Sağlık Bakanlığı intihal soruşturmasına nasıl dahil oldu?

Üç profesörün; Sağlık Bakanlığı’nın ülke çapında yürüttüğü çalışmayı, ABD’de düzenlenen uluslararası bir kongrede kendilerine ait projeymiş gibi sunduğu iddia edildi.

Yayınlanma: 25.03.2021 - 13:48
Sağlık Bakanlığı intihal soruşturmasına nasıl dahil oldu?
Abone Ol google-news

Türkiye’de para karşılığı yayın yapan ve şaibeli olarak nitelendirilen dergilerin sayısı artmaya devam ediyor. Azımsanmayacak sayıda akademisyenin bu dergilerde yayın yaptığı da belirtiliyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, Türkiye’deki akademik eserlerin üçte biri yüksek oranda intihal içeren tezlerden oluşuyor. 2018 yılında yapılan araştırmada, Türkiye şaibeli dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke konumunda yer almıştı.

İntihal suçuna karşı, gerekli yaptırımların uygulanmasındaki eksiklik akademik yolsuzlukların da artmasına sebep oluyor. İntihal vakalarının; önleyici düzeyde soruşturulmaması, Türkiye’nin uluslararası alanda akademik itibarının da düşmesine yol açıyor. 

Öte yandan Türkiye’de intihal iddialarına her gün bir yenisi ekleniyor.

ULUSLARARASI KONGREDE İNTİHAL İDDİASI

Prof. Dr. Cem Baykal, Sağlık Bakanlığı’nın ülke çapında yürüttüğü çalışmayı üç profesörün ABD’de düzenlenen uluslararası bir kongrede kendilerine ait projeymiş gibi sunduğunu iddia etti. İddiaya göre, yapılan sunumda, 2016 yılında SGO (Society of Gynecologic Oncology) kongresinde paylaşılan “National policies on cervical cancer in Turkey as a developing country” başlıklı araştırma Prof. Dr. M. Faruk Köse, Prof. Dr. Murat Naki ve Prof. Dr. Mete Güngör’ün özgün ortak çalışması gibi görüldü. Tahrif edilen belgede, çalışmanın Sağlık Bakanlığı’na ait olduğu belirtilmedi. Baykal, yaşanan olayların Türkiye’nin akademik itibarını düşürdüğünü söyledi.

“VERİLER BİZE AİT DEĞİL”

2016’da, Murat Naki ve Mete Güngör Acıbadem Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdürürken Faruk Köse Medipol Üniversitesi’nde görev yapıyordu. 

Projenin, Sağlık Bakanlığı’nın verilerine erişildiği ve etik ihlal yapılarak sunulduğu iddiası üzerine Acıbadem Üniversitesi, “Konuyla ilgili etik kurul başvurusu üniversitemizde yoktur. Sunulan veri üniversitemiz hastanesinden elde edilen veri değildir. Sağlık Bakanlığı’nın bilgisi dahilinde toplantıda sunulmuştur.” açıklamasında bulundu.

Sağlık Bakanlığı ise; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ait verinin, kişilerin özgün ortak çalışmaları olarak görülecek şekilde hangi gerekçeyle ne için kullanıldığını ve söz konusu veri kullanımının Bakanlığın bilgisi dahilinde mi olduğu sorularına yanıt vermedi. 

Soruşturma ise İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu’nda devam ediyor. 

“SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN BİLGİSİ DAHİLİNDE”

Konuyla ilgili Prof. Dr. Mete Güngör, “Biz Sağlık Bakanlığı’nın bilgisi dahilinde kongrede özel bir toplantıda Türkiye’nin durumunu paylaştık. Birtakım protokollerin, kılavuzların hazırlanabilmesi için ülkelerde neler yapıldığının geri bildirimiydi bu çalışma. Bu bir yayın değil yayın olmayan bir şey de intihal olamaz. Söz konusu datayı kullanan insanlar var çünkü datayı kullanmak serbest” açıklamasında bulundu.

Sağlık Bakanlığı’nın verilerinin sunulmasında bir sorun olmadığını söyleyen Prof. Dr. Murat Naki, “Sağlık Bakanlığı’nın verileri ulaşılabilir bilgilerdi. Bu bilimsel bir yayın değil ve özel oturumda sunuldu. Biz Sağlık Bakanlığının projesi olduğunu da belirttik. Bütün dünya biliyor.” dedi. 

Prof. Dr. M. Faruk Köse ise iddiaların doğru olmadığını belirtirken, “Sağlık Bakanlığı’nın sitesinde veriler var. Bilim insanları bunları kullanabilir.” dedi. Köse, konuyla ilgili yalan beyanda bulunulduğu için suç duyurusunda bulunduklarını da belirtti. 

NE OLMUŞTU?

Prof. Dr. M. Faruk Köse, Neville Hacker tarafından yazılan “Novaks Gynicology” kitabından hiç değiştirilmeden alınan bölümler olduğu gerekçesiyle yayın etiği ilkelerini ihlal etmişti. 

Söz konusu bölümü kendi akademik çalışması gibi göstermiş ve intihal içeren eser ile profesörlük başvurusunda da bulunmuştu. Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulu, soruşturmanın sonunda Köse’ye 15 gün süreyle geçici olarak meslekten alıkoyma cezası vermişti.

Konuyla ilgili Köse, ‘Suç olduğunu düşündüğünüz bir şey varsa bunu o zaman söylersiniz üzerinden on yıl geçmesini beklemezsiniz.’ açıklamasını yaptı. 

Köse’nin, TTB’ye açtığı itiraz davasında zaman aşımı nedeniyle ceza alamayacağını savunduğu süreç ise devam ediyor. 

İNTİHAL NEDİR?

Kişilerin kendilerine ait olmayan araştırma sonuçlarının  kaynak göstermeden kendi adına sunmaları intihal suçunu oluşturuyor. 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler