'Sağlık, piyasa koşullarına terkedilmiştir'

TBMM Genel Kurulu'nda, Çevre ve Orman ile Sağlık bakanlıklarının 2011 yılı bütçeleri görüşülmeye başlandı. CHP İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız, sağlığın piyasa koşullarına terk edildiğini söyledi.

'Sağlık, piyasa koşullarına terkedilmiştir'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.12.2010 - 08:41

Genel Kurulda 7. tur kapsamında ayrıca, Orman Genel Müdürlüğü, DSİ, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Özel Çevre Koruma Kurumu, Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünün bütçeleri de ele alınıyor. Bütçeler üzerine ilk sözü, CHP Grubu adına Edirne Milletvekili Rasim Çakır aldı.

Çevre ve Orman ile Sağlık bakanlıklarının 2011 yılı bütçelerinin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinde CHP Grubu adına konuşan Edirne Milletvekili Rasim Çakır, çevrenin mevcut iktidarın karnesinin en kötü olduğu alan olduğunu ifade etti. Parlamentonun bu konuda denetim görevini yerine getirdiğini belirten Çakır, verilen soru önergeleri ve kurulan komisyonların çalışmalarını anlattı. Çakır, ''Sayın Bakan, bu denetimler kapsamında yaptığı çalışmalar konusunda bilgi vermek zahmetine dahi katlanmıyor'' dedi.

CHP Giresun Milletvekili Eşref Karaibrahim, Türkiye'nin su sorunu ile karşı karşıya olduğunu, su kaynaklarının yönetiminin önem kazandığını söyledi. ''Su fakiri olma yolunda hızla ilerlemekteyiz'' diyen Karaibrahim, ''suyun hızla özelleştirildiğini ve tekellerin kar alanı haline geldiğini'' kaydetti.

CHP Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün önemli bir görev yaptığını belirterek, çalışanlarına hizmetlerinden ötürü teşekkür etti. Küçük, Kazdağları'nda altın aranmasının bölge insanını mutsuz ettiğini, insanların endişe içinde olduğunu dile getirdi.

CHP İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız, ''Sağlıkta Dönüşüm Programı'' adı altında sağlığın özelleştirildiğini iddia etti. Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı ile devlet hastanelerinin ticarileştirileceğini öne süren Yıldız, Tam Gün Yasasına yönelik eleştirilerde bulundu. Yıldız, ''Herkesin yanında olduğu bir yasayı herkesin karşı çıktığı şekilde çıkarmayı başardınız'' diye konuştu. Performans uygulaması nedeniyle hastanelerin kar amaçlı çalıştığını belirten Yıldız, sağlığın piyasa koşullarına terk edildiğini ifade etti.

CHP Muğla Milletvekili Ali Arslan, hazırlanan yasa tasarı taslağında, tam gün konusunda Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gerekçelerinin umursanmadığını ileri sürdü. Arslan, üçlü kararname ile atanan bazı bürokratların yerine başka bürokratların görev yaptığını da belirterek, ''Ali kıran baş kesen gibi davranıyorsunuz'' dedi.

AKP Hatay milletvekili Mustafa Öztürk, CHP'li Mersin Büyükşehir ve İskenderun belediyelerinin 5 kat pahalıya çöp işleri verdiklerini öne sürdü. Öztürk, ''İzmir'de arsenikli su içiliyor CHP'li arkadaşların sesi çıkmıyor. Önce vatandaşa temiz su içirin'' dedi.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, yerinden söz alarak, Öztürk'ün muhalefet milletvekili gibi konuştuğunu belirterek, ''Elinizi tutan yok. Savcılar, İçişleri Bakanlığı müfettişleri orada. Yapılması gerekeni yapın. Yalan söylüyorsunuz'' diye konuştu.

 

'Meteoroloji başarılı çalışmalar yapıyor'

Çevre ve Orman ile Sağlık bakanlıklarının 2011 yılı bütçelerinin TBMM Genel Kurulundaki görüşmelerinde MHP Grubu adına konuşan Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir Akcan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün hakkında yolsuzluk iddiaları olan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'ye ''kefil olduğu'' yolunda açıklama yaptığını belirterek, ''Sayın Cumhurbaşkanı'ndan, bu tür tartışmalarla yüce makamı tartışılır olmaktan çıkarmasını istirham ediyorum'' dedi. Akcan, su taşkınlarına dikkati çekerek, bütün dere ve çayların her yıl sistematik olarak temizlenmesi gerektiğini kaydetti. Meteorolojinin başarılı çalışmalar yaptığını belirterek çalışanlarını kutlayan Akcan, kurumun hava tahminlerinin endirekt etkileri konusunda da ilgili kuruluşlarla koordineli çalışması gerektiğini söyledi.

MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş, Sağlık Bakanlığında ''kaldırılacak her taşın altından yolsuzluk ve usulsüzlüklerin çıktığını'' iddia etti. ''Seçime kadar yağma ve soygunu tamamlamak istiyorsunuz'' diyen Durmuş, ''Mızrak çuvala sığmıyor. Yüce Divan bile bu pisliği temizleyemeyecek'' diye konuştu. Hükümet adına eleştirileri yanıtlayan Bakan Akdağ, sağlık alanında büyük ilerlemeler kaydettiklerini belirterek, ''Sağlık hizmeti herkesin uluşabildiği bir hak haline gelmiştir'' dedi. ''Sağlık hak olmaktan çıkarılmıştır'' diyen muhalefetin ''Tam Gün Yasası''nı Anayasa Mahkemesine götürdüğünü ifade eden Akdağ, yurttaşı muayenehaneden kurtarmak istediklerini kaydetti.

Akdağ, Şubat ayından itibaren üniversite hastanelerinde de yurttaştan ''hoca parası'', ''döner sermaye parası'' diye herhangi bir ücretin alınmayacağını dile getirdi. Anayasa Mahkemesinin ''Tam Gün Yasası''ndaki iptal gerekçelerini de gözeterek konuya ilişkin düzenleme hazırladıklarını bildiren Akdağ, profesörlerin sosyal güvenlikle ilişkisi olmayan özel hastanelerde çalışmalarına imkan sağlayacaklarını kaydetti. Muhalefetten destek isteyen Akdağ, ''Bir işçinin, bir emeklinin, bir küçük esnafın, bir çiftçinin, bir yeşil kartlının muayenehaneye gitmesine AK Parti hükümetleri asla müsaade etmeyecektir. Onun için muhalefet buna katkı vermelidir. Beraber yapalım. Beraber yapmayalım derseniz biz bunu yapacağız'' diye konuştu.
 

'Şikayet edin'

Eskiden vatandaşların özel hastanelerin kapısından dahi geçemediğini belirten Akdağ, yoğun bakım gerektiren acil durumlarda özel hastaneye gidilmesi durumunda özel hastanelerin ücret alamayacaklarını kaydetti. Akdağ, ''Ey benim vatandaşım, bu halde sizden herhangi bir özel hastane para alamaz. Para istiyorsa suç işliyor. Lütfen şikayet edin'' diye konuştu.

'İspatlamayan müfteridir'

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yolsuzluktan bahsedenlerin bunları ispatlamak yükümlülüğü bulunduğunu ifade etti. Akdağ, şöyle devam etti: ''İspatlayamayanlar müfteridir, yalancıdır ve insanları kandırmaya çalışmaktadır. Çamur at izi kalsın politikasından bu millet yaka silkmiştir. Biz bundan şikayetçiyiz. Her kim ki çamur at izi kalsın politikasından medet umuyorsa bu millet onu mahkum etmeye devam edecektir. 8 yıl içinde AK Parti hükümetleri çok işler yaptı. Birçok ihale yapıldı. Bütün bu yapılan işlerde bazı bürokratlar, bazı yöneticiler yanlış işler yaptı. Kimin yanlış yaptığını gördüysek mutlaka onun için işlem yaptık, savcılıklara kendimiz teslim ettik. Malzemesi kalmayanlar iftira illetine tutulurlar. Her kim ki bir şey iddia ediyorsa ve bunu ispat edemiyorsa müfteridir, yalancıdır. Bu dünyada da ahirette de onun yakasına yapışacağız.''

MHP Kırıkkale Milletvekili Durmuş, bu sırada ''hakkında iddia olan bürokratlara soruşturma izni vermiyorsunuz'' diyerek, Genel Kuruldan ayrıldı. Hizmet kervanının yoluna devam edeceğini belirten Akdağ, ''Bizim için en büyük şeref Türk milletine hizmet etmektir. Bununla iftihar ediyoruz. Gücümüzü milletimizden ve onun dualarından alıyoruz. Bize millet dua etsin yeter'' diye konuştu.

 

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, TBMM Genel Kurulunda, Çevre ve Orman Bakanlığı bütçesi üzerine hükümet adına yaptığı konuşmada, Bakanlık olarak, geleceğe güzel bir çevre ve temiz bir hava bırakmak için çalıştıklarını söyledi. Hava kirliliğine ilişkin eleştirileri yanıtlayan Eroğlu, bir zamanlar gazetelerin promosyon olarak, hava kirliliğine karşı gaz maskesi dağıttığının unutulmaması gerektiğini belirtti. Hava kirliliğine karşı ciddi önlemler aldıklarını belirten Eroğlu, 116 hava ölçüm istasyonu bulunduğunu, bu sayıyı 2011 yılında 209'a çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

Eroğlu, doğalgaz kullanımının yaygınlaşması, kaliteli kömür üretimi ve kömürdeki denetimlerin de hava kalitesini artırdığını dile getirdi. Çevre temizliği ve koruma alanında yapılan çalışmalardan bahseden Eroğlu, ozon inceltici maddelerle ilgili alınan tedbirler konusunda Türkiye'nin en başarılı ülkelerden biri olduğunu söyledi. 2003 yılında 16 tane katı atık bertaraf tesisi bulunduğu, bu tesislerin nüfusun 23 milyonluk bölümüne hizmet verdiğini anımsatan Eroğlu, tesis sayısını 59'a yüklettiklerini ve bu alanda 41 milyon kişiye hizmet sağladıklarını ifade etti. Katı atık eylem planı hazırladıklarını belirten Eroğlu, 2012 yılı sonuna kadar 59 milyon nüfusun katı atıklarını bertaraf edecek noktaya ulaşacaklarını bildirdi.

Eroğlu, atık yağların daha önce toplanmadığını ancak şimdi 25 tane atık madeni yağ toplayan tesis bulunduğunu söyledi. Bakan Eroğlu, atık pil toplama oranında da artış sağlandığını, 2009 yılında 325 bin ton atık pilin bertaraf edildiğini bildirdi.

'Koruyucu hekimlik de yapıyoruz'

Çevre temizliği konusunda aldıkları önlemlerle, Çevre ve Orman Bakanlığı olarak aynı zamanda Sağlık Bakanlığına koruyucu sağlık hekimliği hizmeti verdiklerini ifade eden Eroğlu, ''Çevre temizliği için yatırılan 1 lira, sağlıkta 10 liralık hastane ve ilaç masrafının azalmasını sağlıyor'' dedi. Tıbbi atıkların sterilizasyon oranının yüzde 40'a ulaştığını bildiren Eroğlu, geri kalan bölümün kireçlenerek depolandığını söyledi. Eroğlu, 2012 yılı sonuna kadar bütün tıbbi atıkların sterilizasyon işleminin yapılacağını kaydetti.

Bakan Eroğlu, 2003 yılında, tehlikeli atık kazanım ve bertaraf tesislerinin yıllık kapasitesinin 275 bin ton olduğunu, tesis sayısını da artırarak bu kapasiteyi 4 milyon 250 bin tona yükselttiklerini ifade etti. Eroğlu, 2003 yılında 278 belediyede, nüfusun yüzde 36'sının atık sularının toplanarak arıtıldığını, bugün 467 belediyede, nüfusun yüzde 73'ünün atık sularının toplandığını ve arıtıldığını bildirdi. Havza koruma alanında da önemli çalışmalar yaptıklarını kaydeden Eroğlu, 24 nehir havzasının master planının hazırlanmaya başladığını, bunlardan 16'sının tamamlandığını, geri kalan bölümü 2011 yılında tamamlayacaklarını kaydetti.

Atık su arıtma tesisleri için destek

Bakan Eroğlu, bazı belediyelerin atık su arıtma tesislerini işletirken elektrik ücretini ödemede güçlük çektiklerini belirterek, ''İnşallah bu yıl, teklif ediyoruz, iyi çalışan atık su arıtma tesislerinin elektrik ücretlerinin bir kısmı Bakanlığımız tarafından ödenecek'' dedi.
İçme suyu konusunda artık hiç bir ilde sıkıntı yaşanmadığını kaydeden Eroğlu, bazı illerde kalite açısından Avrupa standartlarının üzerinde içme suyu verildiğini söyledi.

Eroğlu, Konya Ovası Projesiyle ilgili çalışmalar hakkında bilgi vererek, Osmanlı döneminden beri proje halinde olan ancak bir türlü yapılamayan Mavi Tünel'in 11 bin 220 metresinin açıldığını belirterek, ''17 Aralık 2011'de saat 15.59'da Mavi Tünel'in açılacağını müjdelemek istiyorum'' dedi. GAP konusunda da önemli adımlar attıklarını anlatan Eroğlu, 2003 yılında GAP için ayrılan ödeneğin 188 milyon 347 lira, bütün Türkiye'deki sulama için ayrılan ödeneğin ise 642 milyon 401 bin TL olduğunu anımsattı. Eroğlu, bu sene yalnızca GAP için 2 milyar 49 milyon 270 bin lira ödenek ayrıldığını kaydederek, ''O dönemde bütün Türkiye için ayrılan paranın yaklaşık 5 katı kadarını biz sadece bugün GAP'a ayırıyoruz'' diye konuştu. Ağaçlandırma konusunda da büyük bir seferberlik yapıldığını ifade eden Eroğlu, 1 milyon hektar alanın ağaçlandırıldığını, 2012 yılı sonuna kadar 2,3 milyon hektarlık alanda ağaçlandırma ve erozyon kontrolü gerçekleştirmiş olacaklarını sözlerine ekledi.

TBMM Genel Kurulunda 2011 yılı bütçesi üzerindeki 8. tur görüşmelere geçildi. Genel Kurulda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, EPDK, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü, Elektrik İşleri Etüt İdaresi, TAEK, MTA ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü bütçelerinin görüşülmesine başlandı.
Görüşmelerde ilk sözü AKP Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin aldı.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler