New York'tan sert mektup

Gazetecileri Koruma Komitesi'nden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sert mektup: Sayın Başbakan, hükümetinizin CPJ'in sekiz gazetecinin mesleklerinden dolayı hapiste oldukları kararına varmış olmasından dolayı herhangi bir şekilde teselli bulması ters olur. Burma'nın gerisinde ve Etiyopya'nın ilerisinde olan bu sayı, Türkiye'yi kesinlikle dünyanın en baskıcı ülkelerinin arasına katıyor.

New York'tan sert mektup
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.12.2011 - 19:13

New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi'nin (CPJ) dünyadaki tutuklu gazetecilerle ilgili yayınladığı raporda Türkiye'den sadece 8 gazeteciyi tutuklu olarak gösterdi. Raporda geçen yıldan bu yana hapisteki gazeteci sayısında yüzde 20'lik bir sıçrama kaydedildiği ve en kötü durumdaki ülkenin de 42 tutukluyla İran olduğu belirtildi. CPJ'ye göre, Türkiye'den sadece 8 gazeteci hapiste. Bu raporun ardından ABD'de temaslarda bulunan CHP heyeti New York'taki CPJ merkezini de ziyaret etti. Ziyarete ilişkin yazılı bir açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, New York'ta CPJ'e Direktör Joel Simon ve üst yönetim ile görüşmeler yapıldığını kaydetti. Görüşmede tutuklu gazeteci sayısının 70'i aştığını dile getirdiğinin belirtildiği açıklamada, Oran'ın, CPJ'nin son raporunun Türkiye'de basın üzerinde antidemokratik baskı uygulayan hükümetin daha da hoyratlaşmasına yol açacağı uyarısında bulunduğu kaydedildi. Açıklamada, "Yerinde inceleme yapmak ve gazetecilerin yargılandığı davaları görmek için duruşmalara katılmaları çağrısını kabul eden Simon ve ekibi,Ocak-Şubat 2012'de Türkiye'ye gelme kararı aldı. CPJ direktörü Simon, tutuklu gazeteci sayısının 70'i aştığı görüşünün yeniden araştırılacağını söyledi" denildi.

"Bıçak kemiğe dayandı"

KPK toplantıları için 2-3 haftada bir gittiği Avrupa'da ve Sosyalist Enternasyonal toplantılarında tutuklu milletvekili, gazeteci, öğrenci sorununu sürekli gündeme getirdiğini vurgulayan Oran, yazılı açıklamasında gelinen son durum için şu değerlendirmeyi yaptı:
"Fransa'daki düşünce ve ifade özgürlüğüne yapılan bu çirkin saldırıyı kınıyoruz, ulusal meselede tek vücuduz. Ancak bu saldırıyı kınarken Türkiye kendi evinde de gazetecileri terörist diye tutuklayarak, tarafsız haberciliği bertaraf etme ayıbından da kurtulmalı. AKP Hükümeti ve kabine üyelerinin AB'nin de eleştirdiği baskıcı tutumlarına artık son verme zamanı geldi de geçiyor bile. Daha önce boş bırakılmış olan alanlarda bundan böyle istedikleri gibi at koşturamayacaklar, CHP olarak artık her yerdeyiz. Karaman'ın da Washington'un da göbeğindeyiz. Hak ve özgürlükler noktasında hükümet artık adım atmalı, bıçak kemiğe dayandı. Bu alandaki engellerin kaldırılması için TBMM'de atılacak her adımın arkasındayız, katkı vermeye hazırız. İçeride birbirimizi kandırmayalım, kendi ayıbımızı çözelim, hem dışarıda düşünce özgürlüğünü savunup hem de içeride kitaplara bomba diye bakmak doğru değil. Paris'te nasıl fikir ve düşünce özgürlüğünü savunuyorsak, Ankara'da da savunmamız lazım. Bugün Türkiye'de, 8 milletvekili, 120'ye yakın tutuklu gazeteci ve 500 öğrenci tutuklu. Bir tek gazetecinin tutuklu olması, masum bir insanın suçsuz yere bir gününü dahi cezaevinde geçirmesi kabul edilemezken gördüğümüz bu tablo Türkiye'ye yakışmıyor. CPJ yapmış olduğu son açıklama ile hem bu durumu teyit etti, hem de hükümetin bakış açısı farkıyla demokratik dünya arasındaki farkı da gösterdi. Bizim hükümeti sevindiren şey, normalde dünyanın yüzünü kızartıyor."

Erdoğan'a sert mektup

Açıklamada CHP'li heyetin CPJ yönetimi ile yaptığı görüşmenin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile aralarında AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikasından Sorumlu Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton Avrupa Komisyonu Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Komiseri Stefan Füle'nin de bulunduğu isimlere "CPJ, gazeteci tutuklamalarını kınadı" başlığında yazdığı belirtilen mektuba da yer verildi. Mektupta şu değerlendirmeler yer aldı:
"Sayın Başbakan, hükümetinizin CPJ'in sekiz gazetecinin mesleklerinden dolayı hapiste oldukları kararına varmış olmasından dolayı herhangi bir şekilde teselli bulması ters olur. Burma'nın gerisinde ve Etiyopya'nın ilerisinde olan bu sayı, Türkiye'yi kesinlikle dünyanın en baskıcı ülkelerinin arasına katıyor ve hükümetinizin demokrasi ile hukukun egemenliğine dair taahhütlerine büyük ölçüde gölge düşürüyor. Sekiz gazetecinin hapsedildiğine dair listemiz sicilinizde kara bir leke ve bir utanç kaynağı olarak görülmeli. CPJ, bu mektubu, medyaya süregelen baskıların Türkiye'ye dünyanın en kötü basın hakları ihlalcilerinden biri olma şöhretini kazandırmasını ve Türkiye demokrasisinin sağlamlaşmasına verdiği ölümcül zararı kınamak için yazıyor. Adalet Bakanınıza tutuklamaların çokluğuna dair bilgi istemek için 25 Temmuz 2011 tarihinde gönderdiğimiz mektuba cevap alamadığımızı derin üzüntülerimizle not düşeriz. Sayın Başbakan, sizi bir Avrupa Konseyi üyesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi imzacısı olan Türkiye'nin uluslararası yükümlülüklerine, özelliklede gazetecilere karşı gizli delillerin kullanılmasını dizginleyerek, saygı göstermesini sağlamanız yönünde teşvik ediyoruz. Hükümetinizin gazetecileri ve profesyonel medya çalışanlarını kanuni esaslar dışında kitle halinde hapsetmeye yönelik sicili, ülkenizin yükselen bir demokratik güç olarak itibarına büyük zarar veriyor. Türkiye'de gazetecilere karşı binlerce ceza davası açılmış olması gerçeği de bu tehlikeyi artırmakta. Sizi bu sicili düzeltmeye, hükümetinizin çabalarını yasal sürecin şeffaf ve açık şekilde işlemesine adamaya ve Türkiye'de hiçbir gazetecinin muhalif görüşler ifade etmekten dolayı asla hapsedilmeyeceğini güvence altına almaya teşvik ediyoruz."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon