'Pazarı pas geçecek lüksümüz yok'

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ihracatı 500 milyar dolara çıkarma hedefi nedeniyle hiç bir ülkeyi, pazarı pas geçecek lüksümüz yok'' dedi.

'Pazarı pas geçecek lüksümüz yok'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.12.2010 - 10:00

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Afrika'nın Türkiye'nin ihracatı için gerekli malların üretimindeki hammadde, maden ve metallerin tedarik güvenliği açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Nijerya, Gana ve Ekvator Ginesi'ni kapsayan dış ticaret heyeti gezisinin son gününde, Ekvator Ginesi'nin başkenti Malabo'da bir değerlendirme toplantısı yapan Çağlayan, bu ülkenin ziyaret ettiği 78'inci ülke olduğunu belirtirken, ''ihracatı 1 dolar, bir sent artırmanın hesabını yapıyoruz. Her ülke ziyaretinde, bir sonraki ülkenin enerjisini buluyorum'' dedi.

''Afrika'ya neden geldik'' diye söze başlayan Bakan Çağlayan, BM'de Çin, Rusya, ABD, Fransa gibi ülkelerin de Gana, Ekvator Ginesi'nin de bütün ülkelerin bir oyu bulunduğunu hatırlatarak, öncelikle bu nedenle bütün ülkelerle siyasi ve diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğine işaret etti. Ticaretin siyasetin anahtarı, açarı olduğunu vurgulayan Çağlayan, dünyanın her tarafına mal satmak ve o ülkelerdeki kaynakları değerlendirme gayreti içinde olduklarını belirtti. Afrika'nın 1,1 trilyon dolarlık toplam dış ticaret hacmine sahip olduğunu, 550 milyar dolarlık ithalat yaptığını hatırlatan Çağlayan, Türkiye'nin Afrika ile dış ticaret hacminin 17 milyar dolar düzeyinde bulunduğunu belirterek, ''2023-500 milyar dolarlık ihracat'' hedefi çerçevesinde, dünya mal ticaretinden alınan payı ikiye katlamak için, ''Türkiye'nin hiç bir ülkeyi, hiç bir pazarı pas geçecek lüksünün bulunmadığını'' söyledi.

Çağlayan, bu çerçevede, Türkiye'nin Afrika'ya ihracatının da 10 milyar dolardan, 50-100 milyar dolara çıkarılması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin Kuzey Afrika'da müteahhitlik sektöründe çok önemli noktada olduğunu, Türkiye'nin Afrika'da ''iyi'' tanındığına işaret eden Çağlayan, bu avantajların iyi değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Afrika'nın oldukça zengin doğal kaynakları bulunmasına karşın, altyapı açısından çok fakir olduğuna dikkati çeken Çağlayan, bu ülkelerin yavaş yavaş sahip oldukları zenginliklerin farkına vardığını ifade ederken, şöyle devam etti: ''Atı alan Üsküdar'ı geçti derler. Bizim bu konuda gecikmeye tahammül edecek durumumuz yok. Türkiye'nin ihracatının ithalata bağlı olduğu yönünde çeşitli kesimlerin görüşleri var. Şu anda biz, cari açığın nedenlerini çok iyi bilmekle beraber, ithalata bağımlılık konusunda çalışmalar yapıyoruz. Kullanmak ve ithalatla sağlamak zorunda olduğumuz maden, metaller, hammadde ve yarı mamullerle ilgili tedarik güvenliğini sağlamak zorundayız. Çin ve ABD, Afrika'daki her ülkeye girmiş durumda. Buradaki maden ocaklarının işletilmesinde ciddi rol oynamaya başladı. Ekvator Ginesi'nde, bizim için de ciddi maden kaynakları var. Sayın Cumhurbaşkanı'na, MTA'nın geliştirmiş olduğu teknolojilerle uzaktan algılama ile maden arama konusunda burada çalışmak istediğimizi ilettim. Son derece memnun olduğunu ifade etti. Bu konuda bizde belli üretimler için gerekli madenlerin işletmesini Türkiye olarak bugünden mutlaka almak durumundayız. Söz gelimi elektrikli otoyu ekonomik olarak üretmek için lityum bataryasına da sahip olmak gerekir. Bizim de bugünden böyle bir sektöre giriyorsak, lityum madeni konusunda tedbir almamız gerekiyor. Bizim, üretim modelini seçerken, ihracatı, sektörleri seçerken girdi tedarikini göz önüne almamız lazım. Afrika'ya gelmemizin en önemli nedenlerinden biri bu. Kendi madenlerimizin de bu çerçevede yeniden ele alınması için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ile de görüştük. MTA'nın çok daha faal, etkin hale getirilmesi gerektiğini arz ettim.''

ABD'ye giren yabancı yatırımların yüzde 75'inin ABD, Çin, İngiltere ve Fransa'ya ait olduğuna işaret eden Bakan Çağlayan, bu ülkelerin burada, Türkiye'den fazla büyükelçiliği ve ticaret müşavirliği olduğunu, Türkiye'nin de bunların sayısını artıracağını kaydetti. Türkiye'deki madencilik sektörünün yeni teşvik yasasında, maden ocaklarının bulunduğu yerler dahil olmak üzere teşvik kapsamına alınması görüşünü EKK'da dile getirdiğini açıklayan Çağlayan, ''Maden ocağını sanayi bölgesinde işletemeyeceğimize göre, Türkiye için kritik öneme sahip, ender bulunan birçok maden, metalin, rekabet edebilecek şekilde üretilmesine imkan sağlamak lazım. İhracat stratejisi değerlendirme kurulu ilk günden beri bu konuyu ele alıyor'' dedi.
 

Türkiye-Libya müteahhitlik çalışma grubu Ocak'ta Ankara'da toplanacak

Ziyaretin başlangıcında Nijerya'ya giderken, Libya'ya yakıt ikmali için uğradıklarını ve bu sırada Sanayi ve Ticaret Bakanı ile havaalanında görüştüğünü hatırlatan Bakan Zafer Çağlayan, görüşmede müteahhitlik firmalarının alacak sorunlarının ele alındığını belirterek, müteahhitlik çalışma gruplarının 10-15 Ocak 2011'de Ankara'da toplanmasına karar verdiklerini, toplantıya bakanın kendisinin de geleceğini söyledi.

Hak edişlerin ödenmesi konusunda Libya'nın para sıkıntısı olmadığını anlatan Çağlayan, şu bilgiyi verdi: ''Daha önce yapmış olduğumuz temaslar çerçevesinde hak edişlerin yüzde 20'si ödendi. Hakedişlerin yüzde 45'lik kısmını da incelemeye almış durumdalar. Hak ediş mekanizasyonunun ödenmesi uzun süre alıyor. Libya'nın oluşturduğu kurul, sözleşmeleri ve hakedişleri fazlasıyla inceliyor. Zaman kaybı oluyor ama bir sıkıntı yok. Firmalarımız her şeye rağmen Libya ile iş yapmaktan mutlu. Küresel kriz yaşanırken, dünyada yılda 20 milyar dolarlık inşaat işi alabiliyorlar. Yıl sonuna kadar Libya'daki hak edişlerin yüzde 65-70'inin ödeneceğini tahmin ediyoruz.''
 

'Türk Eximbank da Kore'nin Çin'in yaptığını yapabilmeli'

