Murat Yetkin, Çağaptay'dan aktardı: Kanal İstanbul neden aceleye getiriliyor?

Murat Yetkin, Soner Çağaptay'ın yeni kitabına yer verdiği köşesinde, AKP'nin 2019 yerel seçimleri sonrası yaşadığı travmayı, kendisine oy veren islami oluşumları Kanal İstanbul'un yaratacağı ekonomik rant ile doyurarak aşma gayretinde olduğunu aktardı.

cumhuriyet.com.tr

Yayınlanma: 03.07.2021 - 15:59

Güncelleme: 03.07.2021 - 16:01

Gazeteci Murat Yetkin, YetkinReport'ta yayımladığı yazısında, Soner Çağaptay'ın yeni çıkan ve henüz Türkçe'ye çevrilmeyen “A Sultan in Autumn. Erdogan Faces Turkey’s Uncontainable Forces” kitabından veriler aktardı. Yetkin, “Sonbahar’da Bir Sultan. Erdoğan Türkiye’nin Dizginlenemez Güçleriyle Yüzleşiyor” şeklinde çevirdiği kitabın, 2019 sonrası Türkiye ve AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan'daki yansımalarına yer veriyor.

Kitaptan 2019 yerel seçimlerinde 3 büyükşehrin ve diğer büyükşehirlerdeki muhalefetin başarısının AKP'de büyük bir travma yarattığını aktaran Yetkin, islami oluşumların AKP ile ekonomik pastanın azalmasından dolayı siyasi oy şantajına başladığını dile getirdi.

Çağaptay'ın kitabından aktarmayı sürdüren Yetkin, Ayasofya’nın cami olarak yeniden ibadete açılması ve kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme gibi adımların bu kesimleri memnun etmek için yapılan hamleler olmasına rağmen, bu kesimlerde ekonomik sıkıntıdan dolayı rahatsızlığa dönüştüğünü dile getirdi.

KANAL İSTANBUL BUNUN İÇİN Mİ?

Erdoğan'ın Kanal İstanbul'u başlatmak istemesinin bu rahatsızlıkları ortadan kaldırmak için bir hamle olduğunu dile getiren Yetkin, şu ifadeleri kullandı:

"Erdoğan neden Kanal İstanbul’u bir an önce başlatmak istiyor? İnşaatın getireceği geçici iş ve gelir imkânlarını bir sonraki seçimde oya tahvil etmek için mi? Yoksa borçlarını daha büyük projelerle çevirmek imkânından mahrum kalacak yandaş müteahhitlerin batacağı, batmamak için de (daha önce Özel, Demirel, Çiller ve Yılmaz’a yaptıkları gibi) kendisine sırt çevirecekleri endişesinden mi? Böylece on dokuz yıldır kendisini iktidarda tutan ekonomi-politik üzerindeki kontrolü de yitireceği endişesinden mi? Gerçekten bazı iç ve dış sermaye çevrelerine verdiği sözler nedeniyle olabilir mi? Ya da bunların hepsi bir arada geçerli olabilir mi?

Kesin olan tek şey, Erdoğan’ın Kanal İstanbul nedeniyle giderek artan bir siyasi telaş içinde olduğu."