"Olan bitene dur dememiz bazılarının işine gelmiyor"

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Orta Doğu'da bir "oyun planı" olabileceğini, Türkiye'nin olan bitene bu planı bozacak şekilde yüksek sesle 'dur' demesinin bazılarının işine gelmeyebileceğini söyleyerek, bununla birlikte Türkiye'nin Gazze saldırılarıyla ilgili pozisyonunda en ufak bir değişiklik olmadığını belirtti.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.01.2009 - 12:48

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Davos'ta küresel ekonomik krizin ağırlıklı olarak ele alınmasının yanı sıra Orta Doğu, İran gibi dış politika konularının da gündemde olduğunu kaydederek, kendisi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çeşitli panellere katılacağını hatırlattı.

Gazze saldırıları başlamadan önce, doğru adımlar atılmaması halinde bölgede büyük sıkıntılar olabileceği uyarısı yaptıklarını da anımsatan Babacan, Orta Doğu'ya yönelik bakış açılarının daha bu olaylar başlamadan önce de sorunun silahla çözümlenemeyeceği, diplomasi yolunun kullanılması gerektiği yönünde olduğunu kaydetti. Bu bakış açılarının her iki taraf için de geçerli olduğunu belirten Babacan, İsrail'in orantısız güç kullandığını hatırlatarak, "Dolayısıyla bizim bu saldırılara en şiddetli tepkiyi vermemiz gayet doğal" dedi.

Babacan, "Türkiye'nin bu tepkisinde ölçüyü kaçırdığına" yönelik yapılan eleştirilerin anımsatılmasına karşılık, Gürcistan krizi sırasında da yoğun temaslarda bulunduklarını, Moskova'ya giderek Rusların durması için uzun görüşmeler yaptıklarını, çünkü büyük bölümü Hristiyan olan Gürcistan'da da bir insanlık dramı yaşanmasını istemediklerini söyleyerek, şunları kaydetti: "Orada da nasıl (savaşa dur) dediyse Türkiye, aynısını Filistin-İsrail meselesinde de demiştir, bir farkı yoktur. Dolayısıyla biz dünyanın neresinde olursa olsun temel ilke olarak diplomasiyi kullanmanın geçerli olduğunu düşünüyoruz."

Filistinliler arası bir uzlaşı sürecinin devam ettiğini belirten Babacan, "Türkiye'nin arabuluculuk rolünü kaybettiğine" dair iddiaların sorulması üzerine, Türkiye'nin bütün taraflarca güvenilir bir ülke olduğu için arabulucu olduğunu bildirdi. Güvenilir olmanın ancak ilkeli hareket edilerek kazanılacağını ifade eden Babacan, uluslararası hukuk çerçevesinde hareket edildiği takdirde korkulacak bir şey olmadığını söyledi.

Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kısa vadede kuşkusuz bizim bu söylemlerimiz belki bazılarının işine gelmedi. Belki genel oyun planı içerisinde, Orta Doğu'da bir oyun planı vardı belki, olan bitene bazıları ses çıkarmadıysa bunun da bir sebebini aramak lazım. Bazıları neden sessiz kaldı? Bütün bu oyun planı çerçevesinde, belki bu planı bozacak şekilde Türkiye'nin yüksek sesle olan bitene dur demesi bazılarının işine gelmemiş olabilir. Ama uzun vadede Türkiye itibar kazanarak çıkmıştır."
 

Yahudi lobilerinin desteği

Babacan, "Türkiye'nin Gazze konusundaki tutumu nedeniyle ABD'deki Yahudi lobilerinin desteğini kaybettiğine" ilişkin yorumların hatırlatılması üzerine, Türkiye'nin bütün Filistinli gruplara eşit mesafede olduğunu kaydetti. "Ama hiçbirinin de hakkının yenmesini ya da o grup yok sayılarak bir çözüm elde edilmesini de desteklemiyoruz. Dolayısıyla bütün gruplar işin içinde olmalıdır ve hiçbiri yok sayılmamalıdır" diyen Babacan, Hamas'la AB ülkeleri, ABD ve bazı Arap ülkelerinin görüşmediğini ancak halkın bir numaralı çıkarttığı parti olan Hamas'ı işin içine katmadan bir çözüm olamayacağını görmek gerektiğini belirtti.

 

Gazze'ye asker gönderilmesi konusu

Bakan Babacan, bir başka soru üzerine, Gazze'de sadece araziyi gözleyip, ateşkes şartlarına uyulup uyulmadığı konusunda rapor tutacak bir gözlemci ekibinin içinde yer alması yönünde bir talep gelirse Türkiye'nin bu oluşumda yer alacağını düşündüğünü söyledi.

Bunun tamamen sivil bir misyon olacağını ifade eden Babacan, Lübnan, Bosna-Hersek, Kosova ya da Afganistan'da olduğu gibi bir askeri güç göndermenin ise ancak ev sahibinin talebiyle olabilecek bir iş olduğunu kaydetti.

Filistinli tüm gruplardan böyle bir talep gelse bile, konunun o gün değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Babacan, "Çünkü bizim oraya asker gönderip göndermememiz son derece hassas, iyi değerlendirilmesi gereken bir konu. Peşin hükme varmamak lazım ama ben çok olası görmüyorum doğrusu" diye konuştu.
 

Türkiye-Ermenistan ilişkileri

Ali Babacan, Türkiye-Ermenistan sorunlarının çözümü konusunda da şunları söyledi:
"Bu sene içinde bir çözüm olursa, bu beni şaşırtmaz doğrusu. Yani 2009 yılı Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde bir dönüm noktası olabilir, yeter ki her iki taraf da sonuna kadar bu konudaki siyasi iradeyi koruyabilsin. Şu anda bizde bu siyasi irade var, Ermenistan'da da görüyoruz, ama önemli olan bunu sonuna kadar sürdürüp o nihai noktaya varabilmek."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler