Muhtarlardan AKP'ye tepki

Köy ve Mahalle Muhtarları İstişare Toplantısı, Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda yapıldı. Toplantıda ilk olarak şehitlerin anısına saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra müzik sistemindeki bir aksaklık sonucu İstiklal Marşı çalınamadı. Bunun üzerine salondakiler hep bir ağızdan İstiklal Marşı'nı okudu.

Toplantıda ilk olarak konuşan Türkiye Muhtarlar Derneği Başkanı Ramazan Özünal, muhtarların birçok sorunu bulunduğunu ve iktidarın bu sorunları çözmediğini söyledi. Konuşma sırasında bazı muhtarlar, Özünal'ın siyasi bir konuşma yaptığını öne sürerek Özünal'a tepki gösterdi. Bir muhtar, "Buraya siyaset yapmaya gelmedik. Başbakanımız buraya gelmediyse burada siyaset konuşulmaz" derken, başka bir muhtar da "Hükümet nerede? Muhtarların sorunlarını CHP mi çözecek?" diye bağırdı. Bunun üzerine Özünal, "Ben sizin bir parçanızım, bunu bilin. Aklınıza en ufak bir şey katmayın. Ben sizin sorunlarınızı dile getiriyorum" dedi. Özünal, toplantıya tüm siyasi partilerin davet edildiğini ancak AKP'den hiçbir temsilcinin davetlerine icabet etmediğini belirterek "İcabet edenler sağolsun, etmeyenler ise kendileri bilir" dedi.

Özünal'ın konuşmasının ardından toplantının Divan Başkanı Behiç Akaydın, toplantıda Türkiye'deki 53 bin muhtarın temsil edildiğini, muhtarların aileleriyle birlikte 300 bin kişiyi temsil ettiğini dile getirerek "300 bin kişiyi sallamayan Hükümet varsa bundan sonra biz de onu sallamayacağız. Şu iyi bilinmelidir biz yollara dökülmüyoruz. Yollara dökülürsek Türkiye'de yer yerinden oynar" diye konuştu. Bunun üzerine bazı muhtarların salonu terk ettikleri gözlendi.

"Kendi sorununuzu anlatırken bölünmeyin"

Daha sonra kürsüye gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu kadar kalabalık bir toplantıda ilk kez müzik olmadan, aksatmadan İstiklal Marşı'nın okunduğunu belirterek tüm muhtarları kutladı. Demokrasinin önce muhtarlık seçimlerinde başladığını, halkın gerçek temsilcilerinin muhtarlar olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, muhtarlara hak ettikleri değerin verilmediğini, muhtarların kendi sosyal güvenlik primini dahi kendilerinin ödediğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde bu durumu düzeltecekleri sözünü verirken muhtarlara, kendi sorunlarını anlatırken bölünmeme çağrısı yaparak "Farklı siyasi görüşlerde olabilirsiniz. Ama aynı sorunlarda ortak payda oluşturun. Siyasetin önüne böyle çıkın, güçbirliğiyle çıkın. Deyin ki, 'Bizim şöyle bir sorunumuz var ve bu sorunu siyasi irade çözmek zorundadır deyin. Sizin arkanızda da milli irade var" diye konuştu.

Muhtarların belediye ve il genel meclislerinde söz ve karar sahibi olması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bu hakkı sizlere vermekte, hangi siyasal partiye inanıyorsa inansın sizlere vermekte kararlıyım arkadaşlar" dedi.


"Seçimden önce muhtarlarla ilgili gelecek tüm yasaları destekleriz"

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da burada yaptığı konuşmada muhtarların, "demokrasinin yeşil kökleri" olduğunu ifade ederken muhtarların parti adayı olarak değil kendi isimleriyle seçimlere girdiğini, hangi siyasi görüşte olursa olsun, mahallenin, köyün temsilcisi olduklarını kaydetti. MHP olarak Meclis'te muhtarların sorunlarını gündeme getirdiklerini belirten Vural "Buradan açık çek veriyorum Hükümet'e. Bu seçimler olmadan muhtarlarla ilgili ne getirecekseniz MHP Grubu olarak sonuna kadar yanınızdayız. Gelin beraber yapalım. Biz, muhtarlarımız sıkıntı çeksin, dertlensin de o derdi istismar edip oy peşinde değiliz. Sıkıntıyı çözelim diyoruz. Torba mı çuval mı, ne yasa getiriyorsanız getirin, bu muhtarları koyun o torbanın, çuvalın içerisine de o dertleri çözelim" diye konuştu.

MHP'nin seçim beyannamesinde asgari ücretin 825 TL'ye çıkartılmasının öngörüldüğünü anımsatan Vural, muhtarlara da en az asgari ücret tutarında ödeme yapılması ve ihtiyar heyetine de ödenek verilmesi gerektiğini söyledi.
 

