Rice İsrail'de

ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice,Ortadoğu gezisinin ilk durağında İsrail görüşmesini, Tel Aviv'de Dışişleri Bakanı  Tzipi Livni ile yaptı. İkili, görüşme öncesi, basın mensuplarına açıklamalarda bulunurken, İsrail-Filistin barış görüşmeleri sürecine bağlı kalacaklarını vurguladılar.

Livni, ABD seçimleri ve yaşanan demokratik süreçle ilgili Rice'a kutlamalarını iletti ve bu seçimlerin, dünyadaki milyonlara ilham kaynağı olduğunu belirtti. Livni, ABD'nin yeni seçilmiş Başkanı Barack Obama'nın, gerek geçen Temmuz'da İsrail'i ziyareti sırasında, gerekse seçim kampanyası süresince yaptıklarıyla, İsraillileri etkilediğini ifade etti.

İsrail ve ABD'nin stratejik işbirliğine sahip, ortak çıkarları ve bundan da önemlisi, ortak değerleri paylaşan iki ülke olduğunu vurgulayan Livni, ülkesinin yeni ABD yönetimi ile aralarındaki mevcut ortaklığı da geliştirmek üzere birlikte çalışmayı istediğini söyledi, ayrıca son 8 yılda, ABD Başkanı George Bush'un iki ülke ilişkilerinin güçlenmesindeki katkılarının da asla unutulmayacağını dile getirdi.

Rice ile İran konusu ve İsrail-Filistin ilişkileri dahil bölge meselelerini ele alacaklarını söyleyen Livni, İsrail-Filistin konusunda, iki halk için iki devlet vizyonuna ve Annapolis barış sürecine bağlı olduklarını tekrarlarken, "Süreçle ilgili bazı kuşkular bulunduğunun farkındayım. Ancak şunu da hatırlamamız gerekir ki, Annapolis süreci, 7 yıllık bir intifada döneminin ve Hamas'ın Gazze'yi kontrol altına almasının ardından geldi" dedi.

Livni, her iki tarafın birlikte yarattığı yeni yapıyla ilgili süreci muhafaza etmenin önemine dikkat çekerken, bu süreçte bir duraklamanın İsrail'in çıkarına olmadığını ifade etti ve "Bu bizim politikamız olamaz" diye konuştu.

Livni, varılacak bir çözümün İsrail'in güvenlik endişelerine cevap vermesi gerektiğini tekrarladı; yanıbaşlarında bir terör devleti değil, barışçıl bir komşu istediklerini, sürecin de buna hizmet etmesinin önemine değindi. Livni, bu konuda Batı Şeria'daki Filistin kentlerinden Cenin örneğini vererek, Cenin'in bir zamanlar "terörün başkenti" olduğunu, şimdi ise ümit kaynağına dönüştüğünü ifade etti.

Livni, Pazar günü yapılacak Dörtler Grubu toplantısında, Filistinliler'le birlikte grup temsilcilerine bilgi vereceklerini kaydederken, barış süreci için uluslararası desteği güçlendirmenin önemine vurgu yaptı.

Rice: Tarihi bir gündü

ABD Dışleri Bakanı Condoleezza Rice da konuşmasında önce ABD seçimleri ile ilgili görüşlerini dile getirdi ve "Amerikan seçimleri, demokrasinin bir kere doğduktan sonra unutulup gidecek bir şey değil, bir duvar örer gibi, tuğla üzerine tuğla koyarak geliştireceğiniz bir sistem olduğunun kanıtıdır" dedi. Rice, Obama'nın seçim zaferine işaret ederek, "Özellikle bir Afro Amerikalı olarak, tarihi bir gün yaşadı" diye konuştu.

Rice, Filistinliler'le barış süreci konusunda da, Annapolis'teki zirvenin, İsrail ve Filistinliler arasında, yaklaşık 10 yıllık dönemdeki ilk ciddi görüşmeleri başlattığını söyledi.Rice, "Bizim, ABD olarak, bu sürecin devam ettirilmesinde ulusal yararımız var" dedi. Rice, Annapolis süreciyle sadece konuşmalar yapılmadığını, Filistin'de, (muhtemel) devletin kurumlarının da oluşturulmaya başlandığını, Filistin Yönetimi Başbakanı Selam Feyyad'ın bu doğrultuda gösterdiği çabaların yeterince farkedilmediğini dile getirdi.

Rice, Dörtler Grubu toplantısıyla ilgili olarak da tarafların, iki devletli çözüm konusunda yükümlülüklerini tekrarlayacaklarını beklediklerini ifade ederek, kendisinin de görevinin sonuna dek bu amaç doğrultusunda çalışacağını söyledi.

Rice, "Annapolis'i, İsrail-Filistin uzlaşmazlığı tarihinde, olağanüstü bir hamle" olarak tanımladı.

ABD Dışişleri Bakanı, iki taraf arasındaki bir anlaşma için baskı yapıp yapmayacağı sorusuna, "tarafların ne yapmak istedikleri konusunda müdahaleci olmayacağım" karşılığını verdi.

Livni de, ABD'nin yeni başkanı Barack Obama'nın Tahran'la görüşme ihtimali ile ilgili bir soruya, "Daha etkili ve yoğun yaptırımlarla, İran üzerindeki baskıya devam etmemiz gerekir" dedi.

 "İran'ın nükleer silah edinme çabaları sürüyor"

Rice, daha sonra da  İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak ile görüştü.  Görüşmeden sonra açıklama yapan Barak, İran'ın bir taraftan görüşmeler yoluyla dünyayı aldatmaya devam ederken, diğer taraftan da nükleer silah edinme çabalarını sürdürdüğünü ve İsrail'in bundan şüphesi olmadığını ifade etti.

Ehud Barak, İsrail'in İran konusundaki tutumuyla ilgili olarak da, "Daha önce de defalarca söylediğimiz gibi, İran'ın nükleer tehdidi karşısında hiçbir seçeneği göz ardı etmiyoruz" dedi ve diğer ülkelere de hiçbir seçeneği masadan kaldırmamaları önerisinde bulundu.