Sahte 'solculuk' ve 'milliyetçilik' suçlaması
DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, Meclis'te milletvekillerine gönderilen "Demokratik Özerklik Projesi" kitapçığı ile ilgili CHP ve MHP'den gelen açıklamalara sert tepki gösterdi. Demirtaş, "İki muhalefet partisinin açıklamalarını iade ediyoruz ve kınıyoruz" dedi. Proje'nin, DTP'nin Kürt sorununa çözüm önerisi olduğunu, hiç kimsenin kınama hakkına sahip olmadığını kaydeden Demirtaş, CHP ve MHP'yi "Sahte solculuk ve sahte milliyetçilik"le suçladı.
DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, milletvekillerine ve bakanlara gönderilen “Demokratik Özerklik Projesi” kitapçığıyla ilgili CHP ve MHP’den gelen eleştirilere yanıt verdi.
DTP olarak Kürt sorununun çözümü için her türlü demokratik tartışmayı katkı olarak gördüklerini ancak CHP ve MHP’den gelen açıklamaların eleştiri sınırlarını aştığını söyleyen Demirtaş, şöyle konuştu: “CHP ve MHP’den gelen hakaretvari bu yaklaşımı asla kabul etmiyoruz. Hiç kimse bir başka partiyi siyasi fikirlerinden dolayı, siyasi çözüm önerilerinden dolayı, kınama hakkına sahip değildir. Bu ne siyasi ahlaka ne de hukuka sığan bir yaklaşımdır. Hele de Türkiye’de sahte milliyetçilikle ve sahte solculukla yıllardır Türkiye halkını kandıran bu çevrelerin ve Kürt sorununun çözümsüzlüğünden beslenen, şehit edebiyatı üzerinden oy toplayan bu çevrelerin bu sorunun çözümü için oluşturulmuş en etkili proje hakkında bu kadar panik içinde olmaları bizler açısından anlaşılır bir durumdur. Çünkü bu sorunun çözülmesi bunların varlık nedenini ortadan kaldırır. Bugüne kadar Kürt sorununun çözümü için tezkere dışında hiçbir projesi olmayan siyasi partilerin DTP’ye karşı saldırgan bir tutum içine girmiş olmalarını başka şekilde yorumlayamıyoruz. MHP ve CHP’den gelen hakaretvari açıklamaları iade ediyoruz. DTP asla ve asla bir ihanet projesi içindedir diye tanımlanamaz” diye konuştu. DTP’nin Türkiye’nin demokrasi mücadelesinde en çok bedel ödemiş parti olduğunu kaydeden Demirtaş, “DTP’yi bu şekilde suçlamak kimsenin haddi değildir.”
CHP'nin ve MHP'nin derdi çözüm değil
DTP’nin kamuoyuna sunduğu Demokratik Özerklik Projesi’nin eleştirilebileceğini kaydeden Demirtaş, CHP ve MHP’nin “kürt sorununun çözülmesini istemediği”ni savundu. Demirtaş, “Kürt sorununun çözüm aşamasına girmesi bile bunlar açısından bir tehlike oluşturmaktadır. Hemen ilk açıklamaları, panikle hakarete dönüşmüştür” diye konuştu. Demokratik Özerklik projesini ilk dile getiren partinin DTP olmadığını, projenin Mustafa Kemal Atatürk döneminden bu yana çeşitli vesilelerle gündeme getirildiğini savunan Demirtaş, AKP ve CHP’nin de parti programlarında yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin bulunduğunu söyledi.
20 milyon Kürdün sorunu nerde tartışılacak?
Kürt sorununun Meclis çatısı altında tartışılmasından yana olduklarını da ifade eden Demirtaş, “Bu ülkenin en önemli sorununu TBMM çatısı altında tartışamayacaksak, kim tartışacak, nerede çözülecek? Buna karşı çıkanlar bunun da cevabını vermek zorundadır. Eğer TBMM’de, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı 20 milyon Kürdün sorunu tartışılmayacaksa nerede tartışılacak? Buna karşı çıkanlar bunun adresini de göstermek zorundadırlar. Biz sorunun çözümü bu çatının altındadır diyerek bunu tartışmaya açtık. Bir parti kendi siyasal programını, kendi siyasal görüşünü, de savunamayacaksa, siyasal partiler ne iş yapar, bunu da açıklamak durumundadırlar? ‘DTP’nin çözümü yok’ diyenlere verilmiş en büyük cevabın bu şekilde çarpıtılarak tartışılması vahim bir hatadır” diye konuştu.
Resmi bir diyalog söz konusu değil
Demirtaş basın toplantısında bir soru üzerine, AKP ile DTP’li bazı milletvekillerinin önümüzdeki hafta yemekte bir araya geleceklerine ilişkin haberleri de değerlendirdi. Parti olarak AKP’yle resmi bir görüşme talep ya da hazırlıklarının olmadığını söyleyen Demirtaş, yenilecek yemeğin milletvekillerinin şahsi ilişkileri çerçevesinde kararlaştırıldığını söyledi. Demirtaş, “resmi bir diyalog, temas sözkonusu değil. Buradaki tıkanıklık partimizin tavrında da kaynaklanmıyor. 1.5 yıldır Meclis’te bulunuyoruz; Sayın Başbakan bir kez dahi DTP’nin görüşünü alma, görüşme, temas kurma girişiminde bulunmamış, randevu taleplerimize de cevap vermemiştir. Ortada bir diyalogsuzluk varsa bu DTP’nin tavrından kaynaklı değil” diye konuştu. Milletvekillerinin yiyeceği yemek için partinin iznine gerek olmadığını belirten Demirtaş, Bakanlar Kurulu’nun Genelkurmay’dan aldığı brifing konusunda ise “ bir de şöyle deneseler bu soruna en çok hakim olan, sorunun yaşandığı bölgede en etkin olan partiyi deneseler belki başka bir çözüm, yöntem ağırlık kazanabilir” dedi.
"Cumhurbaşkanı müdahil olacaksa resmi formatta yapılsın"
Demirtaş, bir başka soru üzerine de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den beklentilerinin ‘Meclis’teki siyasi partileri bir araya getirmeyi planlıyorsa bunu resmi formatta yapması’ olduğunu söyledi. Demirtaş, “Bu sorun gizli kapaklı konuşulacak sorun değil. Cumhurbaşkanı müdahil olarak partiler üstü bir şekilde sorunu ele alıp tartışmak istiyorsa, elbette partimiz bu çağrıyı değerlendirir. Ama ayaküstü biraraya gelip yemekte değerlendirilecek bir konu değil” dedi.
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!