Organ bağışları yetersiz

Memorial Hastanesi Genel Cerrahi, Çocuk Cerrahisi ve Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Sitesi'ndeki konferansta, cerrahi tekniklerin gelişmesinin, organların vücut dışında uzun süre tutulabilmesinin, ımmunosuprosif, antimikrobiyel, antiviral ilaçların bulunmasının ve multidisipliner yaklaşımın, organ naklindeki en önemli gelişmeler olduğunu söyledi.

Organ naklinin tek bir kişinin yapabileceği bir operasyon olmadığını vurgulayan Kalayoğlu, radyoloji, enfeksiyon hastalıkları, nefroloji, endokronoloji gibi birkaç bilim dalının müşterek çalışması gerektiğini kaydetti.

Prof. Dr. Kalayoğlu, bunun Türkiye'de mümkün olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
''Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine bakarsanız her bölüm ayrı binada. Bir bütün hastane imajı yok. Müşterek çalışma mümkün olmuyor. Bu nedenle Türkiye'de organ nakli gelişmiyor. En çok nerelerde gelişti? Rektörün transplantasyon cerrahı olduğu üniversitelerde gelişti. Başkent Üniversitesinde, Akdeniz Üniversitesinde gelişti. Malatya'da şu an tıp fakültesi dekanı transplant cerrahı. Malatya şu an Türkiye şampiyonu. Şakır şakır karaciğer nakli yapıyorlar. Her bölümü birleştirecek, bir otorite altında çalıştırabilecek grupları henüz yapamadık, ama dünyanın her yerinde insanlar birarada çalışabiliyorlar.''

ABD'de çalıştığı dönemde buldukları bir solüsyon sayesinde organ nakli ameliyatını yavaş yavaş yapma ve yeni cerrahlar yetiştirme imkanı doğduğunu belirten Prof. Dr. Kalayoğlu, bütün dünyada kullanılmaya başlanan bu solüsyonun, organ naklindeki çok önemli bir gelişme olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Kalayoğlu, ABD'de 9 ay tedavi edecek hasta bulamadığını ifade ederek, bu sürede el alışkanlığını korumak için köpekleri ameliyat ettiğini anlattı.

Türkiye'de 100 hastadan 7'sine karaciğer nakli yapılabildiğini, 97 hastanın ise öldüğünü kaydeden Prof. Dr. Kalayoğlu, şöyle konuştu:
''Türkiye'nin her yerinde organ nakli yapılabilir. Ancak, yeterli organ bağışı yok. Dünyanın her yerinde en fazla organ bağışı yoğun bakım ünitelerinde olur. Bizim yoğun bakım ünitelerinde olmuyor. Ölmek Türk vatandaşının kaderi değil. Bizim organ bulmamız lazım. Ne yapıp edip organ bulmalıyız. Bir noktadan sonra ölümün önüne geçemiyorsunuz. İnsanlar ne yaparsanız yapın ölüyor. O zaman organ bağışını artırmalıyız. Bugün sadece böbrek nakli bekleyen 60 bin hasta var. Bu sayının 2012'de 100 bine ulaşması bekleniyor. Bu hastaları diyaliz makinası ile hayata bağlayamazsınız. Devlet iflas eder.''

Prof. Dr. Kalayoğlu, organ bağışı yetersizliğinin tek nedeninin sağlık personelinin, özellikle de doktorların donörlerin teşhis edilmesi, hastaların organ nakline yönlendirilmeleri konusunda duyarlı olmamalarından kaynaklandığını savundu.

Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, Prof. Dr. Münci Kalayoğlu'na çini tabak hediye etti.