MGK bildirisine siyasetçilerin yorumu
Milli Güvenlik Kurulu'nun hükümetin Kürt açılımına "üniter yapı korunmak" şartıyla destek veren bildirisi siyasetin gündemini oluşturdu. İşte siyasilerden MGK bildirisine değerlendirmeler...
Milli Güvenlik Kurulu'nun hükümetin Kürt açılımına "üniter yapı korunmak" şartıyla destek veren bildirisi siyasetin gündemini oluşturdu.
TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil: Türkiye Cumhuriyeti dünyada güçlü bir devlet olmanın insan haklarına uygun davranmanın gereklerini yerine getirmeye çalışıyor. Bu hususta kanaatim budur; bu süreç böylece devam edip gidecektir. Ama hiç kimsenin Türkiye'nin üniter birliğinden devletin birliğinden, tekliğinden, yapısından herhangi bir şüphesi olmaması gerekir. Herkesin bu hususta gönlünün rahat olması lazım. Sayın Başbakan'ın, İçişleri bakanımızın diğer kurumların da açıklamaları bu noktadadır. MGK da nihayetinde bu konuyla ilgili olarak Türkiye'nin demokratikleşmesi konusundaki çalışmalara devam edilmesi kararını almıştır. Yani burada süreç inşallah olumlu şekilde devam edecektir ve Türkiye'nin hayrına olacaktır.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya: Milli Güvenlik Kurulu'nun kararının metnini okumuş değilim; ama Milli Güvenlik Kurulu tabi demokratik, Anayasamız içinde var olan Anayasal bir kuruluştur ve süreç içinde sorunu şöyle veya böyle değerlendirmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Fakat bu sorun temenni ediyorum ki Türkiye'de çok pozitif bir şekilde çözüme ulaşır ama şu anda çözüm evresinde değiliz sürecin kendisini yaşıyoruz. Ve sanıyorum süreç somut çözüm önerilerini ve değerlendirmeleri ortaya çıkaracaktır.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya: Türkiye'de kanın durması, sevginin, kardeşliğin ülkenin her tarafında olmasını herkes istiyor. Kimse annelerin ağlamasını, ülkede huzursuzluğun olmasını, hergün güvenliğin ve asayişin bozulmasını istemez. Kaldı ki sayın Cumhurbaşkanı ve bizim her zaman ifade ettiğimiz gibi üniter devlet yapısı içinde, Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünü muhafaza ederek herkesin dostça, kardeşçe yaşaması. Tarih boyunca biz böyle olduk Bundan sonra da böyle olacağız. Doğu, Batı, Kuzey, Güney, hepsi et ve tırnak gibidir. Bazılarının söylediği gibi 'Türkiye terörle masaya oturuyor...' Kim terörle oturuyor? Bizim muhataplarımız bellidir. MGK açıklaması fevkalade olumlu, Türkiye'nin barışına, huzuruna yönelik bir açıklamadır. İnşallah neticesi hayırlı olur.
CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt: Türkiye'nin birliğini, beraberliğini bozmadan yapılan açılıma karşı değiliz. MGK açıklaması da bu doğrultudadır.
CHP Sözcüsü ve Genel Saymanı Mustafa Özyürek: "Anayasa değişmedikçe zaten hiç kimsenin üniter yapıdan ayrılması sözkonusu değil. Ortada dolaşan talepler var, bunlar sadece üniter yapıyla ilgili değil aynı zamanda anadilde eğitim gibi önemli talepler var. Bunlar MGK'de değerlendirildi mi değerlendirilmedi mi? Bunda bir sakınca görülüyor mu, görülmüyor mu? Bu gibi önemli konuları bildiride göremedik. PKK ve Öcalan'ın bazı talepleri var. Bu talepler konusunda ne gibi görüşmeler yapıldı, nasıl karar verildi? Belli değil. MGK bildirisinde belki 'legal olmayan hiçbir kuruluşun görüşleri dikkate alınmayacaktır' gibi bir açıklama da uygun olurdu.
İrticayla mücadele kararlılığı artık bildirilerde yer almıyordu, bu bildiride terörle mücadeledeki kararlılık ifadesi de yer almadı. Bu bilerek bir karar mıdır yoksa bir eksiklik midir bilemiyoruz ama terör devam ettiği sürece, terörle mücadelenin MGK'nın en önemli gündem maddesi olması gerekir. Bu açıdan terörle mücadeleye yer verilmemesi dikkat çekici. Anlaşılan o ki; 7 saat süren MGK'de AKP'nin açılımı görüşülmüş, ama Beşir Atalay'ın takındığı ketum tavır MGK bildirisine de yansımıştır."
"Ne alırsan koy heybeye"
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis'te yaptığı açıklamada, MGK bildirisini değerlendirdi. Devletin varlığı ve kimliğinin sorgulandığı bir dönemde Milli Güvenlik Kurulu'nda devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünün pekiştirilmesi gerektiğini kaydeden Vural, "Başbakan'ın hazırladığı insan hakları raporunda şu tespitler var; devletin milletiyle bölünmezlik esasının problemli olduğu belirtiliyor. Buradan hareketle, devletin zirvesinde yer alan bu bildirinin kodlarını sorgulayabiliriz" dedi.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın yürüttüğü çalışmayı 'ne alırsan koy heybeye' şeklinde değerlendiren Vural, "MHP olarak hangi zirvelerde ne olursa olsun biz diyoruz ki; Türk milletini etnik kimliklere bölmek, TC kuruluş felsefesini göz ardı eden devletin ismini değiştirmeye kadar gidecek bir süreç milletin hayrına olmayacak." diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamaları da değerlendiren Vural "Başbakan'ın kullandığı kelimeler mübarek ramazan ayının ilk gününe yakışmıyor. Başbakanın bu ifadeleri Ramazanın muhabbetine uygun olmaz. Bu milletin içine etnik düşünceleri sokmayın, siyasal Kürtçülüğün istek ve taleplerini yerine getirmek ve doğrudan doğruya Kürtçe konuşan vatandaşları sorun olarak gösterip hedef tahtasına koymak onlara zarar verir." dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası