Nabucco Türkiye'nin güvenliğini dikkate alıyor

AB'nin Rusya gazına olan bağımlılığını azaltmayı amaçlayan Nabucco anlaşmasının 13 Temmuz'da Ankara'da imzalanacağı açıklamasının AB'deki yankıları sürüyor. Hükümetlerarası anlaşması taslağında Türkiye'nin enerji güvenliğinin dikkate alındığı ancak "kesin" rakamların henüz sonuçlandırılmadığı belirtiliyor.

Hükümetlerarası Nabucco Anlaşması'nın 13 Temmuz'da Ankara'da imzalanacağı açıklaması, Avrupa Birliği'nde projedeki "çok büyük bir adım" olarak nitelendiriliyor. Anlaşmanın, AB adayı olan Türkiye ile AB devletleri Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya'dan geçecek 3 bin 300 kilometrelik boruhattı, Avrupa'ya ilk aşamada Azerbaycan'dan gaz taşıyacak. Ancak potansiyel olarak boru hattı'ndan Türkmen, Irak ve İran gazının da pompalanabileceği hesabı yapılıyor.

Anlaşmanın imzalanacak olması, Türkiye ile uzun bir süreden beri yapılan çetin pazarlıklarda belirli bir noktaya gelindiği gösteriyor. EUObserver, bu konudaki haberinde halen toplam maliyeti 7.9 milyar Avro olarak tahmin edilen projenin yolundaki iki başlıca "engel"in çıktığı, bunlardan birini gazdaki tekelini korumak isteyen Rusya'nın olumsuz tutumunun, diğerini ise, "Türkiye'nin geçiş anlaşmasına ilişkin ayrıntılar konusunda yaptığı sert pazarlıklar"ın oluşturduğunu belirtti.

Türkiye'nin öne sürülen koşulların AB'nin üyelik müzakere sürecini hızlandırmasına yönelik "baskı" gibi göründüğü kaydedilen haberde Türkiye'nin, yılda 30 milyar metre küp olarak planlanan boru hattının kapasitesinin yüzde 15'ini, iç tüketim veya re-eksport için almayı talep ettiği duyumlarına dikkat çekildi.

EUObserver'e göre, konuya yakın kaynaklar da, "Anlaşma taslağında Türkiye'ye enerji arzı güvenliği dikkate alındığını, ancak kesin rakamların henüz sonuçlanmadığı"nı söylediler.
 

"Hükümetlerarası anlaşma önemli bir kilometre taşı"

Bu arada, Londra'daki City Law School enerji uzmanı Alan Riley de, "Nabucco, sadece AB için değil, Türkiye için de bir enerji güvenliği konusu olarak görülmeli çünkü Türkiye'nin tükettiği gazın yüzde 65'ini Rusya'dan ithal ediyor"dedi.

Öte yandan, Türkiye dahil, boru hattının geçeceği beş ülke ile Almanya'nın enerji devi RWE şirketinden oluşan Nabuco konsorsiyumunun anlaşmanın yapılmasını dört gözle beklediği de belirtiliyor. Nabucco konsonsiyumu Sözcüsü Christian Dolezal da, "Temmuz'da imzalanacak olmasını çok olumlu karşılıyoruz çünkü hükümetlerarası anlaşma Nabucco projesi için önemli bir kilometre taşıdır. Bu, projenin başarılı olarak devam etmesi için gerekli olan hukuki çerçeveyi yaratacak" açıklamasını yaptı.

Anlaşmanın imzalanmasının ardından gaz alacak şirketlerin teklif yapması ve Nabucco konsorsiyumu ile uzun vadeli anlaşmaları imzalamasına olanak sağlayacağına dikkat çekilirken de, nihai yatırım kararının 2010 yılının başlarında alınması halinde boru hattı yapımının 2011'de başlayabileceğine de işaret ediliyor.

Bu arada, anlaşmanın imzalanması ile Nabucco için AB Komisyonu'nca tahsis edilen 200 milyon Avro'nun serbest bırakılmasının mümkün kılınacağı da anımsatılıyor.