"Demokratik özerkliği muhtarlarla başlatacağız"

Vural'ın ardından kürsüye BDP Genel Başkan Yardımcısı Nuri Yaman geldi. Yaman'ın kürsüye gelmesiyle birlikte tribünlerin büyük ölçüde boşalması dikkat çekti. Yaman, konuşmasında muhtarların sorunlarını TBMM İçişleri Komisyonu'nda sürekli dile getirdiğini ancak iktidarın bu sorunları dikkate almadıını söyledi. Muhtarların Anayasa'ya göre köylerde Cumhurbaşkanı'nı temsil ettiğini, yargılanırken devlet memuru gibi yargılandığını ancak maaşlar söz konusu olduğunda bu statünün muhtarlara tanınmadığını kaydetti. Muhtarlara bir müjdesinin olduğunu söyleyen Yaman, "Demokratik özerklik sistemini sizlerle başlatacağız, köy muhtarlarından, mahalle muhtarlarından. O zaman demokratik özerklik içinde siz kişilik sahibi olacaksınız, söz sahibi olacaksınız, halkın doğrudan yönetimine katılacaksınız. O zaman sadece meslektaşlarımın, sayın valilerin, sayın kaymakamların sizi sadece kağıt üzerinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın temsiliyetinde veya Köy-Des projelerinin uygulamasıyla ilgili hizmet üyesi değil, jandarmanın tebligat emiri ve onun o talimatlarını yerine getiren kişi değil, bu konuda o meclislerinizde, köy meclisinizde, mahalle meclisinizde kendiniz karar alacaksınız, kendiniz uygulayacaksınız ve demokratik özerkliği sizinle başlatacağız" diye konuştu.

Konuşma sırasında Yaman'a tepki gösteren ve kürsüye yürümek isteyen bir muhtar, güvenlik görevlilerince uzaklaştırıldı.
 

"AKP muhtarın önüne gelmekten korkuyorsa biz ne yapalım?"

Yaman'ın ardından kürsüye gelen DSP Genel Başkanı Masum Türker, salonda kalan az sayıda muhtara hitap etti. Türker, muhtarların önce salonu doldurduğunu ancak daha sonra yavaş yavaş yorulduklarını dile getirerek "Eğer siz kendi sorunlarınız için yorulursanız sizi herkes ihmal eder" dedi. Bugün kendisiyle konuşan İzmir Konak İlçesi Aziziye Mahallesi Muhtarı İbrahim Pamuk'un cezaevinden yeni çıktığını anlattığını, muhtarın, halk ekmek satışı dolayısıyla memurlarla tartışma yaşayan bir bakkalın "Mahalle muhtarı beni dövdürdü" dediği için cezaevine girdiğini kaydeden Türker, "33 gün sonra suçsuz olduğu, bu olaya karışmadığı ortaya çıkmış, serbest bırakmışlar. Şimdi soruyorum size, biraz evvel buradaki değerli siyasi arkadaşlarım hepsi de dediler ki; 'Siz mülki idarenin bir parçasısınız.' Nerede Kaymakam, nerede vali? Niye size sahip çıkmadı? Bu gösteriyor ki değerli arkadaşlar, siz yavaş yavaş devre dışı bırakılacaksınız" dedi.

Türker, muhtarların sorunlarıyla yakından ilgilendiklerini, DSP'nin, 2009'da muhtarların sorunlarını çözmek için bir kanun teklifi verdiğini ifade etti. Bugünkü toplantıya AKP'den bir temsilci gelmediğini, buna kızan AKP yandaşı bazı muhtarların da "öclerini kürsüde konuşanlara saldırarak aldığını" söyleyen Türker, "E gidin getirin adamınızı. Muhtarın önüne gelmekten korkuyorsa ne yapalım yani" diye konuştu.
 

"Mahalle teşkilatlanması diriltilmeli"

Türker'in ardından konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlhan Sungur, Köy Kanunu'nun 9 yıllık AKP iktidarı boyunca çıkarılmadığını, muhtarların bunun hesabını sorması gerektiğini ifade ederken muhtarlardan seçimlerde bunu göz önünde tutmalarını ve muhalefet partilerine şans tanımalarını istedi. Sungur'un konuşması sırasında Demokrat Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek salona geldi. Zeybek, Sungur'un ardından kürsüye gelerek son konuşmayı yaptı. Muhtarlıklarla ilgili bir projesinin olduğunu ve iktidara geldiklerinde bu projeyi uygulayacaklarını belirtti. Köy ve mahalle muhtarlıklarının güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Zeybek, tarihteki mahalle teşkilatlanmasının diriltilmeyi amaçladıklarını, proje kapsamında yapılacak mahalle konaklarında ibadet yeri, spor ve eğlence merkezi, halk eğitim çalışmaları merkezi, sağlık merkezi, sosyal etkinlikler merkezinin oluşturulmasının öngörüldüğünü anlattı. Zeybek, iktidara geldiklerinde muhtarlara asgari ücret değil, müdür maaşı vereceklerini bildirdi. Zeybek, iktidara gelmesi durumunda bu projeyi uygulayacağına dair taahhütnameyi imzalayarak toplantının Divan Başkanı'na verirken "Önümüzdeki seçimden sonra iktidarı biz oluşturacağız, Demokrat Parti oluşturacağız. Sözümü dikkatli dinleyin, iktidarı biz oluşturacağız. Gelecek seçimde ise tek başımıza Allah'ın izniyle ve kaderin yazdığı gibi biz iktidara geleceğiz" diye konuştu.

Toplantının sonunda Başbakan Erdoğan ve bazı bakanların çalışmaların başarılı geçmesini dileyen telgrafları okundu.