Pınarbaşı'ndaki saldırı davasında 5 tahliye

Kayseri'de, Pınarbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü binasına 25 Mayıs 2012'de gerçekleştirilen ve biri polis 2 kişinin ölmesiyle sonuçlanan terör saldırısıyla ilgili tutuklu 8 sanıktan 5'inin tahliyesine karar verildi.

Pınarbaşı'ndaki saldırı davasında 5 tahliye
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.12.2012 - 21:12

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 8 tutuklu sanık ile avukatları Behzat Binici ve Kemal Binici katıldı. Duruşmada, sanıklar savunmalarını yaptı. Sanık Bakır Öztürk, savunmasında, araç alım satım işiyle uğraştığını belirterek, daha önceden tanımadığı Erkan Öztürk'e otomobil sattığını kaydetti.

Otomobilin satışını noter huzurunda yaptıklarını ifade eden Öztürk, ''Sigorta işlemlerini yaptık ve şahıs daha sonra emniyete gidip işlemlerini yaptırdı. Polisin terörist olduğunu bilmediği bir kişiyi ben nasıl bilebilirim? Alnında yazmıyor ki...'' dedi.

Sattıkları aracın bir süre kendilerinde kaldığını belirten Öztürk, daha sonra aracı almaya gelen şahısların ''Gaziantep'e gitmek istediklerini ancak yolu bilmediklerini'' söylediklerini anlattı.

Kendileri de Gaziantep'e gideceği için Narlı gişelerine kadar aracı alan şahıslara eşlik ettiklerini ifade eden Öztürk, ''Bizim amacımız şahıslara yardım etmekti. Ben şahısların örgüt üyesi olduklarını bilmiyordum. Kaçakçı olduklarını sandım. Bilseydim kendi aracımızı bu şahıslara satmazdım. Kameraların olduğu otoban girişine gidip gelmezdim'' ifadesini kullandı.

Olayı duyduktan sonra teslim olmadığını, durumun ortaya çıkmasını beklediğini ifade eden Öztürk, daha sonra yakalandığını söyledi.

Mahkeme başkanının, ''Aracın teslimi için neden sakin bir yeri seçtiniz?'' sorusuna Öztürk, ''Şahıslar sakin bir yerde buluşmamızı, araca eşya aktarmak istediklerini söylediler. itiraz etmedim. Ben şahısların, uyuşturucu ya da başka eşya kaçakçısı olduğunu tahmin ettim'' cevabını verdi.

Savcılık ifadesinde ''araca silah konulduğunu gördüğünü'' söylediğinin hatırlatılması üzerine Öztürk, bölgede kaçakçılık yapanların tüfek taşıdıklarını ileri sürdü.
Sanık Necdet Öztürk de kendisine ait otomobilin ağabeyi Bakır Öztürk tarafından Erkan Öztürk'e satıldığını belirterek, ''Noter işleminden sonra ben bu işe karışmadım. Patlamayı televizyondan öğrendiğimde tedirgin oldum. Polis geldi benim ifademi aldı. Erkan Öztürk'ü sadece arabaya bakarken ve noterde gördüm. Olayla alakam yok'' dedi.
Sanık Adil Deniz de Bakır Öztürk ile akraba olduğunu ve evine gelip gittiğini belirterek, Pınarbaşı'ndaki saldırıdan sonra gözaltına alındığını bildirdi.

Emniyetteki ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını, polis tarafından yazıldığını iddia eden Deniz, tahliyesini talep etti.

Sanık Salih Amaç da 2006'dan beri araba alım satımıyla uğraştığını ifade ederek, Necdet Öztürk'ün olayda kullanılan aracı satması üzerine notere gittiğini, aracı alan şahısla burada tanıştığını söyledi. Herhangi bir örgütle bağlantısının bulunmadığını savunan Amaç, noterde şüpheli davranışlarının olduğuna dair iddiaları kabul etmedi.

''Kaçakçılarda tüfek var''

Sanık Mahmut Denktaş, yeğenlerinin terör örgütü mensubu olduğunu belirterek, ticaret için gittiği Suriye'de tanıştığı bir kişiye yeğenleriyle görüşmek istediğini söylediğini anlattı. Kendisine yardım eden bu kişinin bir numara verdiğini, numarayı çevirdiğinde daha önce tanıdığı ve telefonunda kayıtlı bulunan Bakır Öztürk'ün isminin çıktığını ifade eden Denktaş, şöyle devam etti:

''Öztürk'le konuştuktan sonra Aşağıoylum köyü yakınlarında buluştuk. Yanında birileri vardı. Şahıslarla buluştuğumda dört adet şeker çuvalına sarılı koliyi benim aracıma koymuşlardı. Uygun bir yerde kolileri aldıkları diğer araca koymak istediklerini söylediler. Ben şahısların uyuşturucu ya da cep telefonu kaçakçılığı yaptığını sandım. Zaten o tür kaçakçılık da her akşam olur. Bunun üzerine Bakır kendisini takip etmemizi istedi. Ali Çevik'i evine götürdü. Şahıslar kolileri araçtan çıkarıp Ali'nin evinin kapısının önüne koydular. Şahıslar kolileri çuvaldan çıkarıp, koli bandıyla bantladılar. Bakır'dan aldıkları araca koydular. Ben Bakırı kendi aracımla Gaziantep'e götürecektim. Şahıslar Kahramanmaraş'a gideceklerdi. Yolu bilmediklerini söyleyerek, yardımcı olmamızı istediler. Biz yardımcı olmak istedik. KGS kartları olmadığı için yolda bir marketten ve petrolden sorduk, bulamadık. Narlı çıkışına kadar bizi takip ettiler. Oradan ayrıldılar. Biz de Gaziantep'e gittik. Ben bu iki kişinin PKK üyesi olduğunu bilmiyordum. Kaçakçı olduklarını sanıyordum. Kolilerde bomba olduğunu bilmiyordum. Bilseydim o kadar yakın durmazdım. Bu iki kişiyi ilk gördüğümde birinin elinde Kalaşnikof tüfek vardı.''
Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal'ın ''Tüfeği görünce şüphelenmedin mi?'' sorusuna Denktaş, ''Kaçakçılık yapan herkeste var'' cevabını verdi.
 

Sanık Muhittin Denktaş da ''Mahmut Denktaş benim kardeşimdir. Tek suçum, kardeşimin kullandığı üstüme kayıtlı araç. Ben 20 yıldır uyuyamıyorum, psikolojik sorunlarım var, bu nedenle ilaç da kullanıyorum. Benim adıma kayıtlı araç sürekli kardeşimde durur aracı ben kullanamıyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum'' dedi.

Savcı, ''tutukluluk hallerinin devamını'' istedi


Sanık Ali Çevik savunmasını yaparken avukatı Behzat Binici, ''sanığın Türkçe'yi askerlikte öğrendiğini ve yeterli derecede bilmediğini'' söyledi.

Tayyar Köksal, sanığın, yeterli derede Türkçe bilmediği hususunu değerlendirebileceklerini ifade ederek, Çevik'e sorular yöneltti.

Bakır Öztürk'ü tanıdığını belirten Çevik, Bakır ve sanıklardan Mahmut'un bir gece evine geldiğini ve araca 4 çuval içinde bir şeyler koyduğunu anlattı.

Bakır ve Mahmut'tan şüphelenmediğini ifade eden Çevik, suçsuz olduğunu savundu.
Sanık avukatları Behzat Binici ve Kemal Binici, yeterli delillerin toplandığını belirterek, sanıkların tahliyesini talep etti.

Cumhuriyet Savcısı Sadık Bayındır da sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi.
Verilen aranın ardından Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal, mahkemenin kararını açıkladı. Salih Amaç, Muhittin Denktaş, Adil Deniz, Necdet Deniz ve Necdet Öztürk'ün tahliyesine karar veren mahkeme, Bakır Öztürk, Mahmut Denktaş ve Ali Çevik'in tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.

Ali Çevik'in tercüman aracılığıyla ifadesinin alınmasına gerek olmadığına karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler