Ölümüne direniş

Kazova Tekstil’de birikmiş 4 aylık ücretlerini alamadan geçen yılın sonunda işten çıkarılan 94 işçinin aylardır işyeri kapısında sürdürdüğü eylem dün işgale dönüştü. İşçilerin bir bölümü, kapıları kilipleyip fabrikayı işgal etti. Patron Ümit Somuncu’nun fabrika binasını satarak ortadan kaybolduğunu belirten işçiler, “Ümit Somuncu fabrikayı sattığı kişiden paranın 2 milyonluk kısmını işçilere ödeyeceğim diye peşin almış. Aldığı para ile eşinden anlaşmalı boşanarak 1.5 milyon lira tazminat ödemiş. Kalanı ile SGK primini ve bazı borçlarını kapatmış. Ayrıldığı eşiyle aynı evi paylaşıyor. Onlar lüks yaşamlarına devam ediyor, biz kredi kartı borcu için hacizle karşı karşıyayız” dediler.

Şişli Bomonti’de şirketin sahipleri Ümit ve Mustafa Somuncu, ekonomik sıkıntılarını gerekçe göstererek işçilerin maaşlarını 4 ay boyunca ödemedi. Bu süre zarfında teksil fabrikasının bulunduğu 4 katlı binayı satışa çıkaran Ümit Somuncu, 94 işçiyi 31 Ocak tarihinde 1 haftalığına izine çıkardı. İzin sonunda fabrikaya gelen işçiler, işten çıkarıldıklarını öğrendiler. Patron da kendilerine, “Binayı satıp paralarınızı ödeyeceğim. Kimsenin parası kalmayacak” diye söz verdi.

‘Bizi kandırdılar’

Ancak Somuncu, bir gece fabrikadaki makinelerle depodaki malları götürmek isteyince işçiler 27 Şubat’ta fabrika önünde çadır kurdu. Paralar bir türlü gelmeyince de dün bir grup işçi kendilerini fabrikaya kilitledi. Binaya da “Ekmeğimizi, emeğimizi, alınterimizi çalan Kazova Trikotaj patronları Ümit Somuncu ve Mustafa Somuncu’dan haklarımızı alana kadar fabrikadan çıkmayacağız” yazılı pankart astılar. “İşçiyiz, haklıyız kazanacağız”, “Direne direne kazanacağız” sloganları arasında olay yerine gelen polis, işçilerin avukatı Behiç Aşçı ile görüştükten sonra tutanak tutarak ayrıldı.

Fabrika işçilerinden Aynur Aydemir kapı önüne konulduklarını belirterek şunları söyledi:
“Paraların ödeneceğine dair namus sözü verdiler. Ödemedikleri gibi, pahalı makineleri, depodan 100 bin parça kazağı, 10 tona yakın ipliği biz yokken götürmüşler. Fabrika satışından aldığı 2 milyon liranın 1.5 milyonunu eşiyle anlaşmalı boşanarak ona ödemiş. Ben çocuklarıma bakamadığım için onları köye annemin yanına yolladım. Paramızı versinler, biz de eylemimizi bitirelim” dedi.

16 yıllık işçi Nurten Yaman da “Tüm aramalarımıza karşı kendisine ulaşamıyoruz. Onlar lüks içinde yaşarken biz pilav ve yavan ekmekle günleri geçiriyoruz” diye konuştu. Serkan Görmüş ise kredi kartından dolayı haciz kâğıtları gelmeye başladığını ve bir an önce paralarının verilmesini istediklerini söyledi.