Osman Kaçmaz isyan etti

Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, HSYK tarafından çıkarılacak olan 2010 yılı Hakim-Savcı yaz kararnamesiyle görev yerinin değiştirileceği yönündeki iddialar nedeniyle Adalet Bakanlığı tarafından "meslekten ihracı istenen hakim" olarak gösterildiğini ileri sürdü.

Kaçmaz, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında verdiği kararlar nedeniyle Adalet Bakanlığı tarafından "hukuki dayanaktan yoksun soruşturma izniyle tetiklediği müfettişlerce soruşturulduğunu" iddia etti.

Kaçmaz, "Soruşturma sırasında hakkımda baskı, tehdit, yasa dışı dinleme ve izleme dahil olmak üzere her türlü yasak ve yasa dışı delil oluşturma yöntemlerine başvurularak oluşturulan soruşturma dosyasının yargılanmam istenen kısmı Cumhuriyet Savcılığına tevdii edildi" dedi. Kaçmaz, ancak disiplin cezası istenen kısmı karar merci olan HSYK'ye ise tevdi edilmediğini kaydetti.


HSYK'ye şantaj

"Hukukun üstünlüğüne inanan bir hukuk adamı olarak yargılandım" diye konuşan Kaçmaz, Yargıtay 4. Ceza Dairesince yapılan yargılanmasında berat ettiğini anımsattı. Kaçmaz, "Ancak on aya yakın bir süredir disiplin yönünden tamamlanmış hakkımdaki soruşturma dosyası Adalet Bakanlığı'na yapmış olduğum sözlü ve yazılı başvurulara rağmen HSYK'nın gündemine alınmayarak adeta bir şantaj malzemesi olarak bekletilmektedir" dedi.

Adalet Bakanlığının, kendisi, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner üzerinden HSYK'ya şantaj yaptığını ileri süren Kaçmaz, Adalet Bakanlığını, "HSYK'nın kararname üzerindeki daha önce yapmak isteyip de yapamadığı bir takım kararların alınmamasını sağlamak amacıyla etkilemeye çalışmakla" suçladı.

"Kamuoyunca bilinmektedir ki, hukukun üstünlüğüne inanan ve bu amaçla tüm meslek yaşamımda özveriyle, yılmadan eğilmeden, dimdik çaba sarf eden, biri olarak hukuktan yargılanmaktan, korkmadan hukukun üstünlüğüne inanarak, yargılanıp aklandım" diyen Osman Kaçmaz, bazı odakların yargıdan kaçmaya çalıştığını öne sürdü. Kaçmaz şöyle devam etti:

"Adalet Bakanı üstüne vazife olmayan yaş toplantılarına iştirak ederek ordudaki bir takım terfilere müdahale etmek yerine birinci görevi dahilinde olan hakkımdaki disiplin soruşturma dosyasını bir şantaj malzemesi olarak kullanmaktan vazgeçip hakkımdaki suçlamaları ve istedikleri cezaları bildirerek karar merci olan HSYK'nın önüne bir an önce götürmelidir. Aksi halde bu konuda görevlerini ihmal ederek kötüye kullanan sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunarak, hukuk önünde hesaplaşacağımı herkes tarafından bilinmesini isterim."