Müziğe İstanbullu bakış

Herkesin bildiği ya da bildiği sandığı hep 'evrensel' sıfatıyla andığımız 'müzik', gazeteci Ali Deniz Uslu'nun araştırmasıyla irdelendi.

Cumhuriyet gazetesi müzik yazarlarından Ali Deniz Uslu, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Anabilim Dalı, Genel Gazetecilik Yüksek Lisans Bölümü bitirme tezini, Türkiye'deki müziğin Cumhuriyet döneminden bu güne kadar geldiği dönemde yaşadığı kırılmalarını 'İstanbullu Müzik' araştırması odağında kuruyor.

Uslu, tez çalışmasında müzik yazarları, gazeteciler, müzisyenler ve müzik  şirketleri çalışanlarıyla görüşerek onların bilgilerindenyaralanıyor.

Müzik medyası dinamiklerine, müzik severlerin medyayı, özellikle de müzik yazarları ve eleştirmenlerini ne kadar takip ettiği sorularak başlanan  araştırma, kentli müzik kavramının tanımlarına kadar uzanan bir soru yelpazesiyle devam ediyor. Türkiye'deki müzik medyası ya da müzik basınından bahsetmenin zorlukları da görüşmecilerle sıkça konuşuluyor ve sonuç bölümünde ayrıntılarla aktarılıyor.


'İstanbullu müzik' kavramı

Uslu, çalışmasınının çerçevesini 'İstanbullu Müzik' üzerine çizerken, araştırmasını medyanın bunu güdülemesi üzerine yönlendiriyor.

Gazeteci Uslu, çelişkilerin şehri İstanbul'un sanatı da bildiği gibi yaşadığını, Doğu'dan kopmadan Batı'ya yüzünü çevirmesine dikkat çekerken, şehrin geçmişini kültüründe korumaya çalışırken, popüleri de kucakladığını belirtiyor.

İstanbullu müziğin oluşmasında önemli katalizörlerden biri de şehrin bir festival kentine dönüştürülmesi için harcanan emek olduğunu vurgulayan Uslu, dev konserlerle, festivallerle şehri sarmalayan kültür turizminin gelişme katkısının şüphesiz olduğunu vurguluyor.

Müziğin metalaşması, gelir kapısı yapılması ve pazarlanmasının da sermaye-müzik ilişkisinin temellerini sağlam kazıklara bağladığını düşünen Uslu, müziğin ve kültürün artık sermayenin kendini sınama aracına dönüştüğünü ifade ediyor.


Medyada müzik

Uslu, araştırmasında müzik yazılarının medyada yer alışını eleştirirken birçok gazetenin ve eklerin magazin boyutunda müziği kullandığını savunuyor.

Çalışmasında görüşülen medya ve müzik dünyasında isim yapmış 22 kişinin tamamının müzik medyası kavramının oluşmadığını belirttiğini ifade eden Uslu, varolanın da kendi kurallarıyla, sistemin araçlarıyla yönlendirildiği görüşünü savunduğunu anlatıyor.


Şeytan üçgeninde müziğin çırpınışları

Gazeteci Ali Deniz Uslu, araştırmasında, müzik pazarının, popüler kültürün ve eğlence sektörünün şeytan üçgeninde gelişmeye, büyümeye ve elbette yaşayan her şey gibi bunu da tüketerek yapmaya da devam ettiği sonucuna varıyor.

Uslu, İstanbul gibi kültür başkentliğine soyunan, dünyanın sayılı metropollerinden sayılan bir şehirde olunca, şehrin kültürünün müzik üzerindeki etkisi ve medya üzerinden yorumlanmasının zorunlu bir seçenek olduğuna dikkat çekiyor.