Sarıyıldız: Cizre’de yaşananların delilleri var

BM’nin Cizre açıklamasını gazetemize değerlendiren Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, “Bağımsız ve tarafsız kuruluşların ciddi bir araştırma yapması yerinde olur. Türkiye’nin bu konuda bir endişesi yoksa bu kuruluşlara izin versin. Cizre için muhtelif iddialar var bunlar netleşmiş olur. Sokağa çıkma yasağı nedeniyle hukukçular da etkin olamadı, etkin bir soruşturma da yürütülemedi. Otopsilere avukatlar, doktorlar ve bağımsız uzmanlar giremedi, otopsi raporları alınamadı. Yapılan soruşturmaların da sağlıklı yürütüldüğünü söylemek mümkün değil” dedi.

3 kez başvurduk, belki o insanlar yaşıyor olacaktı

Yasak ve operasyonlar sırasında Cizre’de bulunan, birçok hak ihlalini gündeme taşıyan HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız da “Şüphesiz önemli ama çok gecikmiş bir açıklama. Bu açıklama zamanında yapılsaydı, belki o insanlar yaşıyor olacaktı. Cizre’de katliam yapıldı. Bodrumlardaki insanlar için 26 ocak ve 4 Şubat’ta BM’ye bağyı Kızılhaç’a başvurduk. Ben 13 Şubat’ta BM Yüksek Komiserliği’ne başvurdum. 3 kez başvuru yapılmasına rağmen es geçildi. Şimdi böyle bir değerlendirme yapılıyorsa gereği de yapılmalı. Ben Cizre’de yaşananlara tanıklık etmiş biri olarak elimdeki tüm belge ve bilgileri paylaşmaya hazırım. Bu insanların seslerini duyduk, kim olduklarını, ne durumda olduklarını devlet yetkilileriyle, kamuoyuyla dünyayla paylaştık. BM, Cizre’de olup bitenlerin açığa kavuşturulması için inceleme yapsın, suç varsa gerekli yaptırım da da bulunsun, sözde kalmasın” diye konuştu

Sarıyıldız: Delilleri var

İnsan Hakları Vakfı Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve insan hakları kuruluşları heyetlerinin Cizre’de incelemeler yaptığını anımsatan Sarıyıldız, “Yaşananların ardından bodrumlara girdik orayı fotoğrafladık. Çocuklarımızın kemiklerini topladık. Hatta Şebnem hoca 10 yaşlarında bir çocuğa ait çene kemiği buldu.Bunların hepsi fotoğraflarla, görüntülerle sabit. İnsan hakları savunucuları delilleri topladı. Ayrıca belediye tarafından o bodrumdan 26 ceset torbalara konarak taşındı, numaralandırıldı. Bunların hepsinin belgesi var. Dicle nehrine dökülen enkazlardan ceset parçaları çıktı. Bunların fotoğrafları var. Yanmış, parçalanmış cesetler var. Cesedinin yarısı Mardin’de yarısı Gaziantep’ten çıkan insanlar oldu. Burada insanlık suçu işlendi” diye konuştu.