'Önümüzdeki aylarda vize anlaşması imzalanacak'

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye ile Rusya arasındaki vize anlaşmasının önümüzdeki aylarda Moskova'da gerçekleştirilecek Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK) toplantısında imzalanacağını ifade ederek, ''Bu tarihi bir adımdır'' dedi.

'Önümüzdeki aylarda vize anlaşması imzalanacak'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 20.01.2011 - 11:42

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye ile Rusya Ortak Stratejik Planlama Grubunun Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirilen ilk toplantısının ardından ortak basın toplantısı düzenledi. İki ülke arasında son derece önemli bir adımın son aşamalarından geçildiğini vurgulayan Davutoğlu, geçen yıl her iki ülkenin başbakan ve cumhurbaşkanlarının Türkiye ile Rusya arasında vizelerin kaldırılmasına karar verdiklerini anımsattı.

Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bu çerçevede Geri Kabul Anlaşması imzalandı ve inşallah bütün hukuki süreçler tamamlanarak önümüzdeki aylarda Moskova'da gerçekleştirilecek olan Üst Düzey İşbirliği Konseyinde vize anlaşması nihai olarak imzalanacak ve Türkler ile Ruslar artık birbirlerinin ülkelerine vize olmaksızın, herhangi bir engel olmaksızın seyahat edebileceklerdir. Bu tarihi bir adımdır. Üç milyona yakın Rus, Akdeniz kıyılarında Türkiye'de kendi ülkelerindeymişcesine tatillerini yapabilmekte, yaşayabilmekte. Binlerce, on binlerce Türk vatandaşımız Rusya'da çalışmakta, büyük projelerde rol almakta. Bu işbirliği, vizelerin kalkmasıyla aslında daha önü açılmış şekilde devam edecek.''

Lübnan'ın istikrarının Ortadoğu bölgesi için önemine işaret eden Davutoğlu, Lübnan'ın içinden geçtiği kritik dönemde Türkiye'nin hem komşuluk ve dostluk gereği, hem de burada çıkabilecek bir krizin bölgesel sonuçlarını engellemek adına eskiden bu yana çaba harcadığını kaydetti. Davutoğlu, son dönemde büyüyen siyasi krize Suriye ve Suudi Arabistan'ın birlikte geliştirdiği çözüm yaklaşımını desteklediklerini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Lübnan seyahati sırasında bütün taraflarla yapılan temaslarda Suriye-Suudi Arabistan girişimine verdikleri desteği ifade ettiklerini, Lübnan'ın yeni bir siyasal krize girmemesi ve tarafların sorunu kendi içinde yapıcı şekilde çözmesi gerektiği yaklaşımını paylaştıklarını anlattı. Geçen hafta Suriye-Suudi Arabistan girişiminin bir ölçüde başarısızlığa uğramasının sonrasında tırmanan gerilim ve gerilimin önlenmesi için Türkiye'nin gerçekleştirdiği temaslara değinen Davutoğlu, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Hamid bin Casim bin Cabir El Tani ile birlikte 2 gün boyunca Lübnan'da gerçekleştirdikleri temaslara ilişkin bilgi verdi.

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu 2 gün içerisinde Suriye ve Suudi Arabistan girişimi temeli üzerinde, taraflar arasındaki güven bunalımı nasıl aşılabilir, tarafların bu girişimde anlaşmazlığa düştüğü konularda nasıl bir uzlaşma sağlanabilir konusunda yoğun görüşmeler gerçekleştirdik. Taraflara bu bunalımı giderici mahiyet taşıdığına inandığımız bir taslak metni ilettik. Bu taslak metnin tarafların tüm kaygılarını gözettiği inancını taşıyorduk, hala taşıyoruz. Dün gece yarısına kadar, saat 02.00'ye kadar müzakereler sürdü. Hala bazı rezervlerin olduğu intibaı bizde uyandığı için, değerli dostum Sergey Lavrov'u erken saatte burada ağırlayacağım için, bu metni taraflara tevdi ettikten, onların da cevaplarını aldıktan ve sürecin kendisiyle ilgili çekinceler olduğunu gördükten sonra istişareler için ülkemize döndük.''
 

'İhtilafları değil, uzlaşma kültürünü öne çıkartmak'

Lübnan'daki taraflara bir çağrıda bulunan Davutoğlu, ''Siyasi gruplar arasında ihtilaflar, görüş ayrılıkları olabilir. Bölge ülkeleri arasında görüş ayrılıkları olabilir ama hepimizin tek bir hedefi olması lazım. Lübnan halkı son 30-40 yılda büyük çileler çekti. Bu çilelerin bedelini hep hangi mezhepten, hangi dinden, hangi etnik gruptan olursa olsun Lübnan halkı ödedi. İnşallah bu kez aklıselim hakim olur, Lübnan'da hukuk üstünlüğü ve demokratik kurallara işlerlik kazandırılır, anayasal süreçler hiçbir aşırı tutuma gidilmeksizin işletilir ve bu kriz aşılır'' diye konuştu. Bunun öncelikle Lübnanlıların meselesi olduğunu, Lübnan'a katkıda bulunmaya çalışırken herhangi bir şeyi empoze etme çabasında olmadıklarını vurgulayan Davutoğlu, ''Ancak tabii bölge ülkeleri olarak bu krizin bölgesel bir krize dönüşmemesi için tedbirleri almak hepimizin üzerindeki bir sorumluluktur. Gün, bu görevleri yerine getirme günüdür. İhtilafları değil, uzlaşı kültürünü öne çıkarma günüdür'' diye konuştu.
 

'Türkiye, Lübnan için hiçbir çabasını durdurmaz'

Türkiye ve Katar'ın, Lübnan krizinin çözümü için yürüttüğü arabuluculuk faaliyetlerini askıya aldığı yönündeki haberlere ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, şöyle konuştu: ''Türkiye hiçbir çabasını, özellikle Lübnan gibi dost ve kardeş bir ülke için mutlak anlamda durdurmaz ve hiçbir yeni çabadan da geri durmaz. Biz bıkmadan, usanmadan ne zaman bir imkan görürsek dost ve kardeş ülkelerin istikrarı için elimizden geleni yaparız. Bu konuda hiçbir biçimde Türkiye'nin bu çabalardan mutlak anlamda geri durduğu noktasında alınmamalı. Ancak biz 2 gün geceli gündüzlü aralıksız süren müzakerelerde elimizden gelen çabayı gösterdik. Taraflara da bu anlamda bütün tarafların taleplerini gözettiğini düşündüğümüz ve Suriye-Suudi Arabistan girişimine ve o girişimin dayandığı yaklaşım ve belgelere dayalı bir taslak sunduk. Tabii bu bizim yapabileceğimiz bir katkıydı, bunu yapmaya çalıştık ama nihai karar Lübnanlı gruplara aittir.''

Tarafların çekincelerini görmeleri nedeniyle metni taraflara tevdi ettikten sonra ülkelerine dönmeye karar verdiklerinin altını çizen Davutoğlu, tarafların yeni değerlendirmeler yapacaklarını, yeni yaklaşımlarda bulunacaklarını söyledi. Davutoğlu, ''Bulunurlarsa biz her zaman dost ve kardeş Lübnan'ın yanında, onun istikrarı için her türlü çabayı göstermeye devam ederiz ama artık bizim yeni bir çabamızdan çok Lübnanlı tarafların düşünme vakti gelmiştir'' dedi.

 

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK) toplantısının bahar aylarında Rusya'da yapılacağını, bunun aynı zamanda iki ülke arasında Dostluk ve Kardeşlik Anlaşmasının 90. yıldönümüne denk gelmesi nedeniyle sembolik bir anlamı bulunduğunu söyledi. İki ülke arasındaki ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması hedefi için bütün imkanların mevcut olduğunu kaydeden Lavrov, Akkuyu nükleer tesisi, Samsun-Ceyhan boru hattı ve Güney Akım gaz boru hattındaki işbirliklerine değindi. Türk müteahhit şirketlerinin Rusya'daki faaliyetlerini memnuniyetle izlediklerini ifade eden Lavrov, geçen yıl 3 milyondan fazla Rus turistin Türkiye'de tatil yaptığını ve vize muafiyeti ile bu rakamın daha da artacağını söyledi.
 

'Moskova ve Ankara'nın çabaları birbiriyle uyum içinde'

Görüşmede İran'ın nükleer programı, Irak, Ortadoğu, Lübnan, Filistin-İsrail, Kafkasya ve Balkanlar'daki durumları ele aldıklarını, bütün bu konularda örtüşen yaklaşımlara sahip olduklarını kaydeden Lavrov, ''Moskova ve Ankara'nın çabaları birbiriyle uyum içindedir ve ileride bu bölgelerde sorunların çözümü için gerekli tedbirleri alacaklardır'' ifadelerini kullandı.

Lavrov, yarın yapılacak İran 5 1 görüşmeleri konusunda Türk meslektaşlarının canlı ilgisini takdir ettiklerini belirterek, bu toplantının İstanbul'da yapılmasından memnuniyet duyduklarını kaydetti. Sonuçlara ilişkin beklentileri konusunda da Lavrov, ''Sanırım ileride yapacağımız çalışmaların perspektifleri konusunda anlaşırsak, bu iyi bir sonuç olacaktır. Bizim pozisyonumuz şudur, tartışmaların odağında tabii ki İran nükleer programı ve bu program çerçevesinde çözümlenmemiş sorunlar olmalı. Aynı zamanda İran'a uygulanan yaptırımların iptal edilmesi ve bölgesel işbirliği de görüşmelerin konusunu oluşturmalı'' diye konuştu.

Lavrov, Viyana'da uzmanlardan oluşan teknik bir toplantı yapılması ve İran'a zenginleştirilmiş uranyum transferi de dahil olmak üzere yakıt takviyesi gibi konuların ele alınması gerektiğini söyledi.

 

'Hiçbir zaman tek taraflı yaptırımları desteklemedik'

İran'da 5 1 sürecinde güven inşa edilmesine ihtiyaç bulunduğunu söyleyen Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Biz hiçbir zaman tek taraflı yaptırımları desteklemedik. Müzakerelere dahil olan tüm ülkeler Güvenlik Konseyinde çalışma ve kolektif yaklaşımlar geliştirme konusunda hemfikir olursa, tek taraflı her türlü yaptırımın bozucu etki yapacağına ve ortak çabalar için zemini zayıflatacağına inanıyoruz. ABD ve AB'ye, tek taraflı yaptırımlar konusundaki görüşlerimizi anlattık ve bizi duyduklarını ümit ediyorum.''

Lavrov, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun İran'ın programının barışçıl amaçlarla olduğunu kanıtlayamadığını söylediğini, ancak barışçıl amaçlarla olmadığının da kanıtlanamadığını ifade etti. Lübnan'daki gelişmelere de değinen Lavrov, ''Türkiye ve diğer ülkelerin sarf ettikleri çabalara büyük değer veriyoruz. Lübnanlılar zor tarihleri boyunca, eğer dışarıdan bir engelleme olmazsa aralarında anlaşmaya varabileceklerini ispat etmişlerdir. O yüzden Lübnan'ın bütün taraflarını yapıcı işbirliğine dönüştürmemiz lazım. Bu atmosferde Türkiye bütün ortaklarıyla çalışıyor'' diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler