Rumlara 'zaman' baskısı
Türkiye ve KKTC, sürecin hızlandırılması gereğini vurgulayan açıklamalar yaparken Rum tarafı ise, müzakerelerin hızlandırılmasına, bir "zaman" çerçevesinin getirilmesi, karşı çıkarak sürecin uzamasını tercih ettiği izlemini veriyor.
Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüme yönelik müzakereler devam ederken sürece bir zaman çerçevesinin getirilmesine karşı çıkan Rum Yönetimi, müzakerelerin yılın sonuna kadar sonuçlanması yönünde giderek artan bir baskı altında bulunuyor. ABD, Avrupa Birliği ve garantör ülkelerinden İngiltere, "Aralık'a kadar çözüm bekliyoruz" mesajlarını çoğaltıyor.
KKTC Cumhurbaşkanı ve Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas tarafından yürütülen Kıbrıs müzakere süreci, Eylül 2008'den beri devam ediyor. Türkiye ve KKTC, sürecin hızlandırılması gereğini vurgulayan açıklamalar yaparken Rum tarafı ise, müzakerelerin hızlandırılmasına, bir "zaman" çerçevesinin getirilmesi, karşı çıkarak sürecin uzamasını tercih ettiği izlemini veriyor.
Ancak son dönemde dünya başkentlerinden Kıbrıs müzakere sürecinin en kısa süre içinde tamamlanması gerektiği yönündeki çağrılar çoğaldı. Avrupa Komisyon ve garantör ülkelerden İngiltere'nin ardından ABD Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Matt Bryza, bu hafta da benzer bir çağrıda bulundu.
Lefkoşa'yı ziyaret eden Bryza, Washington'un bu yıl sonuna kadar bir çözüm bulunması arzu ve beklentisini dile getirmesi, yankı buldu. Bryza'nın bu yöndeki açıklamaları, "zaman baskıları"na karşı tavır alan Rum Kesimi'nde özellikle dikkat çekti.
Kıbrıs'ta müzakerelerin bu yılın sonuna kadar sonuçlanması ve 2010 yılının ilk aylarında adanın iki tarafında bir referandum düzenlenmesi, Batı'nın ilgili başkentleri ve BM'de önemsenmiyor. Bunda çeşitli faktörler etkili oluyor. Bu faktörler arasında KKTC'de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Nisan ayında yapılacak olması da var. Diğer önemli bir nedeni de Türkiye'nin AB müzareleri süreci oluşturuyor.
Eğer Kıbrıs müzakereleri bu yılın sonuna kadar sonuçlandırılırsa Türkiye üzerindeki baskılar önemli ölçüde hafifleyecek. Rumların, AB'nin Kıbrıslı Türklere yönelik izolasyonu kaldırma kararının uygulanmasına yeşil ışık yakabileceği gibi bu veto sürdüğü için limanlarını Rumlara açmaya yanaşmayan Ankara'nın Ek Protokol'ün uygulanması konusunda önemli ölçüde rahatlanacağı düşünülüyor. Öte yandan, Türkiye'nin Ek Protokolü uygulamadığı gerekçesiyle 8 müzakere başlığını askıya alan AB hükümetlerinin, bu yaptırımı gözden geçirebileceğe dikkat çekiliyor.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza