'Sarkozy geçmişine baksın'

MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında Sarkozy'nin Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili sözleriyle ilgili olarak "İlle de bir soykırım örneği görmek istiyorlarsa geçmişlerine baksınlar" dedi.

'Sarkozy geçmişine baksın'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.10.2011 - 09:08

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BDP milletvekillerinin teröristbaşı Abdullah Öcalan için yaptıkları eylemi "ayaklanma ve devlete rest" olarak nitelendirdi. Diyarbakır'da "sen kimsin" diyen siyasi bölücüye karşı, "ben devletim" diyerek cesur ve kararlı bir çıkış sergileyen ve kendini ezdirmeyen şerefli Türk polisiyle gurur duyduklarını söyleyen Bahçeli, "Türk polisinin takdir edilecek tutum ve haykırışının aynısı Başbakan'dan yıkım koordinatörü Başbakan Yardımcısından ve İçişleri Bakanından duymak, geldiğimiz bu aşamada milletimizin en tabi hakkı ve beklentisidir" dedi.

'Dengesiz sadist kişilikler'

MHP Lideri Bahçeli Meclis'te partisinin grup toplantısında konuştu. Can ve mal kayıplarına neden olan sel felaketlerinde hayatını kaybeden yurttaşlara başsağlığı dileyerek sözlerine başlayan Bahçeli, kadın cinayetlerine değindi. Kadınlara yönelik saldırıların olağan ve vakayı adliyeden olaylar olarak görülemeyeceğini söyleyen Bahçeli, "Bunu bizatihi insanlığın varlığına husumet duyan soysuzluk ve gözlerini kan bürüyen bir canavarlık örneği olarak tanımlamak gerekmektedir" dedi.

Kadına karşı şiddetin insanlığa karşı işlenen büyük bir suç olduğunu söyleyen Bahçeli şöyle devam etti: "Dengesiz ve sadist kişiliklerin gözlerini kırpmadan eşlerini, kızlarını, yakınlarını bir dedikoduya ya da şüpheye dayandırarak katletmeleri aynı zamanda toplumun içine düştüğü ruh halini göstermesi bakımından ibretliktir. Kadınlara yönelik saldırgan tutumların en başta değerleri çürümüş, edep ve terbiye sınırlarını ihlal etmiş reziller tarafından gerçekleştirildiği malumlarınızdır."
 

Fotoğraf tepkisi

Bu geri ve kara tablonun Türk milletinin ahlakı, şefkati ve şevketiyle uyuşmadığını söyleyen Bahçeli, kadına şiddet haberlerinin medyada veriliş biçimini de eleştirdi. Bahçeli, "Çirkin ve iğrenç dehşet görüntülerinin medya vasıtasıyla servis edilmesi de ayrı bir sorumsuzluk örneğidir. Sırf reyting uğruna gazete manşetlerinde veya televizyon ekranlarında kadınlarımızın hazin ve dayanılmayacak hallerini ifşa etmek ne habercilikle ne de objektif yayıncılık anlayışıyla açıklanamayacaktır" dedi.

Kadınlara uzanan kirli ve kanlı eller kırılmadıkça ülkenin iyi ve olumlu bir havaya ulaşmasının mümkün olmadığını söyleyen Bahçeli, bu konuda hükümetin inisiyatif almasını istedi, atılacak her adımın da takipçisi olup hesabını soracaklarını ifade etti.
 

'Sarkozy soykırım örneği görmek istiyorsa geçmişine baksın'

Bahçeli, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin sözde "Ermeni soykırım" iddialarını tanıma konusunda sözlerine de tepki gösterdi. Sarkozy'nin sözlerini 'büyük bir kabalık ve edepsizlik' olarak nitelendiren Bahçeli, "Sarkozy'e önerimiz; eğer ille de bir soykırım örneği görmek ve bulmak istiyorsa geçmişlerine dikkatle bakmasıdır" dedi. Sarkozy'nin bu açıklamaları yaptığı süreçte Fransa ile güvenlik işbirliği anlaşması ve karşılık iyi niyet temennilerinin deklare edilmesini de eleştiren Bahçeli, "Bu çelişkili siyasi diyalogların tam bir AKP klasiği ve teslimiyeti olduğu yönünde herhangi bir tereddüdümüz bulunmamaktadır. Ermenilerle yapılan müzakerelerin, Zürih'te yabancı komiserler nezaretinde kurulan imza masalarının ve birlikte maç izleme bahanesiyle bir araya gelmelerin sözde soykırım iddialarının şımarmasına önemli bir rolü olmuştur. İşin aslına bakılırsa, AKP, çürük ve gayri milli politikalarının zehirli hasadını toplamakta ve bundan da en çok zayiatı yine milletimiz almaktadır" dedi. Bahçeli hükümete, "Türk milletini soykırımcı ya da katliamcı gibi göstermeye çalışan gafillere hükümetin daha cesur ve kararlı cevap vermesi, girdiği yanlış ilişki ağlarından bir an önce çıkması Türk tarihinin sırtına yüklediği en büyük vazifedir" çağrısı yaptı.
 

BDP'li milletvekillerine 'vicdansızlık izansızlık' eleştirisi

Artan terör eylemlerine değinen Bahçeli BDP'li milletvekillerini de eleştirdi. "PKK'nın siyasal uzantıları olduğu artık kimse tarafından inkâr edilemeyecek bölücülerin, kontrollü şiddet ve kalkışma eylemleri de hem alenileşmiş, hem de artış göstermiştir" diyen Bahçeli şöyle devam etti: "Terör örgütü ve uzantıları dilediği yerde, dilediği dozda, istediği noktalara eylem yapabilecek cesamet ve cürete sahip olmuşlardır. Yaşanan can ve mal kayıplarının yanı sıra bölücüler devlete karşı meydan okuyan gövde gösterisi, bölünme ve ayrılma ilanları ile İmralı canisi için özgürlük çağrıları yapabilmektedir. Geçtiğimiz hafta sonu, Gemlik'te Türk milletine ve devletine meydan okuyan bölücü niyetler tüm çıplaklığıyla ortada olup bunun bir kanıtıdır. BDP milletvekillerinin ayaklanma ve devlete rest çeken çağrıları ise hiçbir şekilde affedilmesi mümkün olmayacak vicdansızlık ve izansızlıktır."
 

Başbakan'a 'ben devletim' diyen polisi örnek gösterdi

Bahçeli, Diyarbakır'da "sen kimsin" diyen siyasi bölücüye karşı, "ben devletim" diyerek cesur ve kararlı bir çıkış sergileyen ve kendini ezdirmeyen şerefli Türk polisiyle gurur duyduklarını ifade ederek, "Türk polisinin bu takdir edilecek tutum ve haykırışın aynısını Başbakan'dan, yıkım koordinatörü Başbakan Yardımcısından ve İçişleri Bakanından duymak geldiğimiz bu aşamada milletimizin en tabii hakkı ve beklentisidir. Cesaretiniz ve yüreğiniz varsa Türk devletinin gücünü ve izzet-i nefsini savunun da bizde mahcup olalım ve sizi yanlış tanıdığımızı itiraf edelim" dedi.

Erdoğan'a bayrak yanıtı

Bahçeli bir önceki grup toplantısında "Türk bayrağını Kandil'de, göndere çek" diye çağrıda bulunduğu Başbakan Erdoğan'ın "Bayrak dikmekle terör bitmez. Kandil senin ülken sınırları içinde değil" sözlerine de yanıt verdi. Erdoğan'ın bu sözleriyle hezeyan batağına saplandığını ileri süren Bahçeli, "Kandil'e bayrak dikmek demek, Türkiye'ye yöneltilecek her türlü tehlikeye karşı Türk devletinin varlığını ve kudretini orada hissettirmek demektir. Biz işgali değil, vatanımızı kötülüklerden ve terör saldırılarından muhafaza etmek için ön alınması gerektiğini söylüyoruz" dedi.

Şehitlerin kanıyla anlam kazanmış bayrağı fitnenin kalbine ve üssüne dikmenin hem bir vatan borcu hem de namus melesi olduğunu söyleyen Bahçeli, Erdoğan'a Arif Nihat Asya'nın "Türk bayrağı nereye dikilmek istiyorsa biz de onu oraya dikmeye yeminliyiz" dizelerini hatırlattı. Bahçeli, "andil'in bağrına, tam göbeğine, katillerin emellerine Türk Bayrağını hançer gibi saplamak için vakit kaybetmeye artık tahammülümüz yoktur" dedi.

'Tezkere yetkisi sulandırılmamalı'

AKP'nin yanlış politikaları ile terörü tırmandırdığını çeşitli örneklerle anlatan Bahçeli, "Artık mızrak çuvala sığmamaktadır" diyerek hükümete sınır ötesi harekat izni veren tezkerenin bir an önce kullanılmasını istedi. Bahçeli şunları söyledi: "Türk milleti, son alçak saldırılar karşısında gösterdiği vakur tepki ile TBMM'nin yanı sıra kendisinin de bu Tezkere'nin arkasında olduğunu ortaya koymuştur. Bu yetki daha fazla sulandırılmamalı, geçmişte olduğu gibi zamana yayılarak içi boşaltılmamalıdır. Eğer hükümet, sınır ötesine harekât için yetki aldıktan sonra, bunu kullanmazsa; terörle kendi sahasında top çeviren yenilmiş, tükenmiş ve pespaye bir hale sürüklenmiş onursuz bir duruştan kurtulamayacaktır. Böylesi bir alçalmayı da tarihte ancak ve ancak kendi ülkesine ve vatanına kast eden hıyanet davranışlarında görmek mümkündür."

'Tezkere'nin hedefi Suriye mi?'

Hükümetin tezkerenin kullanımıyla ilgili "ikircikli" tutum sergilediğini ileri süren Bahçeli, "Bizim anlayamadığımız husus, Kuzey Irak topraklarına yapılmasını istediğimiz kapsamlı kara harekâtı teklifimizin Başbakan Erdoğan'ı neden bu kadar ürkütüyor olduğudur" diye sorarak "Hedef Suriye mi" sorusunu gündeme getirdi. Bahçeli şunları söyledi: "Bu teklifimize her defasında tepki gösteren Başbakan'ın, acaba Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'a girmeyeceğine dair birilerine verdiği bir sözü mü vardır? Kandil Dağı'na operasyon yapılmayacağına yönelik olarak kapalı kapılar arkasında birilerine kesin güvence mi vermiştir? Böyle bir şey varsa sınır ötesi hareket izni neden ve niçin alınmıştır? Görünen gerçek şudur: AKP zihniyeti ve hükümeti PKK terörünü gerçek anlamda tasfiye etmek için Kuzey Irak'a kara unsuru olan kapsamlı bir askeri harekât yapılmasını şimdilik düşünmemektedir. Bu kapsamdaki merak ve endişemiz, alınan sınır ötesi hareket yetkisinin hedefinde Suriye'nin olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. İran'ı da kapsamına alan bir savaş senaryosunun fitili acaba AKP tarafından mı ateşlenecektir? Böyle bir girişim eğer gerçekten planlanıyorsa, bölgesel bir felakete ülkemiz açıkça sürüklenecek ve bunun bedeli milletimiz ve devletimiz açısından katlanılamayacak boyutta olacaktır."

Bahçeli konuşmasını tezkerenin gereğinin bir an önce yerine getirilmesini isteyerek tamamladı. Bahçeli, "Başbakan Erdoğan ve hükümeti, şayet Türk milletinin varlığından, birliğinden ve bekasından içten içe rahatsızlık duymuyorsa Irak'ın Kuzeyini ekin gibi biçmeli ve Türkiye'ye sahip çıkmalıdır. Türk tarihinin kutlu sayfalarında adlarının beddualarla hatırlanmasını istemiyorlarsa bunu yapmak boyunlarının borcudur" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon