Duruşmaya verilen aranın ardından Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci, sanık avukatlarının görevsizlik, yetkisizlik ve dosyanın bazı sanıklar yönünden ayrılması taleplerinin reddedilmesine karar verildiğini açıkladı.
Duruşma, Olgun Peker'in savunmasının alınmasına geçildi.
Olgun Peker: Benim bir numaralı sanık olmam inandırıcı değil
Savunmasına 12 yıl önceye giderek başlayan Olgun Peker, bu davanın başlamasının nedeninin, 2000 yılından beri emniyet teşkilatının kendisine olan husumetinden kaynaklandığını öne sürdü. Peker, ''2000 yılında gözaltına aılndım. Sedat Peker aleyhine ifade vermem istendi. Aleyhine ifade vermeyince de, işkenceden geçtim. Sağlam girdiğim emniyetten sakat çıktım. Bu aldığım raporlarla sabittir. Bu polislerden şikayetçi oldum. Daha sonra 2001 yılında evimi bastılar ve beni gözaltına aldılar. Nedenini sordum? Gelen polisler bana 'şikayet etmeseydin' dediler. Hukuk dışı durumlardan dolayı mağdur edildim'' diye konuştu.
Gördüğü işkenceye insani tepki amacıyla mevcut soyadına ''Peker'' ismini de eklemek istediğini ifade eden Olgun Peker, kendisi ve avukatı arasında bir iletişim kopukluğundan dolayı eski soy adının çıkarılıp yerine bugünkü soy adı olan 'Peker'in koyulduğunu söyledi.
Birinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Sedat Peker'e yakın olmakla suçlandığını hatırlatan Peker, bu suçlamalar nedeniyle işlerinin bozulduğunu iddia etti.
Eskiden beri tanıdığı davanın tutuklu sanığı Bülent Uygun ile birlikte iddianamede adı geçen menajerlik şirketini kurduğunu dile getiren Olgun Peker, ''Şirketi kurarken Sedat Peker'e danıştım. Oda bana, 'Saha tozu ve sahne tozu yutmuşlardan zor adam çıkar' diyerek, bu işe girmememi istedi. Bu şirket resmi ve Türkiye'deki ilk menajerlik şirketlerinden biridir'' diye konuştu.
Olgun Peker, 2004'de yapılan Kelebek Operasyonu'nda, ilgisi olmamasına rağmen adının geçirildiğini ve menajerlik şirketinin gazetelere servis edilmeye başlandığını ileri sürdü.
Bir dönem Giresunspor Başkanı olduğunu ve hizmet ettiğini söyleyen Peker, kulüpte usulsüzlük yaptığı iddialarını reddetti. Kulübün en başarılı başkanı olduğunu savunan Peker, şike davasında sanık olmasına sebep olan olayı ise şöyle anlattı:
''Bana göre bu olayların başlamasına bir olay sebep oldu. Bu da, Bülent Uygun'un Bucaspor'dan Eskişehirspor'a transfer olmasıdır. Transferden Bucasporlular çok rahatsız olmuşlar. Bu transferi benim yaptırdığım iddia edilmiş. Bucaspor Başkanını, söz konusu transferi benim yapmadığım konusunda ikna ettim.
İstanbul Asayiş Şube Müdürü, İzmir'den gelmiş ve transferle ilgili oradaki arkadaşlarıyla görüşmüş, bu olayı üstüne vazife edinmiş. Benimle ilgili usulsüz dinlemeler söz konusu. Mahkeme kararı olmadan hakkımda tahkikat yapmışlar. Daha sonra dosyayı örgüt kapsamına sokup, Organize Suçlar Şube Müdürlüğüne göndermişler. Burada Osman Çırak diye bir kişi ile resmi olmayan bir görüşme yapıyorlar. Resmi ifadesini biz tutuklandıktan sonra 7 Temmuz 2011'de alıyorlar. Bu kadar iddiada bulunan bütün bu olaylara neden olan Çırak'a, sadece bir soru soruluyor ve böylece bu soruşturmada en kısa ifade veren kişi oluyor.''
Davanın 70 klasöründe kendisiyle ilgili şike olayının olmadığını iddia eden Olgun Peker, savunmasını şöyle sürdürdü:
''Şike gibi alçakça bir suçlamada bulunmak bu kadar kolay mı? Bana '1 numara' diyorlar. 1 numara olmam inandırıcı değil. Eğer ben bir numara olsam, ocak ayında başlayan bir soruşturmada benim ofisimi 7 Nisan'da basmazlardı. 3 Temmuz 2011'de gözaltına alıp tutuklandım, bu süreçte delilleri karartabilirdim veya kaçabilirdim. Bence bu aralar Aziz Yıldırım keşfedildi. O aradan sonra da Aziz Yıldırım ile ben bir şekilde irtibatlandırıldım.''
"Yıldırım'ın savunmasına yarın başlamasını bekliyoruz"
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın avukatlarından Abdullah Kaya, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Abdullah Kaya, Yıldırım'ın savunmasına yarın başlamasını beklediklerini ifade ederek, bir soru üzerine, "Davanın ne kadar süreceği konusunda herhangi bir şey söyleyemem" yanıtını verdi.
Avukat Kaya ayrıca, Aziz Yıldırım'ın savunmasıyla ilgili basında çıkan haberlerle ilgili olarak da, "Başkan ya da avukatlarından herhangi bir beyan gelmediği sürece itibar etmeyin. Zaten bu da başkanımızın sözüdür." ifadelerini kullandı. Yıldırım'ın savunmasıyla tüm Türkiye'yi sarsacağı yönündeki iddialara da yanıt veren Kaya, "Göreceğiz. Başkan diyorsa doğrudur" dedi. Kaya, görevsizlik taleplerinin mahkemece reddedilmesi ve tahliye talepleri ile ilgili de konuşarak, şunları söyledi:
"Biz taleplerimizde bulunacağız. Öncelikle sorguyu görelim taleplerimizi ona göre yapacağız. Görevsizlik talebimizi mahkeme reddetti. Bu mahkemenin takdiridir. Mahkemenin Sporda Şiddetin Önlenmesi'ne yönelik yasayla Özel Spor Mahkemeleri kuruldu. Bunlar da Asliye Ceza Mahkemeleri. Dosyanın görülmesi gerektiği yer de orasıdır. Biz bu talebi yaptık mahkeme de reddetti. Takdir mahkemenindir biz gerekli itirazlarımızı yapacağız."
Adliye önünde gerginlik
Sabah erken saatlerden itibaren Çağlayan'daki adalet sarayı önünde toplanan taraftarlar, açtıkları pankartlar ve yaptıkları tezahüratlarla, tutuklu yargılanan kulüp başkanı Aziz Yıldırım ile yönetim kurulu üyeleri İlhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu ile kulüp mali işler müdürü Tamer Yelkovan ve amatör şubeler koordinatörü Cemil Turan'a destek verdiler.
Adalet sarayı önünde bekleyen taraftarlar arasında zaman zaman gergin anlar da yaşandı.
Taraftarlar arasında yaşanan gerginliklere, alanda geniş güvenlik önlemi alan polis ekiplerince müdahale edilirken, yaşananlar büyük bir kavgaya dönüşmeden önlendi.
Bir taraftar elinde bir bıçakla alanın bir tarafında bulunan taraftarlara doğru bağırırken, polisler bu kişiyi göz altına alarak alandan uzaklaştırdı. Bir taraftarın daha göz altına alındığı bildirildi.
Öğle saatlerinden itibaren adalet sarayı önünde bekleyen kalabalık, saatler ilerledikçe dağılmaya başladı.
Çağlayan'da geride kalan taraftarların tezahüratlar eşliğinde bekleyişi sürüyor.
Tutuklu sanık Olgun Peker'in savunması tamamlandı
''Futbolda şike'' davasının tutuklu sanığı Olgun Peker'in savunması tamamlandı. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Peker emniyette kendisine ait 26 menajerlik şirketinin bulunduğunun iddia edildiğini belirterek, bunun emniyetin hayal ürünü olduğunu savundu.
İddianamede Fenerbahçe üyesi olduğunun ifade edildiğini belirten Peker, ''Fenerbahçe üyesi değilim daha o olgunluğa erişmedim. İnşallah önümüzdeki dönemde olurum'' dedi. Suç örgütlerine ilişkin hiçbir davadan ceza almadığını ifade eden Peker, bu tür işlerde karışmadığına dair, mahkeme kararlarının olduğunu söyledi.
İddianamede hakkındaki bölümde, ''örgüt'' isminin 200, Sedat Peker isminin de 100 kereden fazla geçtiğini belirten Peker, ''Bu, Sedat Peker'den olma, örgütten doğma bir iddianame olmuş. Benim Sedat Peker'le bağım, sevgi ve saygıya dayalı bir bağdır. Bu sevgimin bedeli de çok ağır oldu. Bu bedeli ödedim. Sedat Peker adını kullanarak avantaj sağladığım söyleniyor. Bir insan çıkıp bunu diyemez, çünkü öyle bir şey olmadı'' şeklinde konuştu. Menajerlik sınavında kopya çekildiği iddialarına da değinen Peker, ''Cevap anahtarını Abdullah Cila verdi'' dedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci'nin, menajerlik sınavına sahte diplomayla müracaatta bulunduğu iddiasına ilişkin de, ''Diplomayı Bulgaristan'dan aldım. Onun için de bedel ödemedim. Sahte olup olmadığını bilmiyorum. Federasyona denklik isteyip istemediğini sordum. Benden ne denklik ne de başka bir şey istediler'' dedi.
'Şikeden ve bahisten boğazımdan para geçmemiştir'
Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, ''Okumadığın bir okuldan diploma verilmez. Bunun sahte olduğunu bilmiyor muydun? Okumadığın okulun diploması nasıl olur?'' diye sorması üzerine Peker, ''Bunu getiren, normal bir okulun diploması olarak getirdi. Bulgaristan'da bunun olabileceğini düşündüm'' şeklinde yanıt verdi.
Peker, Başkan Ekinci'nin ''şike ile ilgili ne diyorsun?'' diye sorması üzerine, ''Şikeden ve bahisten boğazımdan para geçmemiştir'' dedi. Tercih haklarının hep elinden alındığını ifade eden Peker, ''Tercihimi hep iyiden yana kullanıyorum, bunun için savaş veriyorum. Bir gün bu savaşı kaybedip karşınıza gelirsem, suçlu olursam, bunu yaptıranlar azmettirici olur'' diyerek savunmasını tamamladı.
Duruşmada söz alan Peker'in avukatı Serdar Ökten, suçlamaların tamamının hayal ürünü olduğunu savunarak, şunları kaydetti: ''Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün 2000 ve 2004 yılında yaptıkları operasyonların başarısızlığı, müvekkilime kesilmek isteniyor. Müvekkilimin, bu operasyonlarda adı bile geçmemiş ve yargılandığı İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde beraat etmiştir. İddianame soyut iddialarla doludur.''
İddianamenin polis fezlekesinin kopyası olduğunu ifade eden Ökten, müvekkilinin tahliyesini talep etti. Duruşma, tutuklu sanık Hakan Karaahmet'in savunmasıyla devam ediyor.
Öte yandan, kan şekerinin yükselmesi nedeniyle duruşma salonundan çıkarılan ve adliyedeki sağlık personeli tarafından müdahale edilen Aziz Yıldırım, yaklaşık 15 dakika sonra tekrar duruşma salonuna alındı.
Fenerbahçeli taraftarlar, İstanbul Adalet Sarayı'nın önünden ayrıldı
Fenerbahçeli taraftarlar, ''Futbolda şike'' davasında tutuklu bulunan kulüp başkanı Aziz Yıldırım ve yöneticiler ile kulüp yetkililerine destek vermek için geldikleri Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nın önünden ayrıldı.
Erken saatlerden itibaren adalet sarayı önünde toplanarak, Başkan Yıldırım, yöneticiler İlhan Ekşioğlu ile Şekip Mosturoğlu, kulüp yetkilileri Tamer Yelkovan ve Cemil Turan'a destek veren sarı-lacivertli taraftarlar, öğleden sonra sayıları azalsa da desteklerini sürdürdüler. Bekledikleri alanın kenarlarına beraberinde getirdikleri pankartları asan taraftar topluluğu, akşam saatlerinde adalet sarayı önünden ayrıldı.
Öte yandan adliye önünde Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın görev yaptığı sürede Fenerbahçe'deki gelişmeleri anlatan ''Fenerbahçe'ye Çağ Atlatan Bir Başkan Aziz Yıldırım'' isimli kitap dağıtıldı. Tesisler, sportif başarılar ve ekonomik atılımlar şeklinde bölümlerden oluşan kitapta detaylı bir şekilde Yıldırım dönemi anlatılıyor.
Kaya: Mahkeme ne zaman derse ona göre savunmamızı yapacağız
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın avukatı Abdullah Kaya, gazetecilerin soruları üzerine yaptığı açıklamada, ''Herhalde Aziz Yıldırım savunmasına başlamak için sabırsızlanıyor'' şeklindeki ifadeler üzerine, ''Aziz Bey'de sabırsızlık diye bir şey yok. Burada taraftarların olduğunu biliyoruz. İçeride seslerini duyamıyoruz, ama biliyoruz. En azından oradakilerin yarısı zaten Fenerbahçe taraftarı aynı zamanda, başta Aziz Başkan olmak üzere. Bir sabırsızlık söz konusu değil, biz hazırız. Mahkeme ne zaman derse ona göre biz savunmamızı yapacağız. Başkanın her zaman morali yerindedir'' şeklinde konuştu.
Avukat Kaya, görevsizlik ve yetkisizlik talebi isterken gerekçelerinin ne olduğu sorusu üzerine de, ''Aziz Yıldırım Bey'in 'bir suç örgütü' diye bir şeyi yok. Silahlı suç örgütü diye bir şeyi yok. Çıkar amaçlı suç örgütü zaten yasadan kaldırılmış. Ama polis fezlekesi olunca maalesef böyle oluyor. 6222 sayılı kanunla bir spor mahkemesi kuruldu. Oraya gönderelim dedik. Bu talebimiz kabul edilmedi'' diye konuştu. Kaya, Aziz Yıldırım'ın yapacağı savunmaya yönelik bazı detaylarla ilgili soruları yanıtsız bırakırken, Yıldırım'ın savunmasına yarın başlamasını beklediklerini bildirdi.
Tutuklu sanık Hakan Karaahmet suçlamaları kabul etmedi
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada savunmasını yapan ve Olgun Peker grubuna bağlı örgütün yöneticilerinden olduğu iddia edilen tutuklu sanık Hakan Karaahmet, savunmasında hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Karaahmet, örgüt yöneticisi rolünün karakterine uygun olmadığını ifade ederek, ''Benim açıklamalarımdan sonra beni basamak olarak kullanıp birilerine ulaşılmaya çalışıldığını anlayacaksınız'' ifadelerini kullandı.
Bir dönem Giresunspor'da yöneticilik yaptığını söyleyen Hakan Karaahmet, tutuklanana kadar geçen bir buçuk yıllık sürede Olgun Peker ile hiçbir ilişkisinin olmadığını, ondan öncede sadece 8-9 aylık bir sürede yöneticilik faaliyeti nedeniyle bir ilişkisinin olduğunu öne sürerek, ''Varsa böyle bir ilişki ortaya konulmasını istiyorum'' dedi.
Olgun Peker'in 2008 yılında kulüp başkanlığına seçildiğini anımsatan sanık Karaahmet, ''Peker, takımı alt sıralardan aldı ve kurtardı. Daha sonra Giresun ilinin ileri gelenleri, kulübün bir üst lige çıkması için destek çağrısı yaptılar. İşte ben de bu arada görev alarak yöneticilik yaptım. Ancak Olgun Peker de bilir ki bir çok konuda kendisiyle anlaşamamışızdır'' diye konuştu.
Öte yandan, Mahkeme Başkanına ''Siz şu ana kadar hiç tahliye vermemişsiniz. İnşallah biz ilk oluruz'' diyen sanık Hakan Karaahmet'e, Mahkeme Başkanı Ekinci de, ''Nereden biliyorsunuz tahliye vermediğimizi?'' diye sordu. Sanık Karaahmet de, ''Odatv davasında tahliye vermemişsiniz'' yanıtını verdi. Başkan Ekinci ise ''Bizim Odatv'den başka bir sürü davamız var'' dedi.
Duruşma salonunda avukatın maç izlediği iddiası
Sanık Karaahmet'in savunma yaptığı sırada araya giren Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Aziz Yıldırım'ın avukatı Abdullah Kaya'ya hitaben, ''Orada ne seyrediyorsunuz, maç mı? Tribün oluşmuş. Herkes o yöne bakıyor. Lütfen onu (laptop) kapatalım'' diye uyarıda bulundu. Bunun üzerine Avukat Abdullah Kaya da, maç izlemediklerini ifade ederek bilgisayarını kapattı.
Sanık Ömer Ülkü
Tutuklu sanıklardan Ömer Ülkü, Uluslararası Silahlara Karşı Mücadele Platformu üyesi olduğunu belirterek, bu platformdaki arkadaşlarının silahlı örgüt üyesi olmakla suçlandığını bilmeleri durumunda ne diyeceklerini merak ettiğini söyledi. Bunun üzerine araya giren Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci, ''Sizin suçlandığınız konu cebir ve şiddet uygulamak. Silah yok'' dedi. 2009 Mayıs ayında Olgun Peker'le tanıştığını belirterek, ''Eğer Peker'in örgütüne üye isem Giresunspor'a Başkan olduktan sonra seçtiğim 23 kişilik yönetim listemde bana, 'Şunu al' ya da 'şunu alma' derdi. Böyle bir şey demedi'' diye konuştu.
Sanık Ülkü'nün, Olgun Peker'in 'oğlu yaşında' olduğunu söylemesi üzerine araya giren Mahkeme Başkanı Ekinci, ''Oğlum yaşında diyorsunuz ama 'emredin' diyorsunuz'' dedi. Bunun üzerine Ülkü, ''Olgun Peker, benden önce Giresunspor Başkanı olduğu için nezaketen konuşma sırasında, 'bir emriniz var mı?' diyorum. Bütün Giresunspor Başkanlarına bu nezaketimi gösteririm'' dedi. Ülkü, şike iddialarına ilişkin de hiç bir kulüp başkanının şike yapma imkanının olmadığını ifade ederek, ''Şike yapsa futbolcular yapar. Şike sahada yapılır. Yöneticilerin yapma imkanı yoktur. Yöneticiler hangi futbolcuların oynayacağını bilmez'' diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, Diyarbakırspor-Giresunspor maçında yapıldığı iddia edilen şikeye ilişkin sorusunu da yanıtlayan Ülkü, Diyarbakırspor eski Başkanı Abdurrahman Yakut'la Diyarbakır'daki güvenlik ve futbolcu transferi ile ilgili görüştüğünü, şikeye ilişkin herhangi bir şey olmadığını söyledi. Diyarbakırspor maçında futbolculara en yüksek primi verdiğini anlatan Ülkü şunları kaydetti: ''Şike yapsam neden futbolcuların kazanması için prim vereyim? Hiç bir gün hiç bir kulüple şike anlaşması yapmadım, şike vermedim. Ne şikem var, ne örgütüm var. Buna Allah şahittir.''
Giresun'da kendisini koruyan polislerin olduğunu belirten Ülkü'nün, ''Meğer polisler 4 aydır beni takip edip bilgi topluyorlarmış'' demesi üzerine Mahkeme Başkanı Ekinci, ''Polis, korumalardan mı bilgi alıyormuş? Koruma Şube polisleri ayrıdır'' dedi. Sanık Ülkü'nün ''Bilmiyorum'' cevabı üzerine Başkan Ekinci, ''Benim de korumalarım var. O yüzden soruyorum'' dedi. Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, bazı telefon tapelerini hatırlatması üzerine, sanık Ülkü, bu görüşmelerin içeriğinin şaka olarak konuşulduğunu söyledi.
Müşteki Şener Kaçmaz ifadesini değiştirdi
Sanık Ülkü'nün savunmasını tamamlamasının ardından ifade vermek üzere kürsüye gelen müşteki Şener Kaçmaz rahatsızlandı. Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, Kaçmaz'a su verilmesi talimatı üzerine mübaşir tarafından getirilen suyu içen Kaçmaz, bir süre sonra tekrar ifade vermek üzere kürsüye geldi. Şener Kaçmaz, sanıklardan Olgun Peker ve Hakan Karaahmet'in kendisini tehdit etmediğini, kimsenin de kendisini tehdit edemeyeceğini belirterek, ''Olgun Peker'i burada tanıdım. Hakan Karaahmet'le daha önceden iş ortaklığım vardı. Karaahmet, benden 110 bin TL para borç aldı. Vermemesi üzerine evine haciz getirdim'' dedi. Sanık Karaahmet'le aralarında bir husumet bulunmadığını, sadece parasal bir sorun yaşadıklarını ifade eden Kaçmaz, şikayetinden vazgeçtini söyledi.
Mahkeme Başkanı Ekinci, ''Bu işin şakası olmaz. Sanıklardan Olgun Peker ve Hakan Karaahmet bu nedenle gasptan yargılanıyor. Daha önceki ifadeni değiştiriyor musun?'' diye sorması üzerine Kaçmaz, ''Şimdiki söylediklerim doğrudur. Daha önce verdiğim ifadeyi gözlerimde problem olduğu için okumadan imzaladım'' yanıtını verdi. Mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 350 bin 757 kez 'yazı-tura' atıldı... Sonuç şaşırttı!