Libya Başbakanı'nın daha önce Türkiye'ye ''finansmanını Libya sağlasın, Nijerya, Çad, Mali'de de müteahhitlik sektörü başta olmak üzere birlikte iş yapmayı'' teklif ettiğini açıklayan Bakan Çağlayan, şöyle devam etti: ''Gana'da 200 tane Türk firması var. Nijerya gelecek 10 yılda, her yıl 10 milyar dolar enerji yatırımı programlıyor. Sahip olduğu enerji kapasitesi, bizim yapacağımız bir nükleer santralden daha az, yaklaşık 4 bin megavat. Gana'nın 1 milyon konuta ihtiyacı var. Yılda 140 bin konut yapmak istiyorlar. Bu konuda finansman arayışları var. Türk Eximbank ile Gana, Nijerya ve Ekvator Gine'si kredileri konusunda görüşeceğim. Biz bu ülkelerden pay almak istiyorsak, diğerleri gibi, Kore, Çin gibi yapmak zorundayız. Kore, 200 bin konut ihalesi aldığı Gana'da, yüzde 2 faizle, 5 yılı ödemesiz 15 yıl vadeli kredi açarak işi aldı. Aynı açılımları, benzer enstrümanları bizim de kullanmamız gerekir. Barter sistemini çok rahat devreye sokabiliriz.''

'Kore'nin Ekvator Ginesi'nde yaptığı konutlarda Türk inşaat malzemesi kullanılabilir'

Kore'nin yaptığı inşaatlarda Türk inşaat malzemeleri kullanılması ile ilgili bir çalışma başlatacaklarını anlatan Çağlayan, ''Önce 30 bin konut için başlatılacak. Sonra 60 bin ve 200 bine çıkartılacak. Büyükelçimiz Koreli firma ile ben de Kore Ticaret Bakanı ile temasa geçeceğim. O inşaatlarda Türk malzemelerinin kullanılması için çalışacağız. Su işleri Bayındırlık ve İskan Bakanı Türk inşaat malzemelerinin çok kaliteli olduğunu söyledi'' dedi.

Çağlayan, Devlet Başkanı'nı ziyareti sırasında da Başkan'ın, ''inşaat malzemeleri üretiminde önceliğin Türkiye'ye verileceğini, bu amaçla altyapısı hazır bir OSB'yi tahsis etmeye hazır olduklarını, doğalgaz ve petrolün barter kapsamında yatırımların finansmanında kullanılmasına olumlu baktığını, bu konuda bir çalışma başlatılacağını'' ifade ettiğini söyledi.

Bu ziyaretleri ''tohum ekmek'' olarak nitelendiren Bakan Çağlayan, tohumun kendi kendine zor büyüyeceğini, büyümesi için çok sulamak ve bakmak gerektiğini belirterek, ''Türkiye Türklere dar geliyor. Bizim dünyanın tüm ülkeleri ile ticaret yapmamız ve ticaret hacmimizi artırmamız lazım. Ok yaydan fırlamıştır bir kere. Türk ihracatçısı dünya ile çalışıyor. Türkiye'nin ihracatını 1 dolar, bir sent daha artırmanın hesabını yapıyoruz. Her toplantıda bir sonraki toplantının enerjisini buluyorum'' diye konuştu.
 

'İstihdam artışının sanal olduğu' iddiası

İstihdam rakamları ve TİSK'in ''istihdam rakamlarındaki artışın sanal olduğu'' yönündeki açıklamasına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Bakan Çağlayan, ''istihdamdaki sanal artışı anlamakta zorlandığını'' ifade ederek, şöyle konuştu: ''27 yıl istihdam yaratmış, 5 yıl işçilik yapmış ve toplam 32 sene bu işin çarkından geçmiş biri olarak söylüyorum. Artış varsa artmıştır, eksilme varsa eksilmiştir. Bunun sanalı manalı olmaz. Bunu söyleyenler, bana göre ifade edenler, sanal konuşuyor. Bana göre, bu konuşmalar sanaldır. Rakamlar ortadayken, Türkiye'deki işsizliğin azalmasından memnun olmayanları anlamakta gerçekten zorlanıyorum. Bu politika meselesi değil, Türkiye'nin meselesidir. Türkiye her yıl nüfusu 1 milyona yakın artan, 800 bin insana iş bulmak durumunda olan bir ülkedir. Kriz döneminde, zamanında alınan tedbirlerle istihdamda daha fazla kayıp yaşanması engellendi. Bugün pozitif gelişmeler var. Pozitif gelişmeleri negatif göstermeye çalışmak, bana göre sihirbazlıktır. Sihirbazlık da karın doyurmaz. Rakamlar çok net, önümüzde.''

TİSK genel kurulunda, Genel Başkan'a (bu sanal artış ne demek diye) sorduğunu belirten Çağlayan, basın mensuplarının ısrarına karşın yanıtı açıklamazken, TİSK Başkanı'nın konuşmasının genel itibariyle önemli olduğunu kaydetti. İşsizlik oranının, Polonya'da yüzde 11,5, Yunanistan'da yüzde 12,6, İrlanda'da yüzde 13,6, avro bölgesinde ortalama yüzde 10,1, ABD'de yüzde 10'a yaklaştığına işaret eden Bakan Zafer Çağlayan, şunları söyledi: ''Türkiye'nin demografik yapısı ile bu ülkelerin demografik yapısı tamamı ile farklı. Diğer taraftan sanayi, yüksek teknoloji ile üretmek zorunda. Yüksek teknoloji nedeniyle, 50 kişinin yaptığı bir işi, bugün 1 kişi yapıyor. Önemli sorunlarımızdan birisi mesleksizliktir. Bizim derdimiz, Sayın Başbakanımızın ifade ettiği işsizlik rakamlarını yakalamaktır. Mesleki eğitim ile istihdam en önemli sorun olmaktan çıkacak. İşsizlik rakamlarının yüzde 14'lerden buraya gelmesi çok anlamlı.''

Çağlayan, yatırım için hukuki altyapıyı oluşturmalarını istedi

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ziyaret ettiği Nijerya, Gana ve Ekvator Ginesi'nde düzenlenen iş forumlarında yaptığı konuşmalarda, Türk işadamlarının buralarda yatırım yapması için önemli potansiyel bulunduğunu belirtirken, bu yatırımların teşviki için öncelikle hukuki altyapının kurulması gerektiğini vurguladı. Ayrıca bu ülkelere, petrol, doğalgaz karşılığı barter sistemi ve maden aramalarında MTA ile işbirliği yapılmasını önerdi. Afrika'nın İspanyolca konuşulan tek ülkesi olan Ekvator Ginesi'nin başkenti Maloba'da devlete ait Ekvator Ginesi Petrol Şirketi'nin binasında düzenlenen, iki ülkenin işadamlarının katıldığı iş forumunun açılışında konuşan Çağlayan, konuşmasına, İspanyolca ''Merhaba, iyi akşamlar, burada olmaktan mutluyum'' diye başladı.

Konuşmasında Türk ekonomisindeki gelişmeler hakkında bilgi veren Bakan Çağlayan, Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından kabul edildiğini ve bu görüşmelerin 1 saatin üzerinde sürdüğünü belirterek, şöyle devam etti: ''Türk işadamlarından Ekvator Ginesi'nde yatırım yapması isteniyor. Son 7 yılda 85 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye çekmiş bir ülke olarak, tecrübelerimizi paylaşmak istiyoruz. Yatırımcı, siyasi, ekonomik istikrar, işleyen etkin bir hukuk, bankacılık sistemi ve teşviklere bakar. Bizde sermayenin ve karın transferi serbest. Bir günde şirket kurulabiliyor ve yerli-yabancı sermaye ayrımı yok. Yatırımların hızlanması için çifte vergilendirmenin önlenmesi, yatırımların karşılıklı korunması ve teşviki, ticari-ekonomik işbirliği anlaşmalarının tamamlanması lazım.''

Toplantıda konuşan Ekvator Ginesi Başbakan Yardımcısı Anileto Ebihia Ka Mohete de Türk firmaları ile iletişim, liman, kimya tesisleri, karayolu yapımı, şehirleşme, enerji yatırımları konusunda işbirliği yapmak istediklerini belirtirken, ''Şu anda Türkler ekonomide olukça iyi bir paya sahip. Okulları var. Buraya gelin, çalışın, Afrika'da gidebileceğiniz, yatırım yapabileceğiniz en iyi ülke Gana'dır'' dedi.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon