Raporda, siyasi reformlar ön plana çıkabilir

Avrupa Komisyonu ve Avrupa Gazetecilik Merkezi'nin eğitim semineri için İsveç'in başkenti Stockholm'de bulunan 15 kişilik Türk gazeteciler heyeti, İsveç Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlenen ''İsveç dönem başkanlığının öncelikleri'' konulu toplantıya katıldı.

Spangberg, burada yaptığı konuşmada, İsveç hükümetinin Türkiye ile yürütülen görüşmelere son derece olumlu baktığını, AB'nin genişlemesi konusunda olumlu olduklarını ve yeni üye ülkeler için kapıyı biraz açık tutmak gerektiğini düşündüğünü belirtti.

İsveç'in AB dönem başkanlığı yaptığını hatırlatan Spangberg, ''Bizim başkanlık döneminde özellikle üzerinde durduğumuz şey, herkese aynı şekilde davranmak. Aday ülkelerin başvuruları aynı şekilde ele alınacak. AB ile Türkiye arasında belli bir konsensüs var. Türkiye belli ilerlemeler kaydetti, bunu da görüyoruz. Bu dönem içinde Türkiye ile olan ilişkilerimizde bunu gördüğümüzü söyleyerek hareket edeceğiz ve aynı zamanda Türk hükümetine daha fazla reform yapması, demokratikleşme konusunda reform çalışmalarına devam etmesi için destek vereceğiz'' dedi.

Kağıt üzerinde ''AB'nin verdiği sözleri tutması, Türkiye'nin de gerekli reformları yapmasını'' yazmanın çok kolay, ancak gerçek de kolay olmadığını ifade eden Spangberg, şunları kaydetti:
''14 Ekim'de Avrupa Komisyonu Türkiye ile ilgili raporunu açıklayacak. Bu her zaman olduğu gibi çok önemli bir temel teşkil edecek. Aralıktaki görüşmeler bu rapor üzerine oturtulacak. Tahmin ediyorum ki, yine söz konusu olan, odaklanılacak olan yapılması gereken siyasi reformlar olacak. Buna paralel olarak Türkiye'nin AB'ye katılım müzakereleri devam ediyor, bunu da çok önemli görüyoruz.''

"Ada'daki anlaşma süreci meyvesini verecek"

Spangberg, Türkiye'nin AB'ye tam üye olma perspektifinin, Türkiye'deki siyasi reformların uygulaması için temel oluşturduğunu belirtti.

Türkiye'nin tam üyeliğine ilişkin bir tarih sorulması üzerine, aday ülkeler konusunda bir zaman kısıtlaması getirmediklerini ifade eden Spangberg, ''Bütün reformlar yapılıp, bütün kriterlere uyulunca üyelik söz konusu olacaktır. Türkiye çok büyük bir ülke, böyle reformların kısa sürede yapılmasını da bekleyemeyiz zaten. Her şey biraz da Türkiye'ye, reformların ne hızda uygulandığına bağlı'' diye konuştu.

Kıbrıs sorununa ilişkin bir soru üzerine Spangberg, Kıbrıs sorunu ile Türkiye'nin AB üyeliğinin kağıt üzerinde iki ayrı süreç olduğunu vurguladı. Spangberg, ''Biliyoruz ki, Ada'da olan bazı şeyler ile Türkiye'nin AB'ye yaklaşması arasında bağlantı var. Bunu görüyoruz, kabul ettiğimiz bir durum. Ama, artık biz buna eskisi gibi bakmıyoruz. Ada'da belli bir görüşme, anlaşma hareketi başladı. Bunu çok olumlu görüyoruz. Ada'da başlayan anlaşma süreci devam edecek ve meyvesini verecek'' dedi.