Metin Kaplan'a 17.5 yıl hapis

Yasa dışı ''Anadolu Federe İslam Devleti/İslami Cemaat ve Cemiyetler Birliği (AFİD/İCCB)'' yöneticisi olduğu iddia edilen Metin Kaplan'ı, hakkındaki müebbet hapis cezasının Yargıtayca bozulmasının ardından yeniden yapılan yargılamada 17.5 yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme, kararında sanığın eyleminin bu aşamada ''Anayasa'yı ihlal'' değil, ''silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek'' suçunu oluşturduğunu bildirdi.

Metin Kaplan'a 17.5 yıl hapis
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 02.07.2010 - 13:07

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Kaplan ile avukatları katıldı.
Duruşmada söz alan Cumhuriyet Savcısı Mustafa Çavuşoğlu, 12 Mayıs 2010'da verdiği mütalaayı tekrar ettiğini söyledi.

Savunması sorulan Kaplan'ın avukatlarından Mustafa Halit Çelik, 13 sayfalık yazılı savunmasını okuyarak müvekkili Kaplan'ın beraatını talep etti. Çelik, beraat verilmemesi halinde, kanuni indirimlerin uygulanmasını isteyerek, tutuklulukta geçen süre ve tedaviye muhtaç hastalık durumu da göz önüne alınarak Kaplan'ın öncelikli olarak tahliye edilmesini talep etti.
Kaplan'ın diğer avukatı İsmet Koç da daha önce İstanbul 2 No'lu DGM'deki dava dosyasında sanıkların terör örgütü niteliğinde bir eylem içinde oldukları şeklinde beyanların işkence ile alındığını söyledi. Koç, ''Metin Kaplan'ın, toplum için tehlike yaratacak bir kişiliği bulunmamaktadır. İsteyen istediği gibi İslamı yaşasın, birtakım tavsiyelerde bulunsun. Bu suç değildir'' dedi.

Koç da müvekkili Kaplan'ın beraatını ve tahliyesini talep etti.
Tutuklu sanık Metin Kaplan, 14 sayfalık yazılı savunmasını mahkemeye sunarak, beraatını ve tahliyesini istedi.
 

Karar

Mahkeme heyeti, sanık Kaplan'ın ''Anayasal düzeni yıkıp, yerine teokratik esaslara dayalı bir devlet kurmak'' amacıyla oluşturup yönettiği Anadolu Federe İslam Devleti (AFİD-İCCB) adlı örgütün silahlanması ve amaca yönelik vahim eylemler planlanmasının, suça hazırlık niteliğinde olduğunu, icra hareketine dönüşmediğini ve eylemin de bu aşamada ''Anayasa'yı ihlal'' suçunu oluşturmadığını belirtti.
Sanık Kaplan'ın eyleminin ''silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek'' suçu kapsamında kaldığının anlaşıldığını belirten mahkeme heyeti, sanık hakkında yeni TCK'nın lehine olan hükümlerinin uygulanması gerektiğini bildirdi.
Mahkeme heyeti, Kaplan hakkında, yeni TCK'nın 314/1. maddesinde düzenlenen ''silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek'' suçuna ilişkin cezanın, suçun işleniş biçimi, korunan hukuksal konunun önemi ve tehlikenin ağırlığı karşısında, suçla ceza arasında adaletli, mantıksal bir oran sağlanarak alt sınırın üzerinden belirlenmesi gerektiğini kaydetti.
Heyet, Terörle Mücadele Kanunu'nun cezada arttırım öngören 5. maddesini de dikkate alarak, Kaplan'ı 21 yıl hapse mahkum etti.
Mahkeme heyeti, Kaplan'ın cezasını, yargılama sürecindeki davranışları ve takdiri hafifletici nedenlerden dolayı 17.5 yıla indirdi.
 

Mahkeme kararları, Yargıtay tarafından 2 kere bozuldu

Almanya'nın sınır dışı etmesi üzerine 13 Ekim 2004'te Türkiye'ye getirilen Metin Kaplan, hakkındaki davaya ilişkin aynı gün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya çıkarılmış ve Kaplan'a, kaldırılan İstanbul, Erzurum ve Adana DGM'lerinde açılan ve birleştirilen 13 ayrı davanın iddianameleri okunmuştu.

Uçakla Anıtkabir'e yönelik saldırı ve Fatih Camisi'nin işgal hazırlığının da aralarında bulunduğu 13 ayrı suçlamaya ilişkin Kaplan hakkında düzenlenen iddianamelerde, sanığın, müebbet ağır hapsini öngören ''Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs'' suçu ile ''bu suça fer'i iştirak'', ''yasa dışı örgüte üye olmak'' ve ''halkı kanunlara uymamaya tahrik'' suçlarından cezalandırılması isteniyordu.

İlk yargılamada Kaplan, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince, 20 Haziran 2005 tarihli duruşmada, lehine olduğu gerekçesiyle eski TCK'nın 146. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, ''anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmıştı.

Kaplan'ın, duruşmalardaki tavrından pişmanlık göstermediğinin anlaşıldığını belirten mahkeme heyeti, sanığın, eski TCK'nın cezada indirimi öngören 59. maddesinden yararlanmasına takdiren yer olmadığını hükme bağlamıştı.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyanın gittiği Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Kaplan hakkındaki kararı, usul eksikliği bulunduğu, eksik soruşturma yapıldığı ve yeni Türk Ceza Kanunu'ndaki hak mahrumiyetlerine ilişkin hükümlerin dikkate alınması gerektiği görüşüyle bozmuştu.
Davanın görüldüğü mahkeme tarafından yapılan yargılamanın ardından Kaplan, ''anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek'' suçundan müebbet hapse çarptırılmıştı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi bu kez de Kaplan'ın suç oluşturan eylemlerinin ''silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek'' kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine işaret ederek, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin ''suç vasfında yanılgıya düşerek'' karar verdiğini belirtmişti.
Yargıtay, Kaplan'ın eylemlerinin 5237 sayılı yeni TCK'nin 314/1. maddesinde düzenlenen ''silahlı örgüt kurmak veya yönetmek'' suçundan cezalandırılması gerektiğini belirterek, yerel mahkemenin kararını bozmuştu.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler