Sağlık Bakanlığı ölümleri reddediyor

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Şanlıurfa Şube Başkanı Hikmet Karadağ, SES Şube binasında yaptığı basın toplantısında, yetkililerin bebek ölümleriyle ilgili açıklamalarını eksik bulduklarını, bu yöndeki ''bilgi kirliliğini'' ortadan kaldırmak için bir açıklama yapma ihtiyacı hissettiklerini söyledi.

Şanlıurfa Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi'nin Yeni Doğan Servisine 10 günden bu yana hasta kabulü yapılmadığını öne süren Karadağ, 10 bebeğin Şanlıurfa Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne, birkaçının da özel sağlık kuruluşları ve çevre illere sevk edildiğini kaydetti.

''Hastane enfeksiyonu olarak biz tespiti koyduk ama yetkililer bunu kabul etmiyor'' diyen Karadağ, şöyle devam etti:
''Hastanede 8-10 bebek ölümünün gerçekleştiği, bunun da hastane enfeksiyonuna bağlı olduğu bilgisine ulaştık. Yaptığımız araştırma sonucunda 'Klebsiella Pneumonia' denilen bir mikrobun hastane enfeksiyonuna neden olduğunu tespit ettik. Ancak ölen bebeklerin raporlarına 'tanımlanmamış solunum yetersizliği' ibaresi konulmuş. Kesin ve net söyleyebiliriz tamamen bir hastane enfeksiyonuyla karşı karşıyayız. Yetkililerin derhal ciddi önlemler alması gerekiyor.''

Hastanenin fizik eksikliği

Hikmet Karadağ, hastanenin yeni doğan servisinde yatan 20 hastanın, 15'inin aynı tedaviyi gördüğünü ve aynı ilaçları kullandığını öne sürdü.

Söz konusu iddiaların gündeme gelmesinin ardından bazı hastaların taburcu edildiğini savunan Karadağ, ancak taburcu edilen hastaların akıbetinin ne olduğuyla ilgili herhangi bir bilgi alamadıklarını dile getirdi.

Şanlıurfa'nın son nüfus sayımına göre, yaklaşık 1 milyon 650 bin nüfusa sahip olduğuna değinen Karadağ, şunları kaydetti:
''Geçen yılın istatistiklerine göre Türkiye'de doğum oranı ve çocuk sayısının en yüksek olduğu il Şanlıurfa'dır. Bu kadar yüksek potansiyele hizmet veren bir hastane aynı zamanda 10 ilçeye de sağlık hizmeti sunuyor. Hastanede personel sıkıntısı yok. Ancak hastanenin yatak kapasitesi 150, yeni doğan ünitesinin yatak kapasitesi ise 70-80 arasında. 30 adet de kuvöz bulunuyor. Hastanedeki doluluk oranı yüzde yüz kırk. Bu bir kuvöze iki bebeğin düşmesi, bir yatağı iki annenin paylaşması demektir. Hastanenin fiziki şartları ve Urfa'nın sıcak iklim yapısı göz önünde bulundurulduğunda böyle bir ortamın kendiliğinden oluştuğu ortaya çıkmaktadır.''

Hikmet Karadağ, sorunun çözümü için Şanlıurfa'ya yapılması planlanan 400 yatak kapasiteli Kadın Doğum Hastanesi'nin inşaatına bir an önce başlanılması gerektiğini vurguladı.

SES Şanlıurfa Şubesi, dün hastanede enfeksiyona bağlı bebek ölümleri yaşandığını iddia etmişti. Vali Nuri Okutan ise kesinlikle enfeksiyona bağlı bir ölüm olayının gerçekleşmediğini açıklamıştı.

Sağlık Bakanlığı'nın açıklaması

Sağlık Bakanlığı, Şanlıurfa Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi'nde, hastane enfeksiyonuna bağlı bebek ölümlerinin olmadığını bildirdi.

Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, bakanlık olarak tüm ülke çapında yenidoğan sağlığı konusunda yürütülmekte olan bir program çerçevesinde tüm ilgililere kurslar düzenlendiğini, fiziki altyapı ve denetim çalışmalarının sürdürüldüğü belirtildi.

Şanlıurfa Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi'nin de bu kapsamda geçen hafta değerlendirildiği ifade edilen açıklamada, ''Rutin değerlendirmeler paralelinde kültürler alınmış ve ihtiyaç duyulan önlemler çerçevesinde üniteye yeni hasta kabulü azaltılarak periyodik geniş çaplı dezenfeksiyon işlemi uygulanmıştır'' denildi.

Hastanenin bölgedeki tüm riskli doğumları gerçekleştirdiği, riskli bebeklerin kabul edildiği en büyük merkez olduğu, aylık ortalama 1200-1400 doğumun gerçekleştiği ve aylık 250-300 bebeğin yenidoğan yoğun bakım ünitesinde takibinin yapıldığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Tüm dünyada olduğu gibi bu merkezde de yenidoğanlar arasından doğumsal anomalilere bağlı ölü doğumlar ve yenidoğan ölümlerine rastlanılmaktadır. Konu ile ilgili haberlerde yer aldığı gibi bu hastanemizde hastane enfeksiyonuna bağlı bebek ölümü vuku bulmamıştır. Bir haftada 8 bebeğimizin enfeksiyondan hayatını kaybetmesi de söz konusu değildir.

Bu konuda gerçeğe aykırı, halkı yanıltıcı ve halkımızı paniğe sürükleyici iddialar öne sürülmesi son derece düşündürücü ve üzücüdür. Değerli medyamızdan istirhamımız bu iddiaların ilgili mercilere doğrulatılmadan haber yapılmamasıdır.

Bu tür mesnetsiz ve bilimsel yaklaşımdan uzak iddia ve haberler, bir yandan bölgeye çok önemli sağlık hizmeti veren bu merkezlere olan güveni zedelemekte, diğer yandan da üstün gayret ile çalışan sağlık personelimizi rencide etmektedir.''