RedHack davasına son noktayı bilirkişi koydu

Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün internet sitesine yönelik yapılan siber saldırılar sonrası 10 kişi hakkında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla açılan RedHack davası kapsamında hazırlanan bilirkişi raporu, sanıkların emniyetin sitesini çökerttiği iddiasına çürüttü. Raporda, sanıkların bilgisayarlarında emniyetin sitesine yetkisiz erişim sağladıklarına ilişkin bir kayda rastlanmadığı bildirildi. Bu durum dava kapsamında 9 aya varan sürelerde hapis yatan 10 kişinin suçsuz olduğunu gösterdi.

Arasında son RedHack operasyonunda gözaltına alınan Uğur Cihan Oktulmuş, Taşkın Yasak ve Alaittin Karagenç'in bulunduğu 10 kişi hakkında 2012 yılında RedHack'e üye olmak ve bu kapsamda Ankara Emniyeti'nin sitesine siber saldırı düzelmekten dava açılmıştı. Silahlı terör örgütüne üye olmak ve çeşitli bilişim suçları işlemekle suçlanan 10 kişinin çoğu, soruşturma kapsamında 9 aya kadar varan sürelerde cezaevinde kaldı. İlk duruşmada tutuklu sanıkların hepsini tahliye eden Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, davaya ilişkin bilirkişi raporu alınmasına karar verdi. Mahkeme, bilirkişilerden, sanıkların Ankara Emniyeti'nin internet sitesini hackleyerek “emniyetin personel bilgileri, silah ruhsatı alan vatandaşlara ilişkin kimlik bilgileri, emniyet raporları, ihbar mesajlarını içeren verileri” izinsiz olarak alıp almadığının tespitini istedi.

Bu kapsamda bilirkişiler, her sanığın bilgisayarında inceleme yaptı. Hazırlanan bilirkişi raporu sonunda, “Emniyetin veri tabanındaki bilgilerin sanıklar tarafından bizzat yetkisiz erişim sağlanarak ele geçirildiğini, yayınlandığını gösterir, adli bilişim inceleme kurallarına uygun olarak ve teknik olarak reddedilmeyecek kesinlikte elde edilmiş herhangi bir kayda (saldırı esnasında IP bağlantılarını gösterir LOG vb.) rastlanılmamıştır” denildi.

Bu dava kapsamında 9 ay tutuklu kalan üniversite öğrencisi Duygu Kerimoğlu'nun avukatı Yusuf Gözel, müvekkilinin suçsuz şekilde aylarca cezaevinde kaldığını belirterek, “O zaman dosyada gizlilik kararı olduğu için, dava açılana kadar dosyanın içeriğini göremedik. O zaman hem tahliye için, hem de gizlilik kararının kaldırılması için defalarca talepte bulunduk. Bu taleplerimiz haklı olmasına rağmen, defalarca reddedildi. Bugün bu rapor ile müvekkilin suçsuz olduğu sabit olmuştur. Bu dosya, tutuklama ve gizlilik kararı mekanizmalarının amacı dışında nasıl kullanıldığını, net bir şekilde göstermektedir” dedi.